Mahkemeden madencilik şirketine çevre dersi
Madenin kapasite artışına izin vermeyen mahkeme, çevreyi korumanın devletin ve yurttaşın görevi olduğunu hatırlattı.
Hazal OcakTürkiye’nin oksijen deposu Kazdağları’nda maden kapasite artışına mahkeme “dur” dedi. Oreks Madencilik şirketinin Yenice’de bulunan maden kapasitesini artırmasıyla ilgili Çanakkale Çevre İl Müdürlüğü’nün verdiği ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararını iptal eden mahkeme, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin devlet ile yurttaşların ödevi olduğunu anımsattı.
Dava açtılar
Çanakkale Yenice’de Kazdağları bölgesinde maden sahası işleten Oreks Madencilik “Bakır, Kurşun, Çinko, Gümüş Maden Ocağı Kapasite Artışı” için Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurmuş, müdürlük de kapasite artırımı için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı almıştı. Karara karşı TMMOB’a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası, İda Dayanışma Derneği ve bölge sakinleri Müdürlük ve şirkete karşı dava açmıştı. Kararın iptal edilmesini isteyen yurttaşlar proje kapsamında aranacak cevherler içinde zehirli ağır metallerin bulunma olasılığının yüksek olması ve projenin işletme sahasındaki yeraltı su kaynaklarının varlığının kirlenme tehditi altında olduğuna dikkat çekmişti. Davayı görüşen Çanakkale İdare Mahkemesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesindeki herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu anımsatarak şirketin ÇED Raporu hazırlamaktan kaçındığını belirtti. Mahkeme müdürlüğün “ÇED Gerekli Değildir” kararını hukusuz bulurak kararı 6 Temmuz’da oybirliğiyle iptal etti.
Öncü olsun
Davayı açanlardan Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ali Furkan Oğuz, “Proje Kaz Dağları’nın eteğinde Yenice ilçesinin Kalkım Beldesi’nde bulunuyor. En yakın yerleşim birimi Kalabakbaşı Köyü’ne uzaklığı 2 km ve projenin ortasından da Han Deresi geçmekte. Bakır, çinko, gümüş madeni kapasite artışı olan bu proje Çanakkale’deki diğer vahşi madencilik projeleri gibi bölgeyi, bölge halkı sağlığını, tarımı ve Kaz Dağları’nı, değerli bir tarım alanı olan Kalkım-Hamdibey Ovası’nı, Gönen Barajı’nı, Agonya Ovası’nı ve yaşam alanlarını ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu çok önemli kararın bölgemizi tehdit eden diğer projeler için açtığımız davalarda da öncü olmasını temenni ediyorum” dedi.