Maraş katliamının 38. yılı: Acıları yok sayarak dindiremezsiniz

Kahramanmaraş’ta 24 Aralık 1978’de katledilen 111 kişi, katliamın 38 yıl dönümünde düzenlenen etkinliklerle anıldı.

Sermet Çuhadar

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Sevim Yalıncakoğlu, “Yaralar unutarak kapanmaz. Acılar yok sayılarak dinmez. Yüzleşeceğiz ki bir daha bu acıları yaşamayalım. Unutturarak bu utançtan kurtulamazsınız” dedi. Alevi derneklerinin Maraş katliamının 38. yılında yapmak istedikleri mitinge Kahramanmaraş Valiliği tarafından izin verilmedi. Erenler Kültür Derneği önünde toplanan Alevi derneklerinin temsilcileri ve vatandaşlar Yörükselim mahallesinde yapımı devam eden cemevine yürüdü. 38 yıl önce yaşanan katliamda 5 Alevi yurttaşın öldürüldüğü yere karanfiller bırakan katılımcılar nefesler okudu, çerağ uyandırdı. Ortak açıklamayı okuyan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Sevim Yalıncakoğlu, “Bilmeliyiz ki yaralar unutarak kapanmaz. Acılar yok sayılarak dinmez. Yüzleşmeliyiz. Yüzleşeceğiz ki bir daha bu acıları yaşamayalım. Bu katliamı yapanlar ve buna ortak olanlar da yaptıklarının ne kadar vahşice bir eylem olduğunu idrak etsinler ve bilsinler. Unutturarak bu utançtan kurtulamazsınız. Amacımız intikam almak değil. Aksine bu utanç unutulmasın ki bir daha olmasın” diye konuştu.

Sayısı bilinmiyor...

Katliamın üzerinden 38 yıl geçmesine karşın gerçek suçluların hâlâ cezalandırılmadığını vurgulayan Yalıncakoğlu, “Devlet arşivlerine, Genelkurmay arşivlerine davanın avukatları dahi erişememiş ve engellenmiştir. Dava dosyası kamuoyundan hukuksuz bir şekilde gizlenmektedir. Katledilenlerin mezarları kaybedilmiş ve sorumlular cezasız bırakılmıştır. Devlet bir an önce bu tutumundan vazgeçmeli ve dava dosyalarını hukukçulara açmalıdır. Bu katliamdan Hakk’a yürüyen canların sayısını belirleyemediğimiz gibi isimlerine dahi ulaşamadığımız canların varlığını düşünüyoruz. Devlet bu katliamın doğrudan içinde olduğu için 38 yıl geçmesine rağmen katliamla yüzleşilmesine de engel olmaktadır” dedi.

Maraş’tan Sivas’a...

Katliamda yaşamını kaybedenleri anmak için düzenlenen etkinliklerin her yıl engellendiğine dikkat çeken Yalıncakoğlu, “Biz her yıl anmaya geldiğimizde engelleniyoruz, araçlarımız bekletiliyor, saldırıya uğruyoruz ve sürekli bir saldırı ile karşılaşacağımız tehdidi ile sindirilmeye çalışılıyoruz. Bizim amacımız acımızı paylaşmak. Çünkü bizim inancımız ağaca, toprağa ikrar vermiş bir inançtır. Bu topraklar Alevilerin kadim topraklarıdır. Âşıklarımızın, sadıklarımızın yetiştiği topraklardır. Bizi buradan göç ettirmeye çalışılması Alevi asimilasyonudur. Bunun farkındayız ve toprağımıza sahip çıkacağız. Asla bu topraklardaki kadim yolumuzun yok edilmesine izin vermeyeceğiz! Canlar biz seneye yine burada Maraş’ta olacağız, her 2 Temmuz’da yine Sivas’ta olacağız, her 3 Temmuz’da yine Çorum’da olacağız, her 12 Mart’ta yine Gazi’de olacağız” diye konuştu.

Boyun eğmeyeceğiz

 Gezi’de katledilen gençleri ve Okmeydanı’nda cemevi avlusunda polislerce vurularak öldürülen Uğur Kurt’u anan Yalıncakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nice insanlık suçu olan katliamları unutturmayacağız. Kerbela’dan bugüne zalimlerin karşısında Hüseyin olduk Zeynep Ana olduk. Hiçbir zulüm karşısında yolumuzdan dönmedik. Nerede bir katliam varsa mazlumların tarafında olduk. Boyun eğmedik, bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Pirimiz Hünkâr HacıVeli’nin bilinci Pir Sultan’ın direncini her zaman yüreğimizde ve gönlümüzde taşıyacağız. Buradan biz Aleviler olarak ilan ediyoruz. Davamız divana kalmayacak.”