Lösemi hastalarında 'hassas' tehlike
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Faik Öner, trombosit değeri düşük olan lösemi hastalarının, bir tokat ya da hafif bir çarpmada dahi kötü sonuçlarla karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
AABu hastalığa yakalanan çocukların önemli kısmının önceki yıllarda hayatını kaybettiğini dile getiren Öner, kemik iliği nakilleriyle hastalığın tedavisinde önemli başarıların elde edildiğini ve hastaların yüzde 80'inin sağlığına kavuştuğunu belirtti.
Öner, iyileşen hastaların ömürleri boyunca bir daha bu hastalıkla karşılaşmadığına değinerek, şöyle devam etti: "Ancak halen tedavi süreci, zor ve zahmetli bir dönemi kapsamakta. 2-3 yıl gibi uzun tedavi sonrasında hastalarımız şifaya kavuşmakta. Bu süre içinde ağır tedavi aldıkları için bunların vücutları mikrobik hastalıklara, kanamalara, değişik sağlık sorunlarına maruz kalmaktadır. Bu nedenle bizim tedavimizin yanında hastane, çevre ve aile koşullarının çok iyi dizayn edilmesi lazım. Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde bu hastalığın giderilmesi için maddi ve manevi destekler sağlanmaktadır."
'Gıdalarının çok hijyenik olması lazım'
Öner, Van'da tedavi ettikleri hasta sayısının 200 civarında olduğuna dikkati çekerek, tüm hastaların beslenmeleri ve hijyenleriyle yakından ilgilendiklerini dile getirdi.
Hastaların evlerine gittikleri zaman da aynı şekilde korunmalarını sağlamak için duyarlı vatandaşların desteğine ihtiyaçlarının olduğunu belirten Öner, şunları kaydetti: "Hastalarımız yoğun tedavi aldıkları için vücutlarında ciddi sistem arızaları yaşanıyor. Vücutları hastalıklara, kanamalara, travmalara karşı sorunlu hale geliyor. Verdiğimiz ilaçlar nedeniyle mide, bağırsak sistemi hasar gördüğü için bu insanlar her şeyi yiyemiyorlar. Bizim yediğimiz gıdalarda zaman zaman hijyenik sorunlar olsa bile vücudumuz bunu telafi edebiliyor ama bu hastalarımız için bu geçerli değil. Bu nedenle beslenmelerine dikkat edilmesi gerekiyor. Gıdalarının çok hijyenik olması lazım."
'Bir tokat bile ciddi kanamalara neden olur'
Prof. Dr. Öner, lösemi hastalarının gördükleri tedavi nedeniyle bağışıklık sistemlerinin büyük oranda hasar gördüğüne işaret ederek, "Eğer trombosit değeri düşükse bir tokat bile ya da yolda sendeleyerek bir yere çarpmak dahi ciddi kanamalara ve kötü sonuçlara neden olmaktadır. Bu nedenle trombositler eşik değerin altına düştüğü zaman biz olası kanamaları önlemek için trombosit veriyoruz. Trombosit bulamadığımız durumlarda kanama nedeniyle hastalarımızı kaybedebiliyoruz. Bu nedenle trombosit verilmesi çok önemli. Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Bazı vatandaşların, yaklaşık 4 saat süren işlemler ve zahmetli olması nedeniyle trombosit vermekten çekindiğinin altını çizen Öner, trombosit desteği sağlanmasının hastaların hayatını kaybetmemesi için büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.