Manevi Eğitim Bakanlığı

Bilimsellikten uzak olduğu için tepki çeken manevi danışmanlık uygulaması güncellendi: Artık İHL mezunları da atanabilecek

Ozan Çepni

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), son 10 yılda sayıları katlanan imam hatipliler için yeni görev alanları yaratmaya devam ediyor. “Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık” yönetmeliğini “Rehberlik Hizmetleri”ne dönüştürerek, öğretmenlerden psikolojik danışmanlık misyonunu kaldıran bakanlık, bu görevi dini hizmete çevirmenin ilk adımını attı. Bu kapsamda bakanlık, imam hatip mezunlarının “manevi danışmanlık” yapabilmesinin önünü açtı.

Kuruluş amacında yok

MEB, imam hatip okullarında zihin engelli öğrencilerin öğretimine yönelik illere gönderdiği yazıda, imam hatip lisesi mezunlarının yapabileceği işlere yönelik tanımda bir skandala imza attı. “İmam Hatip Liseleri Yönetmeliği”nde öğrencilere “imamlık, hatiplik ve Kuran kursu öğreticiliği” gibi hizmetlerin yerine getirilmesi için gerekli olan bilgi ve becerilerin kazandırılması amacına karşılık bakanlık, imam hatip mezunları için imam-hatiplik, müezzinlik, vaizlik, vaizelik, Kuran Kursu öğreticiliği görevlerinin yanına yönetmelikte yer almayan “manevi danışmanlık destek hizmeti” diye yeni bir görev ekledi.

‘Yükseköğretim şarttı’

MEB, imam hatipler için ‘manevi danışmanlık’ görevinin önünü açsa da bu uygulama ilk olarak Diyanet İşleri Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokol sonrasında hastanelerde başlatıldı. Protokolde bu hizmeti verecek personel için ilk olarak müftülük çalışanı olması şartı yer aldı.

‘Ensar ve Aladağ vakaları artacak ’

Yeni rehberlik yönetmeliğinin doğuracağı sakıncalara işaret ederek, yönetmeliğin iptali için yargıya başvuran Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “81 ilin valiliğine gönderildiğini öğrendiğimiz resmi yazıda imam hatip mezunlarının rehberlik alanında istihdam edileceğinin resmî duyurusu ve ilanı açıklanmış durumdadır. Eğitimde bilimin terk edilmesi, özellikle 4+4+4 sonrası hızlandırılan gerici uygulamaların öğrencilerin psikolojik danışma haklarının fiilen ellerinden alınması ile sonuçlanacağını, Ensar, Aladağ vakalarının daha da artacağı tespitimiz fazlasıyla kanıtlanmış durumda. Rehberlik Yönetmeliği’ne ilişkin açtığımız dava öncesi söylemlerimizdeki haklılığımız bir kez daha ortaya çıkmıştır” dedi.