Mahkeme kararı yok sayılıyor

Tüprag A.Ş'nin üretim kapasitesini 2,5 kat arttırarak altın işletmeciliğine devam etmesine dur diyen İzmir 1. İdare Mahkemesi'nin kararına karşın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yeni ÇED süreci başlatmasına tepkiler büyüyor.

Mete Kızık



EGEÇEP ve Elele Bileşenleri tarafından düzenlenen, İzmir CHP Milletvekilleri Musa Çam, Dr. Kamil Okyar Sındır, Ege Üniversitesi Halk Sağlığı öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Osman Karababa, Tabib Odası, TMMOB temsilcilerin de katıldığı toplantıda İzmir suyunun korunması için mücadeleye aralıksız devam edileceği açıklandı.

Çam” Bilim insanlarının aldığı su ve pasa örneklerinden ağır metallerin çıkması ve bunlardan cadmiyum, bakır , kurşun ve çinkonun, dünya kabuk değerleri ortalamasının çok üstünde olması, sularda arsenik başta olmak üzere ağır metallerin bulunmasını içeren raporlarına göre, İzmir 1.İdare Mahkemesine açılan dava, madenin kapasitesinin arttırmasına izin vermemişti. Bu kara karşın yeni ÇED süreci duyurusunda, yine genelgelere dayanılarak oldu bittiye getirilmek isteniyor. Oysa ağır metal kirliliğini saptayan ve kapasite arttırımını kabul etmeyen mahkeme kararına karşın genelgeyle mahkeme kararını tanımamak hukuk ve adalete sığmaz. Başlatılan yeni ÇED süreci mahkeme kararına karşı direnmedir, suçtur, yarattığı tehlikeler göz önüne alındığında İzmir'e karşı işlenmiş en ağır suçtur” dedi.

Sındır da, “Şirketin kapasite arttırımıyla, İzmir'in içme suyu gereksiniminin yaklaşık yüzde 40'ını karşılayan Tahtalı Barajı'nın koruma alanı sınırındaki ve 200 bini aşkın kişinin suyunu karşılamak için Çamlı Barajı'na su sağlayacak dereler bölgesindeki Efemçukuru'nda toprak ve su daha fazla zehirlenecek. 10 yılı aşkın mahkeme sürecinde mahkemece de onaylandığı gibi Efemçukuru yöresinde ağır metal kirliliğinin başladığı kanıtlanmıştır. Artık mahkeme kararının gecikmeksizin uygulanması, çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yarattığı mahkeme kararıyla tespit edilen Efemçukuru Altın Madeni'nin Çevre Kanunu'nun 15.maddesi gereğince derhal kapatılması, işletme hakkında idari yaptırımlar uygulanması gerekmekteydi. Bunlar yapılmadığı gibi, kapasite arttırımını kabullenilemez durumdur” dedi.