"Mahkemenin kararı, 'kayyum' değil"

Yasaklı Lider Necmettin Erbakan'ın yakın kurmaylarından Temel Karamollaoğlu, mahkemenin verdiği kararı ve son gelişmeleri değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

Karamollaoğlu,SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve ekibini, "Erbakan'ı tasfiye etmekle" suçladı. Karamollaoğlu, mahkemenin kesinlikle "kayyum" kararı vermediğini, Genel Merkez yönetiminin kamuoyunu yanıltmak ve tahrik etmek için "kayyum" ifadesini kullandığını öne sürdü.

Karamollaoğlu, SP'nin kongre sürecini ve bundan sonra neler olacağını değerlendirdi.
Bundan sonra olacakların belli olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Olağanüstü bir kongre yapılacak, başka yolu yok" diye konuştu.  11 Temmuz'da yapılan SP Olağanüstü kongre sırasında ve sonrasında yaşanan süreci hatırlatan ve değerlendiren Temel Karamollaoğlu şöyle dedi:

"Kongrenin yapıldığı sırada; bizim bugüne kadar alışık olmadığımız liste çıktı. Beklenmeyen bir hava çıktı. Genel Başkan 310 oyla seçildi. Uygun olmayacağını ve 4. turda bir genel başkanın seçilmesinin uygun olmayacağını düşündük. Onun için 650 delegenin imzasıyla kongre talep edildi. Genel Merkez yönetimi istifaları bahane ederek kongre yapmama kararı aldı. Ne oldu hukuki yola başvuruldu. Adli tatil olduğu için gecikti karar. Dün karar açıklandı. 650 imza geçerlidir kongreye gidilmeli." dedi.

Kayyum değil

Temel Karamollaoğlu, SP yönetiminin mahkeme kararını yanlış ve kamuoyunu yanıltmak için açıklamalar yaptığını öne sürerek, "Beni üzen şu oldu. Genel Merkez tarafından yapılan açıklamada mahkeme kararı 'Kayyum' olarak ifade ediliyor. Mahkeme böyle bir karar vermedi" dedi.

"Kayyum" kararının çok farklı olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, "Kayyum hadisesi başka bir konudur. Burada sadece olağanüstü kongrenin hazırlıklarını yapmak üzere üç kişi görevlendirildi. Mahkemenin kararında 'Kayymum' diye bir ifade geçmiyor. Bunu ısrarla dile getirmek sadece kamuoyunu yanıltmaktır" diye konuştu.
SP Genel Merkez yönetimi tarafından yapılan açıklamaları da eleştiren Karamollaoğlu şöyle devam etti:

"Açıklamalar esnasında 'ilk defa Türkiye tarihinde böyle bir karar alındı' deniliyor. Bu da yanlış. Oysa 8-9 kere farklı partiler tarafından mahkemeye gidilmiş. ANAP, CHP ve MHP gitmiş geçmişte mahkemeye. Bunu da kamuoyuna duyururken insanları tahrik etmek için yapılıyor. Arkasından da Önder Sav görüşmesi hatırlatılıyor." dedi.

Bundan sonra ne olacak?

Bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği konusunda da Karamollaoğlu, "Mahkeme kararı arkadaşlara tebliğ edildikten sonra olağanüstü kongre yapılacak" dedi. Her iki tarafında yapacağı değerlendirmelerin ardından "Kimin aday olup kimin olmayacağının" netleşeceğini dile getiren Karamollaoğlu, bugün yönetimde bulunan kadronun "Milli Görüş çizgisinde" olduklarına yönelik açıklamalarını, "Ama ne yazık ki, partinin söylemleri çok değişti. Çok ciddi bir değişiklik oldu" değerlendirmesinde bulundu.

Erbakan'a ciddi tepki var

Dış çevrelerden ve mevcut yönetimden Erbakan'a karşı çok ciddi bir tepkinin olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, 1978 ve 11 Temmuz 2010'da yaşanan kongreler arasındaki benzerliği dikkat çekerek, "Ne gariptir ki, 1978 yılında da yapılan kongrede iki liste çıkmıştı Erbakan'a karşı. O günden beri Erbakan'a bir tepki var. Erbakan'ın fikirlerini istemeyenler var. Erbakan'ın yarattığı yeni ufuklar bazı çevreleri rahatsız ediyor. Bu tepki hem dışarıdan hem içerden. Erbakan'ın fikirleri birilerini rahatsız ediyor" diye konuştu.