'Linç girişimine izin vermeyeceğiz'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Onur Öymen'in TBMM'de 10 Kasım'daki 'Kürt açılımı' oturumundaki sözleri üzerinden CHP'ye karşı bir linç kampanyası başlatıldığını ifade ederek, "CHP'ye karşı linç kampanyasına fırsat vermeyeceğiz" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dinlemelerin de bizzat Başbakan tarafından yönlendirildiği görüşünde olduğunu açıkladı.
CHP MYK, Baykal başkanlığında toplandı. Edinilen bilgiye göre, MYK toplantısında Baykal'ın İtalya Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşme, dinleme olayları ve Onur Öymen'in tartışma yaratan sözleri ve ardından gelen tepkiler tartışıldı. Baykal, İtalya Cumhurbaşkanı ile çok yararlı bir görüşme yaptığını ve Cumhurbaşkanı'nın kendisine yakın ilgi gösterdiğini belirtti.
Baykal, ortaya çıkan telekulak konusunu, "Türkiye'nin yeni bir Susurluk olayı" olarak tanımladı. MYK üyeleri de dinlendiği söylenen milletvekillerinin bu konuyu yargıya taşıması konusunu inceleyeceklerini bildirdi.
"Başbakan'a bağlı bir 'karargah' vasıtasıyla sindirme operasyonu yürütülüyor"
Bugünkü dinlemelerde tıpkı Abdülhamit döneminde uygulanan jurnalleme yönteminin bugün bu iktidar tarafından benimsenmiş olduğunu dile getiren Baykal, Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat'ın 11 Temmuz 2003'te yazdığı yazıda doğrudan Başkakan'a bağlı bir organizasyonun AKP'ye rakip olan siyasi partilere karşı eylem içinde olabileceğini yazdığını, yazısında "Bu organizasyonun çalışmaları belli bir noktaya geldikten sonra, iki ayrı düğmeye aynı anda basılacak. Bazı kişiler, doğrudan yargıya gönderilecek. Bazı kişilerle ilgili olarak da Yüce Divan kapısının aralanması için TBMM'ye başvuru süreci işletilecek" diye yazdığını anımsattı. Baykal, Donat'ın o tarihte yazdıklarının bugün aynen gerçekleştiğini dile getirdi. Baykal, Donat'ın bu yazısını MYK üyelerine dağıttı.
Baykal, 2004 yerel seçimlerinden sonra kendisi hakkında ailesinin yurtdışı hesaplarında para aktarımı yapıldığına, ardından CHP'nin Alman Friedrich Ebert Vakfı'ndan para aldığına dair sahte belge üretildiğini belirterek bu belgelerin Başbakan'a bağlı bu karargah tarafından üretildiğini söyledi. Ergenekon soruşturması sürecinde ortaya çıkan, son zamanlarda Genelkurmay aleyhine üretilen belgelerin bu karargah tarafından üretildiği kanısında olduğunu ifade eden Baykal, bütün dinleme olaylarının bizzat Başbakan tarafından yönlendirildiği görüşünde olduğunu açıkladı.
Bunların altında Anayasa Mahkemesi'nin AKP hakkında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" olduğu kararını vermesinin yattığını savunan Baykal, AKP'nin kendisini laik düzene uydurma yerine Anayasa değişikliği yapmadan fiili bir durum yaratarak bu kurumları bu fiili duruma uydurma gayreti içinde olduğunu dile getirdi. AKP'nin bu "Anayasa'ya aykırı dayatmacı tavrına direnen yargı ve silahlı kuvvetleri de bir sindirme operasyonunu" bu karargah vasıtasıyla yürüttüğünü söyleyen Baykal, bu karargahın arkasında sadece AKP değil, dış güçlerin de olduğunu ifade etti.
"Öymen'in açıklamaları CHP'ye linç amaçlı kullanılıyor"
Öymen'in sözlerinin yanlış bir şekilde Şeyh Sait İsyanı'na karşı başvurulan yöntem ile Dersim olaylarında uygulanan yöntemin bugün aynen PKK'ya da uygulanmasını talep eder gibi bir anlam verildiğini ifade eden Baykal, hiçbir CHP sözcüsünün böyle bir şeyi aklından bile geçirmeyeceğini, ancak CHP sözcüsünün öyle bir talebinin varmış gibi sunulduğunu belirtti.
Birçok Alevi ve Kürt vatandaşın Öymen'in sözlerine tepkilerini dile getirmesini "O tepkilerin tümünü saygıyla karşılıyoruz. Bu tepkiyi gösteren bütün vatandaşlarımıza derin bir saygı duyuyoruz" sözleriyle değerlendiren Baykal, vatandaşların bu tepkileri ortaya konmadan önce geçen haftaki MYK toplantısında Öymen'in örneklerinin yanlış olduğunu tespit ettiklerini, Öymen'in de incittiği vatandaşlardan özür dilediğini belirtti. Baykal, Öymen'in açıklamalarını CHP ile Alevi ve Kürtlerin arasını açmak için kullanmak isteyenlerin olduğunu ifade ederek "Alevi ve Kürt vatandaşlarımızın bu tuzak ve tertiplere düşmeyeceğine inanıyoruz" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamayı da saygıyla karşıladıklarını belirten Baykal, Kılıçdaroğlu'nun annesinin vefatı nedeniyle kendisini "ateş topunun içinde" bulduğunu, bölgedeki vatandaşların tepkilerini dile getiren açıklamalar yaptığını kaydetti.
Baykal, bu olaya çok üzüldüklerini belirterek bu olayın giderek Sayın Öymen üzerinden CHP'yi bir linç kampanyasına dönüştürülmek istendiğini ifade ederek "CHP'ye karşı linç kampanyasına fırsat vermeyeceğiz. Bizim, partimizin en doğal tabanı olan Kürt ve Alevileri incitmek aklımızın kenarından geçmez. Bırakın bu en doğal tabanımız olan vatandaşlarımızı üzmek, biz insan hak ve özgürlüklerine karşı nerede bir olay varsa CHP dün de bunun karşısındaydı, bugün de karşı olmaya devam edecek."
Baykal, Dersim olayının insanlık tarihinin en trajik olaylarından biri olduğunu belirterek, "Birileri bundan 'medet umacak' diye, bir rant peşinde koşacak diye o acıları kaşımanın, o yeniden kanatmanın bir anlamı yoktur. Çünkü konuşuldukça birçok insanımızın da üzülmekte olduğunu görüyoruz. O insanları da daha fazla üzmenin anlamı yoktur. O insanların anılarına saygı duymamız gerekir" diye konuştu.
Toplantıda konuşan Öymen, sözlerinin yanlış yorumlandığını, buna rağmen kırılan, üzülen vatandaşlardan özür dilediğini dile getirdi. Toplantıda Onur Öymen'in istifasının gündeme gelmediği öğrenildi.