"Masada oturan herkes istediğini yapamaz"
KKTC Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, UBP'nin görüşme sürecini yakından takip ettiğini ve müzakerelerin karşısında olmadığını, ancak bunun müzakere masasında oturanlara bütün yetkinin verilmesi anlamına gelmediğini söyledi.
cumhuriyet.com.trKKTC Başbakanı ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, partisinin Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Büyük Kütüphane salonunda düzenlenen Lefkoşa İlçe Başkanlığı Genişletilmiş Bilgilendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, UBP'nin Kıbrıs'ta yaşayabilir bir anlaşma için çaba harcadığını kaydetti.
Derviş Eroğlu, ''Geçmişimizi ne kadar çabuk unutursak, geleceği kurmak da o kadar zor olacaktır. Gerçekleri ve geçmişi göz ardı etmeyecek bir anlaşma yaşayabilir. Yaşayabilir bir anlaşma için de eşitliği kabul etmek lazım'' dedi.
Eroğlu, ''KKTC'nin temelleri ne denli sağlam olursa ve çökertilmiş ekonomi ne denli ayağa kalkarsa müzakere masasında taviz verecek tarafın Kıbrıs Türk halkı olmayacağını'' vurguladı.
19 Nisan 2009 genel seçimlerinde ''iktidar'' diyerek UBP'yi tek başına iktidara getirdiklerini ifade eden Eroğlu, işlerinin kolay olmadığını, fakat UBP'nin hizmet anlayışı, bilgi ve tecrübesiyle sorunları aşmaya çalıştığını belirtti.
Müzakereler
19 Nisan seçimleri öncesinde ve sonrasında müzakerelerin karşısında olmadıklarını ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakereleri devam ettirmesini de kabul ettiklerini anlatan Eroğlu, ''Ama bu demek değildir, müzakere masasında oturan her istediğini yapacak. Yok, öyle bir yetki yok'' dedi.
Hükümete gelirken ortaya koydukları politikaları bütün dünyaya ilan ettiklerini kaydeden Eroğlu, Kıbrıs'ta yaşayabilir bir anlaşmanın peşinde olduklarını söyledi.
Müzakere masasında otururken, koşullarla oturmak gerektiğini ifade eden Eroğlu, ''Nasıl (Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris) Hristofyas, 'ben bu müzakere masasında oturabilmem için, müzakerelerin devam edebilmesi için tek egemenlik ve tek kimlik şarttır' dediyse bizim de şartlarımız var. Biz suçlu değiliz ki, 1974 Mutlu Barış Harekatı'nın yapılmasının sebebi biz değiliz ki...'' diye konuştu.
Kıbrıs'ta iki ayrı devlet, iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi olduğunu vurgulayan Eroğlu, ''Hristofyas'ın rest çekmeleri karşısında alternatifsiz olmadığımı söylemem lazım. KKTC devleti sadece Türkiye tarafından tanınsa da bir devlettir'' dedi.
Alternatiflerinin KKTC olduğunu söyleyen Eroğlu, ''Bizim kendi devletimiz vardır. Ortaya koymamızda bir anlamsızlık, sakınca yoktur'' diye konuştu.
Sendikalara uyarı
Konuşmasında, kamu çalışanlarıyla ilgili yasa tasarılarını protesto etmek için Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği önünde eylem yapan bazı sendikaları da uyaran Eroğlu, şöyle konuştu:
''Hükümete karşı eylem yapabilirler, haklı oldukları zaman haklarını imkanlarımız nispetinde vermeye de çalışırız. Ama haksız yere eylem yapıldığı zaman, özellikle bir kere daha altını çizerek söylüyorum, Büyükelçiliğin önüne gidip de, 'vali, Türkiye elini çeksin' gibi laflarla hakarete varan davranış biçimleri sergilemekle zannederim bir yere varılmaz. Bu hak isteme değil.''
Eroğlu, böyle davranışlara ''pabuç bırakmayacaklarını'' vurgulayarak, hükümet olarak alacakları tedbirleri olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı seçimi
UBP Lefkoşa İlçe Örgütü, Eroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığını önermeye karar verdi.
Bu öneriden oldukça heyecanlandığını dile getiren Eroğlu, kesin adaylığının, ancak parti meclisinin vereceği kararla açıklanabileceğini söyledi.
19 Nisan genel seçimlerinde yaşadığı heyecanı, cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde de yaşamak istediğini kaydeden Eroğlu, 19 Nisan seçimleri öncesi, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) hükümete, Meclis Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına sahip olduğunu, seçimlerde, iktidarın ve meclis başkanlığının değiştiğini anlattı.
''Değişim devam edecek, UBP muradına erecek'' diyen Eroğlu, dolaylı olarak, cumhurbaşkanının da değişeceği mesajını verdi.