Madem ‘Bizim oldu İstanbul, durmadık koştuk!’

Heyecan dorukta, bu sınavdan yüzlerinin akıyla çıkacaklar mı? Katılım rekoru kırılmış, sabahın altısındaki kalabalıktan belli. Cuma akşamı iş saati araçlar nasıl duruyorsa, pazar sabahı sekizde de insanlar öyle duruyor. Vodafone İstanbul Maratonu’nda atletler koşuya başladı, 15 km. koşacaklar başlayamıyorlar. Çünkü köprü girişinde bir yığılma var. Oraya gelince anlıyoruz. İmamoğlu, tribünde katılanları alkışlıyor, onlara en sevimli haliyle kalp işareti yapıyor! Tabii ki herkes önce onu çekiyor, sonra selfi çekiyor. Başkan, seviyor, seviliyorsun, keyfini çıkar!

Sık sık DJ kabinleri yerleştirilmiş, müzik koşanlara coşku veriyor. Hele yeni İBB farkıyla İzmir Marşı, 10. Yıl Marşı çalındıkça tadından yenmiyor. ÇYDD bu yıl 35 bin kişiyle, en çok katılımcıyla koşuyor. Bunlardan biri de CHP’li Özgür Özel, ki 15 km’yi 1 saat 31 dakikada bitirmiş! Benim katıldığım Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) sloganı, “Hukuk öğrencilerinin kazandığı üniversite boşa gitmesin”. Burs verin, çocuk okusun demek. İdolleri ise Medeni Hukuk Profesörü Bahadır Erdem, bütün bürosunu, öğrencilerini, asistanlarını sabahın köründe dikmiş meydana!

İtiraf ediyorum: 15 km’yi bitiremedim. Sirkeci’de bıraktım, Marmaray’a bindim, maratonculara metro gibi bedava değildi! O başka memleketin şeysi ya. TCDD’nin. Yahu birkaç saat, birkaç bin kişi, bedava binse ne olur? İlle de gıcıklık yapacaklar. Hava bile pırıl pırıl güneşliydi, oh olsun, HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLDU!