Marka takıntısı

Gençler artık birbirlerini tanımlarken hangi markaları tercih ettiklerine bakıyor. Siyasi görüş, fikir yapısı, gittiği okul, başarı durumu ne olursa olsun aynı markadan giyinenler, ortak yaşam alanlarında buluşuyor.

cumhuriyet.com.tr

Gençler arasında marka tutkusu giderek artıyor. Birçok genç giysilerinden kozmetik ürünlerine, ayakkabısından aksesuvarına dek her ürünün markalı olmasını istiyor. Uzmanlar, marka takıntısının özenti olduğunu, kimlik arayışındaki gençlerin kendilerini daha kolay ifade etme aracı olarak seçtiklerini belirterek, “Marka takıntısı aşırı noktada olduğu durumlarda, aileyle çatışma, yoğun borçlanma, hatta şiddete yol açabilecek ciddi soruna neden olabilir” uyarısında bulundular.

Marka tutkusu giderek ikili ilişkilerde de önem kazanmaya başladı. Gençler artık birbirlerini tanımlarken hangi markaları tercih ettiklerine bakıyor. Siyasi görüş, fikir yapısı, gittiği okul, başarı durumu ne olursa olsun aynı markadan giyinenler, ortak yaşam alanlarında buluşuyor. Bu gruplarda sohbet ve tartışmalar, çoğunlukla markalar, yeni trendler ve son çıkan ürünler üzerine dönüyor. Gücü yetmeyenler ise taklitleriyle avunmayı tercih ediyor.

Uzmanlar marka takıntısı bulunan çocukların ailelerine büyük görevler düştüğünü belirterek “Aileler çocuklarını yargılamamalı, aksine özgüvenlerinin artması için destekte bulunmalı. Markanın şekilcilik ötesinde bir anlam taşımadığını da çocuklarına anlatmalı ve kendi davranışlarıyla çocuklarına model olmalıdırlar” dedi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işık Karakaya, marka takıntısının kendini daha değerli hissetmek, bulunduğu çevrede kendini kabul ettirmek ve tanımlamak için kullanılan olumsuz bir davranış biçimi olduğunu söyledi. Karakaya, marka takıntısının tüketim toplumunun sonucu olduğunun altını çizerek bu düşkünlüğün temelinde gelir dağılımındaki eşitsizlik, kişilerin kendilerini tanımlayacak sağlıklı değerlere sahip olmaktan uzaklaşması ve toplumun öğretileri gibi sosyolojik nedenler yattığını vurguladı.


Kendini değersiz görebilir

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Peykan G. Gökalp ise marka düşkünlüğünün aşırı noktada olduğu durumlarda, aileyle ciddi çatışmalar, yoğun borçlanmalar, hatta şiddete yol açabilecek ciddi bir soruna neden olabileceğini söyledi. Gökalp, “Marka kullanmak rekabete, diğerleriyle aynı marka kullanamayanların kendisini ezik, değersiz görmesine neden olabilir” dedi. Gökalp, marka merakının artışını küresel pazarlama stratejilerine, gençlerin farklı ve sosyal-düşünsel, politik aidiyetlerinin zayıflamasına bağlanabileceğini kaydetti.