Mahkeme gerekçe yazmadı, AYM reddetti
KESK ve KCK davalarındaki Anayasa'ya aykırılık iddialarında karar: Mahkeme gerekçe yazmadı, AYM reddetti
Canan Coşkun/Cumhuriyetİstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi geçtiğimiz aylarda KESK'li öğretmen, hemşire ve belediye çalışanlarının DHKP-C üye ve yöneticisi oldukları dava, KCK basın davası ve KCK İstanbul ana davasında özel yetkili mahkemelerin kapatılmasını düzenleyen 6526 sayılı yasada yer alan yürürlüğe girdikten sonraki aşamadan itibaren yargılamaya devam edilmek üzere yetkili ve görevli mahkemelere devredilmesi hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu iddialarını ciddi bularak dosyaların AYM'ye gönderilmesine karar vermişti. Anayasa Mahkemesi de 25 Aralık 2014, 14 Ocak 2015, 17 Aralık 2014 tarihli görüşmelerinde KESK davası ve KCK Basın davasına ilişkin başvuruları, açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmadığı gerekçesiyle reddetti.
KCK İstanbul ana davası inceleniyor
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yazar Ragıp Zarakolu'nun da yargılandığı PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik 204 sanıklı ana davayla ilgili Anayasa'ya aykırılık itirazlarına ilişkin başvuruyu ise AYM incelemeye devam ediyor. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başvuruya ilişkin AYM'ye yazdığı gerekçede, dava dosyasında CMK 135. ve 140. maddelerinde yer alan “İletişimin tespiti, dinlemesi ve kayda alınması” ile “Teknik araçlarla izleme” hükümlerine aykırı delil elde edildiği belirtildi. Bu maddelerin özel yetkili mahkemelerin kapatılmasını düzenleyen 6526 sayılı yasanın 12. maddesi ile değişikliğe uğradığı anımsatıldı. Bu durumda soruşturma ve yargılama makamları tarafından lehe yeni mevzuat açısında yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan gerekçede, Anayasanın 38. maddesine göre kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği aktarıldı. Gerekçede, iddiaların hukuki bakımdan tartışılmaya değer olması, esastan yoksun olmaması, sanıkların tatmin edilmesi, yargılamanın her türlü şüpheden uzak bir şekilde yapılabilmesi, hak arama özgürlüğünün ve savunma hakkının sınırlandırılmaması için aykırılık iddialarının ciddi olduğu kanısına varıldığının altı çizildi.