Mandalinayı küstürmeyin
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer: Mandalina bahçeleri betona feda ediliyor.
Hazal OcakSeferihisar bu yıl 18. Mandalina Şenliği’ni gerçekleştiriyor. Bu yılın diğerlerinden farklı bir amacı var. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu yıl şenlikten öte mandalinanın çığlığını duyurmak istiyoruz. Mandalina ağaçlarımız kesiliyor. Betona feda ediliyor” diyor. Soyer, eski imar planlarının, yurttaşların, mandalina bahçelerine konut yapabilmelerine imkân sağladığına dikkat çekerek, bahçelerin yeni planlarla korunması gerektiğini vurguluyor.
Satsuma kibarlık ister
Dünyanın en iyi mandalinası olarak kabul edilen Satsuma, İzmir Seferihisar’da yetişiyor. Yöre halkının geçim kaynağı, gururu... O nedenle her yıl coşkulu mandalina şenliği düzenleniyor. Bu yılki şenlik önceki gün Seferihisar Cumhuriyet Meydanı’nda mandalinalı yemek, tatlı yarışmalarıyla başladı. Biz şenliğin ikinci gününe katılıyoruz. Doğma büyüme Seferihisarlı üretici Mustafa Ayışık’ın (47) 7 dönümlük mandalina bahçesindeyiz. Seferihisarlı çocuklarla mandalina topluyoruz. Mandalinanın, nazikçe koparılmazsa, küsüp bir dahaki sene ürün vermediğini öğreniyoruz. Baba mesleği olan çiftçiliği sürdüren Ayışık, Satsuma mandalinasından aşkla bahsediyor: “Mandalinanın en güzeli. Aroma olarak en lezzetlisi. İnce kabuklu. İçindeki damar dediğimiz yerler fazla değil ve ince. Çekirdeksiz.”
Ayışık, bahçesine dönerek, “Huzuru görüyorsunuz” diyor ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sesleniyor: “Devlet de mandalinamıza daha önem verirse daha iyi olur. Türkiye’nin her yerinde çiftçinin kalkındırılması gerekiyor. Bakanlıktan sadece rica ettiğim bir şey var; danışmanlarını bu işin içinde yetişen, eğitim almış ama babasının annesinin mesleğini sürdürenlerden seçsinler.”
Bindiği dalı kesmek gibi
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’e kayıt cihazımızı uzatınca, mandalina bahçelerinin tehdit altında olduğunu öğreniyoruz. Soyer, “Bu yıl mandalinanın acısını duyurmak istiyoruz. Çünkü, ağaçlarımızı bahçelerimizi betona feda ediyoruz. Bu ileride ağır fatura ödeyeceğimiz bir durum. Bizden sonraki nesiller belki daha da ağır bedel ödeyecek. Bu kendi ayağına kurşun sıkmak gibi, bindiği dalı kesmek gibi bir şey. Ne yapıp ne edip mandalinanın üretimini güçlendirmek, ürünün farklı ürünlere dönüşmesini sağlamak, katma değerini artırmak zorundayız. Konut imarı verilmiş, turizm imarı verilmiş. Öyle parseller var ki içinde mandalina bahçesi var. Yurttaş o bahçeyi feda edip yerine dört katlı apartmanı tercih edebiliyor.”