Malatya darbe girişimi davası savunmalarla devam ediyor
Malatya’da 15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin görülen davada 2’inci duruşma 4’üncü oturum başladı. Bugünkü oturumda mevcut heyetin başkanının İlçe Seçim Kurulu Başkanı olması nedeniyle değişikliği gidildiği açıklandı.Duruşma ise ifadelerle devam ediliyor.
İHA15 Temmuz FETÖ darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen ve 26’sı tutuklu 76 sanıklı davada 2’inci duruşma 4’üncü oturum başladı. Malatya E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında duruşmanın görüldüğü Yakınca Spor Salonundaki 1. Ağır Ceza Mahkemesine getirildi. Duruşma öncesi bomba uzmanı ekip ve arama köpeği ile salonda arama yapılırken duruşma sanık ve avukatlarının hazır olması ile başladı.
HEYETTE REFERANDUM DEĞİŞİKLİĞİ
Bu arada Mahkeme Heyetinde değişikliği yapıldı. Daha önceki heyette üye olan ve başkanlığına gelen Turan Kılıç, duruşma öncesi yaptığı kısa bilgilendirmede mahkeme heyet başkanı Vedat Koç’un Kale İlçe Seçim Kurulu Başkanı olması ve HSYK’nın seçimden 10 gün önce ve sonra davalara bakılmayacağı yönündeki kararı doğrultusunda böyle bir değişikliğe gidildiğini söyledi. Başkan Kılıç diğer üyenin ise rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadığını söyledi.
Yeni heyette başkan Turan Kılıç ile hakim üyeler Ayşegül Altınhalka ve Zeynep Çelik bulunuyor. Yine duruşma Savcısı İsmail Gökhan Orman’ın yerine de Savcı Muhittin Atlı duruşmaya katıldığı görüldü.
UÇUŞ EMİRLERİNİ SORGULADIK
Yakınca Spor Salonunda gerçekleşen duruşmada 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığı Uçak Bakım Subayı olarak görev yapan tutuklu Murat Örsal savunma yaptı. 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde üs komutanlığında neler yaşandığını anlatan Örsal, Eskişehir’deki Birleşik Hava Heraket Merkezi’nin(BHHM) uçuş yasağı kararının kendilerine ulaştırılmadığını iddia etti. 16 Temmuz günü sabah saat 04.00 sıralarında Filo Komutanı Binbaşı Metin Çibilibal’ın uçuş bakım komutanlığını arayarak 4 yüksüz uçak hazırlanması talimatını verdiğini iddia eden Örsal savunmasını şöyle sürdürdü:
“Normalde uçuşlar sorgulanmıyor. Ancak darbe girişiminin olduğu bu gece uçuş bakım ekibindeki görevliler durumu bana bildirdi. Ben de bu kapsamda verilen emri teyit etmek için girişimlerde bulundum ve ekibe beklemelerini söyledim.”
ALBAYA ULAŞMAK İSTEDİM AMA ULAŞAMADIM
Filo komutanı Binbaşı Metin Çivilibal’ı telefonla arayarak yüksüz uçak hazırlanması emrini teyit ettiğini belirten Örsal, Çivilibal’ın ise kendisine kalkış emrini doğruladığını öne sürdü. Kendisinin bunun üzerine uçuş hattına giderek bakım ekibine beklemeleri yönde emir verdiğini iddia eden Örsal, sonrasında telsizden Albay Şaban Delioğlu’na ulaşmak istediğini ancak ulaşamadığını savundu.
