'Maalesef yolsuzluğun üstü örtülmek isteniyor'
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Elazığ Belediyesinde yapılan temizlik ihalesiyle ilgili olarak, ''Eğer bir yolsuzluk varsa, üzerine gideceğiz, yargı da gitmiştir. 'Hep beraber takip etmemiz gerekir' denileceğine maalesef bunun üstü örtülmek isteniyor'' dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, MHP olarak bütçede vatandaşlardan alınan vergilerin usulüne uygun harcanıp harcanmadığını sorguladıklarını anlattı. TBMM'nin bütçe yapma hakkı ve vatandaştan vergi toplama hakkı olduğu gibi bu vergilerin kime nasıl harcandığının hesabının sorulma yerinin de TBMM olduğunu ifade eden Vural, MHP Elazığ Milletvekili Enver Erdem'in Elazığ Belediyesi temizlik ihalesi ile ilgili elindeki bilgileri ve belgeleri Meclis kürsüsünde açıkladığını hatırlattı.
''Bu halkın 1 kuruş vergisini bile haksız yere kullanandan kim olursa olsun hesabı sormak ve sorgulatmak hepimizin görevidir'' diyen Vural, Enver Erdem'in Elazığ Belediyesinde olanlarla ilgili görüşlerini Meclis kürsüsünden açıkladığını ancak, bunun kamuoyuna yeterince ulaştırılamadığını düşünerek bu konudaki iddiaları ve tespitleri paylaşmak istediklerini söyledi.
Milletvekili Enver Erdem'in iddiaları
Daha sonra söz alan Erdem, bütçe görüşmelerinde Elazığ Belediyesinde yapılan temizlik ihalesi çerçevesindeki araç kiralamalarıyla ilgili olarak herkesin konuştuğu iddiaları seslendirdiğini, çünkü bu konuda belediyenin, mülkiye müfettişlerinin, Sayıştay denetçilerinin ve bilirkişi raporlarının bulunduğunu anlattı.
Savcılıkların bu iddialarla ilgili dava açtığını belirten Erdem, şöyle konuştu: ''Benim verdiğim bilgilerin tamamı doğrudur. Hatta verdiğim rakamlarla ilgili olarak, yüzde 20 müteahhitlik karını eklememiştim. Bu karları da ekleyecek olursak, bir otomobilin 1 yıllık kira bedeli 233 bin lira değil, 280 bin liraya çıkıyor. Yani piyasa değeri 20-30 bin lira olan bir otomobili Elazığ belediyesinde temizlik ihalesinde kiraya vermiş olursanız 1 yılda 280 bin lira kira bedelini alabilirsiniz. Yine bir pikabın kira bedeli, yüzde 20 müteahhitlik karını da üstüne koyduğumuz zaman 336 bin lira oluyor. Yine piyasa değeri 160 bin ile 200 bin lira olan bir kamyonun yıllık kira bedeli müteahhitlik bedelini kattığınızda 1 milyon 23 bin liraya çıkıyor.''
'Yolsuzluğun iktidarı muhalefeti olmaz'
Yolsuzlukları, usulsüzlükleri kim yaparsa yapsın gerekli karşılığı bulması gerektiğini belirten Erdem, yolsuzluğun iktidarı, muhalefeti olamayacağını dile getirdi. Elazığ Belediyesinin iktidar belediyesi olduğu için gereğinin yapılmadığını öne süren Erdem, söz konusu belediye ile ilgili çok sayıda yolsuzluk iddiası bulunduğunu iddia etti. Erdem, usulsüzlük ve yolsuzluklara ilişkin gerekli işlemlerin yapılmaması halinde bu yolsuzluk dosyalarını teker teker önce TBMM'nin gündemine getireceklerini, ondan sonra da halkla paylaşacaklarını sözlerine ekledi. Oktay Vural da milletin halkını savunduklarını belirterek, bütün bunları yapanların Meclis kürsüsünden korunmaya çalışıldığını ileri sürdü.
'Vicdanlarımız kör olmamalı'
Konunun üstünün örtülemeyeceğini anlatan Vural, şöyle konuştu: ''(Eğer bir yolsuzluk varsa üzerine gideceğiz, yargı da gitmiştir, hep beraber takip etmemiz gerekir) denileceğine maalesef bunun üstü örtülmek isteniyor. Sanki yapılan işlem haklıymış gibi gösterilmek isteniyor. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Hangi partiden olursak olalım, vicdanlarımızın kör olmaması gerekir. Mustafa Elitaş'ın Elazığ belediyesini savunma gayretkeşliğine gitmesi gerçekten iktidar gücünün neleri kapatmak isteğini ortaya koyması bakımından son derece ilginç olmuştur.''
Cumhurbaşkanlığı görev süresi
Vural, Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu.
Dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olacağını söylediğini hatırlatan Vural, ancak ''bu konuda Anayasa'da 5 yıl yazdığını'' söyledi. Yapılan anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl olarak belirlendiğini hatırlatan Vural, ''bu sürenin yeniden 7 yıla yükseltilmesini'' anlamadığını belirtti.
10 Aralık 2009 tarihinde Başbakan Erdoğan'ın TBMM Başkanlığına sunduğu Cumhurbaşkanı seçimi kanun tasarısını gösteren Vural, bu kanun tasarısının 3'üncü maddesinde ''Cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir yapılır, bir kimse en fazla 2 defa cumhurbaşkanı seçilir'' şeklinde madde olduğunu anımsattı.
Burada hiç bir maddede Cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıl olacağına dair bir hüküm bulunmadığını ifade eden Vural, şöyle devam etti: ''Peki şimdi ne değişti. Cumhurbaşkanını artık millet seçecek, görev süresi 5 yıldır diye söylediler. Anayasayı değiştirdiler 5 yıl dediler, kanun teklifi verdiler 5 yıl dediler, ne olduysa bu şike tasarısı konusunda birden bire bir tartışma çıktı. Bülent Arınç ve Cumhurbaşkanı Gül, birden bire burada bir tepki oluşturdular. Ondan sonra dendi ki 'Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıldır.' Acaba bunun arkasında yatan bir siyasi postla ilgili bir kavga mıydı? Acaba bu konuda bir güç gösterisinin neticesinde mi bunlar geldi. Herkes bunu sormalı.''
Milletten kaçmanın anlamının olmadığını ifade eden Vural, ''2012 yılında Türk milleti Cumhurbaşkanını seçmelidir. Parti içi siyasi kavgaları Cumhurbaşkanlığı postunun süresine indirgemek bu millete yakışmıyor. Gelin hep beraber 5 yıl mı 7 yıl mı, olmayana erdi metodunu uygulamaktan vazgeçelim. Anayasada 5 yıl yazdığına göre, Sayın Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır'' dedi.