Mahkemede pazarlık
Duruşmada hâkim, “6 yıl boyunca bu örgütle ilişkin olmuş. Her seneye bir isim versen 6 isim yapar” diyerek isimleri yeterli bulmadı. Avukat Bahri Belen, sanıkların kendilerini kurtarmak için suçsuz insanların isimlerini verebileceklerini belirterek, TCK’daki etkin pişmanlık düzenelemesinin gayri ahlaki olduğunu söyledi.
Seyhan Avşar
Bahri Belen
“FETÖ Üyeliği” suçundan tutuksuz yargılanan Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Arslan geçen hafta İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir kez daha yargıç karşısına çıktı. Duruşma sırasında Arslan ile mahkeme başkanı arasında ilginç bir diyalog yaşandı.
Mahkeme başkanı sanık Arslan’ın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek, “Etkin pişmanlıktan yararlanmak diyorsun 4 isim vermişsin. 6 yıl boyunca bu örgütle ilişkin olmuş. Her seneye bir isim versen 6 isim yapar” diyerek sanığın verdiği isimlerin yeterli olmadığı imasında bulundu. Sanık ise FETÖ mensuplarının kod isim kullandıklarını bu nedenle daha fazla isim veremeyeceğini belirtti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın FETÖ mensuplarını teşhis işlemi için Emniyet’e gitmesine karar verdi. Duruşmada yaşanan bu durumu değerlendiren avukat Bahri Belen, sanıkların kendilerini kurtarmak için suçsuz insanların isimlerini verebileceklerini belirterek, TCK’daki etkin pişmanlık düzenelemesinin gayri ahlaki olduğunu söyledi.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Ahmet Arslan beyanda bulundu. FETÖ’ye maddi, manevi yararı olmadığını öne süren sanık Arslan, “Ders çalışmak ve dini konular için FETÖ’ye gittik. Askeri okulu kazandıktan sonra o yapıyla alakamı kestim” dedi. Daha sonra mahkeme başkanı sanığa, “Etkin pişmanlıktan yararlanmak diyorsun 4 isim vermişsin. 6 yıl boyunca bu örgütle ilişkin olmuş. Her seneye bir isim versen 6 isim yapar. Davut diye birinin adını verdin. O 50 tane isim verdi. Takdir senin. Hayatı yaşayan sensin” dedi. Bunun üzerine sanık, “Hepsi kod isim kullanıyormuş. Aklıma gelmiyor” diyerek yanıt verdi. Mahkeme başkanı bu kez, “Gelmez tabii... Kim olduklarını bilmiyorsunuz. Gel diyorlar geliyorsunuz. Git diyorlar gidiyorsunuz. Kimle muhatap olduğunuzu bilmiyorsunuz” şeklinde konuştu. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti teşhis işlemleri için sanığın Emniyet’e gitmesine, duruşmanın ise Ekim ayına ertelenmesine hükmetti.
‘Gayri ahlaki’
Duruşma salonunda yaşanan bu ilginç diyaloğu gazetemize değerlendiren avukat Bahri Belen, mahkeme heyetinin sanığı teşhis işlemleri için Emniyet’e göndermesinin doğru olmadığını belirterek, “Birtakım teşhis işlemleri varsa, bu teşhis işlemi mahkemenin huzurunda yapılmalıdır. Ayrıca insanlar kendilerini kurtarmak için gerçekte olmayan, şüphelendikleri kişilerin isimlerini verebilir, başka insanlara haksızlık etmiş olabilirler. Yasadaki etkin pişmanlık düzenlemesi gayri ahlaki bir düzenlemedir” ifadelerini kullandı.