Madenler kamulaştırılmalıydı
Madenlerde ölümlerin önlenmesi için öncelikle madenlerde sendikaların örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken sendika başkanları, hazırlanan paket için mutlaka sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınması gerektiğini belirttiler.
Mustafa Çakır/CumhuriyetSendikacılar, Başbakan tarafından açıklanan paketi gazetemize değerlendirdi. Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak paketteki en büyük eksikliğin kamulaştırmayla ilgili olduğunu belirterek “Madenler kamulaştırılmalıydı” dedi. Kavlak, “reform” olarak sunulan düzenlemenin tamamının ILO’nun henüz Türkiye tarafından onaylanmayan 176 sayılı Maden İşyerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi ile 167 sayılı İnşaat İşlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’nde yer aldığına dikkat çekti. Kavlak, tarım işçileriyle ilgili ILO sözleşmesi hükümlerinin de pakette yer almasını beklediklerini, ancak yer almadığını kaydetti.
Başbakan’ın “Özel sektör hizmet alımı yapabilecek” şeklinde açıklaması olduğuna işaret eden Kavlak, “Bunu açmak lazım. Hizmet alımı olacaksa taşeronlaşma devam edecek demektir. Taşeron kaldırılmalıydı” diye konuştu.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu Türkiye’de iş cinayetlerinin bu kadar artmasının temel nedeninin çalışma hayatında yaşama geçirilen özelleştirme ve taşeronlaştırma olduğunu dile getirdi. Çerkezoğlu, bunlardan vazgeçilmediği sürece çözüm de olmayacağını vurguladı.
Çerkezoğlu, Başbakan’ın açıkladığı maddelerin çözüm getirmekten çok uzak olduğunu belirterek “Sendikaların ölümler olmadan tutum alması isteniyor. Bir örnek vereyim. İstanbul BEDAŞ’ta işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmasını isteyen 26 işçi işten çıkarıldı. Enerji Bakanı ile konuyu görüşmek istedik. DİSK’e yanıt bile verilmedi. Sendikaları muhatap almayan bir yaklaşım sürdürülürken, diğer taraftan sendikaları göreve çağırmak çok da mantıklı değil” dedi.
'Denetim de satın alınacak'
Türkiye Madenİş Sendikası Başkanı Nurettin Akçul pakette eksiklikler bulunduğuna işaret ederek “Kamuda da rödovans yasaklanmalıydı. Havza madenciliğine geçilmeliydi. Taşeron kesinlikle yasaklanmalıydı. İş güvenliği uzmanları ücretlerini işverenden alıyor. Buna mutlaka son verilmeliydi. İş güvenliği uzmanı kesinlikle bağımsız olmalıydı. Madenlerde sendikaların örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılmalıydı” dedi.
Genel Maden-İş Sendikası Başkanı Eyüp Alabaş, açıklanan maddelerin birçoğunun zaten kamuda uygulandığına dikkat çekti. Madencilere yeraltında çipli takibin Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) uygulandığına işaret eden Alabaş, aynı şekilde yeraltının 3 boyutlu planlarının da kurumda bulunduğuna vurgu yaptı. 3 boyutlu plan uygulamasının TTK’de en az 3 yıldır olduğunu kaydeden Alabaş, kamuda rödovansın devam ettiğini dile getirerek “Biz rödovansın kamuda da kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
Alabaş, madenlerde görüntülü ve fotolu denetimin de çok olanaklı gözükmediğini, çünkü çekim yapacak cihazların “alev sızdırmaz” özelliğe sahip olması gerektiğini, ayrıca çekim yapılan yerin aynı yer olup olmadığı konusunda da tereddüt yaşanacağını bildirdi. Yeraltında çalışan işçilere yaşam sigortası uygulamasının da şu anda Türkiye’de bir sigorta şirketi tarafından uygulandığını kaydeden Alabaş, 6 bine yakın işçinin bu sigortayı yaptırdığını anlattı.
Alabaş, madenlerin bağımsız kuruluşlar tarafından denetlenmesi konusunda da “Burada kastedilen işverenin parayı verip denetimi satın almasıysa bu denetimin özelleştirilmesi demek. Endişelerimiz var. Parayı alan denetim şirketi nasıl denetim yapacak” diye sordu. Alabaş, “Konunun sektör temsilcileriyle geniş çaplı tartışılması gerekirdi” dedi.