Filo komutanın odasına gittiğini ifade eden Örsal cümlelerine şöyle devam etti:
“Odada bulunan Filo Komutanı Çivilibal’a ‘Biz uçak bakım ekibi olarak tedirginiz. Uçuş emrini teyit ettiniz mi’ diye sorum bana ‘En kısa zamanda kalkmak istiyoruz’ dediler. Metin Çivilibal ve Tayfun Tuna sakindiler, anormal bir şey hissetmedim. Aynı oda da bulunan ve şu anda Diyarbakır’da görevde olan Albay Ali Özmen bulunuyordu. Kendisi pilot albaydır. Ona da baktım ancak kendisinden bir tepki görmeyince ben de o zaman uçuşun yapılmasında yanlış bir şey yoktur diye düşündüm. BHHM’nin emridir diye odadan çıktım bu süreçte yeniden Albay Şaban Delioğlu’na ulaşmak istedim ama ulaşamadım”
‘NEDEN KALKIYORSUNUZ?’ DEDİK, ‘BHHM’NİN EMRİ’ DİYE CEVAP VERDİLER
İlerleyen süreçte yeniden Hareket Komutanı Tayfun Tuna’yı tekrar aradığını savunan Örsal, savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“Komutanım bakımcılar olarak çok tedirginiz, emri teyit ettiniz mi’ diye sorunca Tayfun Tuna bana kızarak ‘Ne oyalanıyorsunuz daha kaç defa soracaksınız’ diye söyledi. Daha sonra 04.30 sıralarında pilotlar uçak başı yaptılar. Biz pilotlara ‘Neden kalkıyorsunuz’ dedik onlarda bize BHHM’nin emri diye cevap verdiler. Normalde şu ana kadar yapılan 700 uçuşta sorgulama yapmadık ama o gece pilotları sorgulama gereği duyduk.”
Örsal, BHHM’nin emirlerinin kendilerine gelmediğini ve sadece filodan gelen talimatla uçakları hazırladıklarını savunarak, kritik bir gece olması nedeniyle yarım saat uçuş emrini sorguladıklarını ve olumsuz bir emir gelmediği için hazırlık yaptıklarını dile getirdi.
Duruşmada daha sonra tutuksuz yargılanan 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığında Güvenlik Tabur Komutanı olarak görev yapan Yüzbaşı Murat Mutlu savunma yaptı. İlk süreçte tutuklanan ve sonrasında tahliye edilip görevine iade edilen Mutlu, iddianamede kendisinin üstteki Jammer güvenlik aracının çıkışına izin verdiği iddiasını kabul etmedi. FETÖ/PDY ile hayatının hiçbir bölümünde ilişkisinin olmadığını ileri süren Mutlu, darbe girişimine ilişkin emir alıp vermediğini iddia etti.
Darbe girişimi gecesi olayları evde televizyondan öğrendiğini ileri süren Mutlu, savunmasına şöyle devam etti:
“Görevde olmadığım bir esnada jammer aracını çıkarma gibi bir yetkim de yoktur. Zaten Jammer aracı ben üsse dönmeden geri dönmüştür. Hain darbe gecesi Tayfun Tuna aracı istemiş ve çıkarmıştır.”
Nizamiyenin giriş çıkışlara kapatılması yönündeki suçlamayı da kabul etmeyen Mutlu, göreve geldikten sonra üssün güvenliğinin sağlanması adına önlem alındığını ifade etti. Tamamen darbecilere yönelik bir önlem aldıklarını ileri süren Mutlu, 7 kargo uçağının ise üsse ineceğini kuleden öğrendiğini belirtti.
Uçaklarda bulunan personeli filonun gazinosuna götürdükten sonra ilerleyen saatlerde polise teslim ettiklerini ifade eden Mutlu, bu süreçte inen kargo uçaklarında da savcılık incelemesi yapılana kadar güvenlik önlemleri aldıklarını ileri sürdü.
AFGANİSTAN’DA GÜNLÜK 65 DOLAR HARCIRAH TARAFIMIZA VERİLDİ
İddianamede üzerinde 2 adet 1 dolar bulunması ile ilgili de savunma yapan Mutlu, FETÖ üyesi olduğu iddiasını kabul etmeyerek, “Yurt dışına geçici görevle Afganistan’da görev yaptı. Bu süre zarfında günlük 65 dolar harcırah tarafımıza verilmiştir. Toplam hak edişim ilgili bankaya yatırılmıştır ancak avans olarak aldığım dolar ile alışveriş yapmıştır. Üzerimde kalan 67 doları görev dönüşünden sonra bozdurma gereksimi duymadım. Bu para 3 yıl önce kullanmadığım cüzdanıma konulmuş ve dolayısıyla yapılan aramada bulunan dolarlar üzerimde değil kullanmadığım cüzdanımda bulunuyordu” diyerek, doların yurt dışı görevinden kalan para olduğunu söyledi.