Maşatlık Mitingi

KONUK YAZAR |Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

cumhuriyet.com.tr

İzmir’i, emperyalist ülkeler desteği ile Yunanistan’ın işgal edeceği kesinleşmiştir. 14 Mayıs 1919 günü, İzmir’in son özgür günü idi. O gün, Mustafa Necati, Moralızade Halit, Ragıp Nurettin Beyler bir bildiri hazırlamış ve bildirileri basarak halka dağıtılmışlardır. Tarihsel değeri olan ‘Reddi İlhak Heyet-i Milliye’nin bildirisinde şunlar yer almıştır:

“Ey Bedbaht Türk! 

Wilson ilkeleri adı altında hakkın zorla elinden alınıyor ve namusun parçalanıyor. Buralarda Rumların çok olduğu ve Türklerin Yunan katılmasını memnuniyetle kabul edeceği söylendi. Bunun sonucunda güzel memleketin Yunan'a verildi. Şimdi sana soruyoruz: Rum senden daha mı çoktur? Yunan egemenliğini kabul ediyor musun? Artık kendini göster. Tüm kardeşlerin Maşatlık' tadır. Oraya yüz binlerle toplan ve ezici çoğunluğunu bütün dünyaya orada göster. Burada zengin, fakir, âlim, cahil yok. Yunan egemenliğini istemeyen ezici bir kitle vardır. Bu sana düşen en büyük görevdir. Geri kalma, düş yıkımı ve kötü kaderine yanmak yarar getirmez. Binlerle, yüz binlerle Maşatlık' a koş ve Milli Heyetin emrine uy.” 

Büyük direniş sürerken, ‘Köylü’ gazetesinde Vali Kambur İzzet Bey’in “Bazı kötü niyetliler, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edileceği tarzında söylentiler çıkarmışlardır. Tekzip olunur” şeklindeki metni yayınlanmıştır.

Rahmetullah Efendi, İzmir Valisi İzzet Efendi’nin işgale karşı çıkılmaması emri üzerine de kızarak; “Vali Bey... Bu sakalım kanunla kazınabilir, ama bu alnıma işgalciyi selamlamanın kara lekesini sürerek huzuru ilahiye çıkamam” deyip, toplantıyı terk etmiştir. İşte Yunan işgaline karşı ilk isyan bayrağını çekenlerden biri olan Rahmetullah Hoca, ‘Milli Mücadele’ye çok yararları olmuştur.

‘İlhakı Red Heyet-i Milliye’ komitesinin İzmir’deki çalışmaları, kentin Yunan işgalcilerinin eline geçmesi yüzünden çok kısa sürmüştür. Cemiyet, 16-17 saat sonra, çalışmalarına son vererek, merkezlerini İstanbul’a taşımak durumunda kalmıştır. Üyelerinin bir bölümü de Denizli’ye gitmiştir. 

Bu durum Yıldırım Orduları Müfettişi Cemal Paşa’nın, Havza’da bulunan Dokuzuncu Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği telgrafta şu cümleden yer almıştır: “…İzmir Müdafaa-i Milliye ve Redd-i İlhak Cemiyeti Denizli’de bulunmaktadır, Efendim.”