Mahallenin adamı geri döndü
Demek ki boşuna değilmiş, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in hemen her transfer döneminde, "Oynekuru da Oynekuru.." feryadı.
Arif KızılyalınUçaktan indi, imzayı attı, Florya'da ter koşusuna çıktı, yeniden uçağa bindi, gollerini attı.
Evet, Fenerbahçe Mesut Özil için "Evin oğlu.." yakıştırmasını yapmıştı. İnanın ki, Henry Onyekuru için "Mahallenin adamı.." diyecektir Galatasaraylılar bugünkü Gaziantep galibiyetinin ardından.
Sanki Nijeryalı genç futbolcu aylardır Türkiye'de, haftalardır da takım arkadaşları ile antrenman yapıyor.
Monaco'Ya hiç gitmemiş, Florya mahallesinde turlamış...
İki golde de doğru koşular yaptı, doğru vuruşları tercih etti.
Arkaya atılan topların hepsini doğru değerlendirdi.
Hızlı bir futbolcu.
Onu tartışmıyoruz.
Kadıköy'deki koşularıyla ünlenmişti. Fransa'da pek fazla oynamadığı halde süratini korumuş. Bire birde Usain Bold gibiydi. Geriden çıkıyor, bir iki metre önde bitiyor deparı..
Evet sadece Onyekuru ile kazanmadı Galatasaray Gaziantep'te.
Muslera da farkını hissettirdi. İlk yarıda 3 net kurtarışı var; hele ilk yarının sonundaki kurtarışı görülmeye değerdi.
Takımı ayakta tuttu resmen.
Maxim'in vuruşları orta karar bir kalecide gol olurdu.
Bu ikilinin dışında Donk aksar gibi oldu, Marcao yetişti imdada. Belhanda aksadı, çıkana kadar Arda idare etti. Lines oyundan düştü, Saracchi hızı ile ters kademeye girdi. 2. golün pasını veren Kerem hızlı bir forvet. Yeni gelen Halil için ise bir şeyler söylemek adına çok erken.
Penaltı golü için bir şey söylememek gerek. Dikkatli olmalı savunma..
Evet, Galatasaray'da bir şeyler iyi gitmeye başlamış.
Yardımlaşmanın futboldaki karşılığı takımdaşlık; bugün onu gördük.
2 deplasman 6 puan önemli bir çıkıştır uzun lig maratonunda; hele takımın adı deplasmanda futbolu neredeyse unutan Galatasaray ise...