‘Matematik korkum zirvede’
Sınava girecek öğrenciler, yeni sistemi “Her şey belirsiz” diye eleştiriyor.
Dilek Şen2 Haziran’da sınava girecek öğrencilere; sınava ve adrese dayalı yerleştirme sistemine ilişkin düşüncelerini sorduk. Zeytinburnu’nda bir ortaokula giden Suna, Esin, Merve, Tuğçe ve Aslı; LGS’yi “Her şey belirsiz” diyerek eleştiriyor. Hepsi de kaygılı. Suna, “Sınava çok az kaldı. Heyecanlı mısın” sorusunu, ağlayarak “Çok az vaktimiz kaldı ama ben çoğunlukla stresten bir şey yapamıyorum. MEB’in örnek soruları gerçekten zor. Ne kadar çalışırsam çalışayım yapabildiğimden daha iyisini yapamayacakmışım gibi hissediyorum” diye yanıtlıyor. Suna’nın hedefi yüksek; cumhurbaşkanı olmak istiyor. Lise hedefleri ise; İstanbul Atatürk Anadolu Lisesi ile Pertevniyal Lisesi. “Geçmişi olan, bir şeyler yaşamış liseler” daha çok ilgisini çekiyormuş. Cumhurbaşkanı olmak için diplomaya gerek olmadığını düşünse de sınav kaygısını yok edemiyor, ağlamasını durduramıyor.
O hedef uzakta
Esin, notları yüksek ve çalışkan bir öğrenci. Tüm yıl boyunca Pertevniyal Lisesi’ne girebilmek için hazırlanmış, ama şimdi “MEB’in yayımladığı örnek soruları görünce uzakta kaldı o hedef benim için” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Çünkü o sorular gerçekten çok zor. Geçen seneki TEOG çok kolaydı, ama bu sene MEB’in yayımladığı sorular onun yanında aşırı derecede zor kalıyor. Bilgi soruları beklemiyorduk biz. Türkçede mesela, daha çok mantık soruları çıkıyor artık. Bir anda karşımıza bu çıktı.” Suna’nın da MEB’in sorularına itirazı var. “TEOG’da bize öğrettikleri üzerinden sorular soruyorlardı ve çok basitti. Ama şimdi üstte bir bilgi veriyor, o bilgiye dayalı başka bir soru soruyor. Okulda öğrendiğimizden farklı bir bilgi veriyor ve o bilgiye dayalı soru yapıyor. O bilgiyi biz o anda öğrenip yapmaya çalışıyoruz soruyu. Bizim kaynaklarımızda da bu şekilde sorular yok” diyor.
Sınav tarihi yaklaştıkça yetişkinlerin baskısından daha da etkilenir olmuş Esin. Bu durumu, “Çok az günümüz kaldığı için etrafımızdaki insanlar sürekli baskı yapıyor. Onların stresi var, bir de kendi stresimiz var” diye anlatıyor. “Psikolog olmak istiyorum, çünkü” diyor, “kendi yaşımda fark ettim; sınav stresi olan çok fazla insan var. Destek olmak isterdim onlara” diyor.
Sınav zor olacak
Suna, hızlıca bir hesap yapıp, Merve’ye “Ama bence alır. Sonuçta oranın bir başarı puanı var. Bizim de bir başarı puanımız var. Bizim puanımıza bakarak okulun puanını daha yükseğe çıkarır ve nitelikli okullar arasında değeri artar. Kendini bir sene sonra daha nitelikliye sokabilmek için sınavda bir puan elde edememiş ama gerçekten okul bitirme puanı yüksek olan insanları alır” yanıtını veriyor.
Merve de yetişkinlerin sınav baskısından şikâyetçi. “Zaman daraldıkça ailemizin baskısı artıyor. Kendi stresim azaldıkça anneminki artıyor, sanki kendisi sınava girecekmiş gibi bir stresi var. Çalışamadığımda düşük puanlı okulları örnek gösterip ‘Bak buraya gidersin, çalış’ diyor. Stresin yokken bile doğal olarak stresin ortaya çıkıyor” diyor. Tuğçe ise, sınavın zor olmasından ve bilhassa matematikten korkuyor, “Diğerlerinden çok korkmuyorum, ama matematik korkum zirvede”diye konuşuyor. Aslı, çocukları çok sevdiği için çocuk doktoru olmak istiyormuş. Sınav yaklaştıkça stresi artmış. Okuldaki sınavlara girerken bile çok fazla stres yaşadığını, bu yüzden daha da stresli olduğunu söylerken henüz 14 yaşında olduğunun ve pek çok şeyi değiştirebilecek bir yaşamın kendisini beklediğinin farkında bile olmadan şöyle söylüyor: “İki hafta kaldı, hiçbir şey değiştiremeyecekmişim gibi geliyor.”
'AİLE BASKISI ARTIYOR’
Merve, “Bu sınavı keşke daha önceden planlasalardı. Geçen seneki TEOG’culardan sonra yeni sınavı açıklasalardı, ona göre hazırlansaydık bizim için daha kolay olurdu. Mesela önce ‘Açık uçlu soru çıkacak’ dediler. Biz de ilk birkaç hafta açık uçlu soruların olduğu kaynaklara saldırdık. Sonra yine değişti. Üst üste sistem değişti; stresimizi azaltmaya çalıştılar, ama hiç başaramadılar açıkçası” diyerek araya giriyor. Merve’nin de, Suna ve Esin gibi, istedikleri puanı alamamaları durumunda gidecekleri adrese dayalı okulu düşündükçe kaygısı artıyormuş. O okul için “Allah korusun” diyor, ama “Onun da bizi alacağı belli değil. Bir kapasitesi olacak. Alır mı almaz mı o da değişir” diye de ekliyor.