"Marmara'da büyük bir deprem riski var"
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat, ''Marmara Denizi'nde önümüzdeki yıllarda büyük bir deprem riski var. Bu bilince sahibiz. Çünkü 1999 yılındaki deprem ve sonrasında bu kaçınılmaz bir süreç'' dedi.
cumhuriyet.com.trDr. Kalafat, ''Birbirlerini Tetikleyen Depremler: Simav Depremlerinin Düşündürdükleri'' konulu konferans vermek için geldiği Kütahya'nın Simav ilçesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dr. Kalafat, eski KRDAE Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'ya atfen, 4 Haziran'a kadar Kütahya'da 6 büyüklüğünde deprem olabileceği yönündeki açıklamalara bazı basın yayın organlarında yer verildiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Işıkara'nın deprem için tarih vereceğini tahmin etmediğini belirten Dr. Kalafat, şunları kaydetti:
''Prof. Dr. Işıkara, her zaman söylemleriyle depremlerin önceden belirlenemeyeceğini ifade etmiş bir bilim adamıdır. Dolayısıyla bu şekilde depremlerin önceden tarih verilerek belirlenmesi söz konusu olamaz. Ancak Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'de yaklaşık 10 yılda bir 7 büyüklüğünde, 2,5 yılda bir 6 büyüklüğünde depremlerin yaşandığını söylemiştir. Bunlar yaptığımız istatistiksel çalışmalar sonucu ortaya çıkan gerçeklerdir. Bundan yola çıkarak özellikle birinci derece deprem kuşağında yaşayan vatandaşlarımızın her zaman depreme dayanıklı binalarda bulunmaları ve depreme hazırlıklı olmalarını ifade etmek istemiştir.''
Depremlerin tarih ve saatinin önceden belirlenemeyeceğine dikkati çeken Dr. Kalafat, depremin gün ve saatin öngörebilecek bilimsel bir yöntem ya da cihaz bulunmadığını anlattı.
Marmara Denizi'nde beklenen deprem
Dr. Kalafat, yürüttükleri istatistiksel çalışmalar aracılığıyla olası risk hesapları ve belli hata payları içinde deprem olabilecek bölgeler ve büyüklüklerine ilişkin öngörülerde bulunulabileceğini söyledi.
İstanbul'u etkilemesi düşünülen depremlerin Marmara Denizi'nde oluşabileceğine işaret eden Dr. Kalafat, şöyle devam etti:
''Marmara Denizi'nde önümüzdeki yıllarda büyük bir deprem riski var. Bu bilince sahibiz. Çünkü 1999 yılındaki deprem ve sonrasında bu kaçınılmaz bir süreç. 2002 yılında yaptığım istatistiksel çalışmada, Marmara Denizi'nde 7 büyüklüğünde deprem olasılığı 2030 yılına kadar yüzde 54, bundan sonra 50 yıl içinde yüzde 75, 90 yıl içinde yüzde 95'tir. Yani 2090'a kadar bu olay büyük olasılılıkla gerçekleşecek. Elbette bunu arzu etmiyoruz ama hesaplar ve yapılan çalışmalar bu yönde. Şunu da biliyoruz. Kuzey Anadolu fayında ana fay üzerinde kırılmalar 6 büyüklüğünde değil, 7 büyüklüğünde oluyor. Şu anda Marmara Denizi'nde 7 büyüklüğündeki bir depremin enerjisi şu anda yeterli değil. Dolayısıyla şu an kırılma için erken. Bunun yanında bölge, 6 büyüklüğünde depremi üretebilecek enerjiye sahip. Bilim insanları olarak burada düşük bir olasılılıkla 6 büyüklüğünde olabileceğini söyleyebiliriz.''
Deprem dizisi
Dr. Kalafat, bir depremin artçı sarsıntılarının 30 bini aşmayacağını öngördüklerini belirtti.
Simav'da deprem sayısının geçen aydan itibaren arttığına dikkati çekerek, şunları bildirdi:
''Burada önemli olan, bu bölgede depremin oluş düzenini çok iyi takip edebilmek. Şu andaki mevcut veriler bize buradaki deprem serisinin devam ettiğini gösteriyor. Deprem dizileri, bölgedeki fay zonunda bulunan kırıkların miktarı ve boylarına bağlı olarak değişmesidir. Çok fazla kırık varsa, tabii ki deprem yoğunluğu uzun sürecek. Çok az kırık varsa, tabii ki daha az sürecek. Simav'da gördüğümüz en büyük sıkıntılardan biri, burada çok küçük parçalı faylar var. Örneğin 6-7 kilometre, 10 kilometre boylarında faylar var. Bunların da üreteceği depremler 6 büyüklüğünün altında kalıyor. Dolayısıyla bunların her birinin kendine göre artçıları var. Bunlar üst üste geldiğinde deprem dizisini oluşturuyor.''
Dr. Kalafat, daha sonra Simav Belediyesi Yeni Düğün Salonu'na geçerek, ''Birbirlerini Tetikleyen Depremler: Simav Depremlerinin Düşündürdükleri'' konulu konferansı verdi.