Mahkemeden Sur'da acele kamulaştırma hakkında karar
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (DİDDK), Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki bir yapıyla ilgili olarak verdiği kararla, Bakanlar Kurulu'nun aldığı alece kamulaştırma kararını iptal etti. Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Şerefhan Aydın "Bu karar tüm tescilli yapılar için de emsal niteliğinde olduğunu da belirtmek isteriz. Dolayısıyla henüz kararın iptali için dava açmayan tescilli yapı sahipleri hukuk yoluna başvurmalıdırlar" dedi.
Mahmut OralDİDDK tarafından verilen kararın gerekçesinde, Bakanlar Kurulu'nun kültür varlıklarını acele kamulaştırma yetkisi olmadığı belirtildi. Kararda "Korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olan taşınmazların 2942 sayılı 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma usulü kapsamında değerlendirilebilmesi hukuken mümkün olmayıp, aksi yöndeki yaklaşımın, korunması gerekli kültür varlığı olan taşınmazların bu niteliğinin göz ardı edilerek, kamulaştırmalarda 2863 sayılı yasa uyarınca öngörülen sürecin ve kamulaştırmaya yetkili olan ilgili idarelerin bu yetkilerinin bertaraf edilmesine sebebiyet verebileceği açıktır. Yukarıda yer verilen değerlendirmeler doğrultusunda, korunması gerekli kültür varlığı olan taşınmazların acele kamulaştırılması hukuken mümkün olmadığından, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca tesis edilen 21/03/2016 günlü, Bakanlar Kurulu kararının sivil mimarlık örneği korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olan Diyarbakır İli, Sur İlçesi, Ziya Gökalp Mahallesi, 415 ada, 15 parsel sayılı dava konusu taşınmaza yönelik kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir" denildi.
Davayı açan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın, düzenlediği basın toplantısında, kararın tüm tescilli yapılar açısından emsal niteliğinde olduğunu vurguladı. Aydın şöyle dedi:
"Halka rağmen halkın mülküne el konulmayacağının yanında, özellikle kamu malına devlette olsan ikinci defa kamu adına el koyamayacağını bilmeyecek kadar acemilikler yapıldı. Yüzlerce tescilli yapı arasında mülkiyeti odamıza ait olan mala Dengbêj Evi de bu karar kapsamına alınan tescilli yapılardan biri olmuştur. Bu karar sonrası da belirttiğimiz gibi bu karar sanki özellikle o güne yani 21 Mart’a yetişsin de ne sonuç doğuruyorsa doğursun denilmiş olacak ki bu tür ciddiyetten uzak hukuk ile bağdaşmayan bu tabloyu karşımıza çıkartmıştır. Gerekçeli kararda özet olarak belirtmek gerekirse korunması gerekli kültür varlıklarının yani tescilli yapıların kamulaştırılamayacağı belirtilmiştir. Bu karar tüm tescilli yapılar için de emsal niteliğinde olduğunu da belirtmek isteriz. Dolayısıyla henüz kararın iptali için dava açmayan tescilli yapı sahipleri hukuk yoluna başvurmalıdırlar. Biz mimarlar odası olarak belirtmek isteriz ki sadece tescilli yapılar değil Surdaki tüm parseller için alınan acele kamulaştırma kararırının iptal edilmesi gerekmektedir. Gerek yapısal alanlarda gerekse de toplumsal alanda gelişen bu yıkımın daha fazla ilerlemeden durdurulması için mahkemeler gerekli iptal kararların bir an önce alınması iradesini göstermelidirler"