"Linç anlayışı AKP'nin kültürüne yerleşmiş"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Linç anlayışı AKP'nin kültürüne yerleşmiş. Heykel deyince akıllarına başka şeyler geliyor. Sanat deyince porno ve seks geliyor akıllarına. Bu linç anlayışı, yani Bülent 'arlinç' olarak değiştiriyorum soyadını'' dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partisinin seçim çalışmaları için geldiği Malatya'da düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dünkü konuşmasına ilişkin sorusu üzerine, ''Bülent 'arlinç' ile ilgili doğrusu tabii şaşkınlık içindeyim. Bir ar tarafı vardır. Ar tarafını destekliyorum. Ar tarafı özellikle Deniz Feneri ile ilgili AKP'de hiç kimse rahatsız olmazken Bülent Arınç, Bülent 'arlinç', ar tarafı tutarak dedi ki, 'ben bu Deniz Feneri konusunda rahatsızım.' Yine imar konusundaki yolsuzluklarda rahatsız olduğunu ifade etmişti. Yolsuzluklar konusundaki hassasiyetini biliyorum. 'Bizimkiler mücahitken hepsi müteahhit oldu' yine sayın 'ar'ın duruşları idi. Bu duruşları gerçekten destekliyorum ama son, dünkü demeci doğrusu sivil toplum örgütü başındaki bir kadına söylenebilecek kelime midir? Bu konuda esefle kınıyorum sayın 'linç'i, arlinçi'' diye konuştu.
AKP'nin sanat deyince ve yasaklar kaldırılsın deyince aklına ''porno'' geldiğini söyleyen Tekin, şöyle devam etti:
''Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Bu nasıl bir üsluptur? Bu yasakçı bir anlayış. İnsanların düşüncelerine tahammül edemeyen bir anlayışı şiddetle kınıyorum. Linç anlayışı AKP'nin kültürüne yerleşmiş. Heykel deyince akıllarına başka şeyler geliyor. Elleri yolsuzluk içinde. Dillerini görüyorsunuz, herkese saldıran bir dil anlayışı içerisinde. Kafaları da belden aşağı çalışıyor. Ne söylerseniz söyleyin sanat deyince porno ve seks geliyor akıllarına. Bu linç anlayışı, yani Bülent 'arlinç' olarak değiştiriyorum soyadını.''
CHP'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı kentlerdeki mitinglerine ilişkin soru üzerine Tekin, ''Sayın Kılıçdaroğlu 'Sayın Başbakan'ın kimyasını bozacağım' demişti. Gerçekten bozuldu. Sayın Başbakan birçok argüman kullandı. Bütün liderlere hakaret etti. Eski Cumhurbaşkanı'na 'çete başı' dedi. Anamuhalefet liderine 'alçak', muhalefet liderine 'şerefsiz' dedi. Bunlar yetmedi CHP'nin tarihi ile hesaplaşmaya başladı. Bu toprakların yetiştirmiş olduğu önemli bir devlet adamı İsmet İnönü'ye dil uzattı. Şimdi mitingleri fişlemeye başladı. Siyasi partilerin mitinglerine herkes gelebilir. Herkese açıktır. Biz kimlerin gelip gelmeyeceğinin sicillerine bakacak durumda değiliz'' diye konuştu.
Mitinge gelen kişilerin oylarına da değinen Tekin, şunları söyledi:
''Biz Rize'de 11 bin oy almışken 20 bin kişilik miting yaptık. Şimdi Sayın Başbakan'a sorarım; bu 9 bin kişi BDP'li mi, AKP'li mi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Gümüşhane'de aldığımız oya baktığımızda mitinge gelen insanların sayısı daha fazla. Bayburt'ta yine öyle. Türkiye'nin dört bir yanında, sadece burası ile ilgili değil. Bu da Sayın Başbakan'ın toplumu nasıl böldüğünü, nasıl ötekileştirdiğini, o kafalarındaki zihniyetin nasıl ortaya çıktığını gösteriyor. İnsanları ayrıştıran, ötekileştiren, hakaret eden böyle bir anlayış olabilir mi? Yani onları zumlayacaksınız, fişleyeceksiniz. Bu fişleme dönemi cunta döneminde vardı. Şimdi bir de AKP döneminde tarihe geçecektir.''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ''Recep Bey'' diye hitap ettiğini belirten Tekin, ''Bir insan kendi isminden utanmaz. Sayın Başbakan 'alçak', 'şerefsiz', 'çete başı' diyor, böyle bir üslup olur mu? Sayın Başbakan bu üslubu sokakta kullansa dayak yer. Uyarıyoruz Sayın Başbakanı. Kısa sürede bir seçim dönemi geçireceğiz. Bu kadar germenin bir anlamı yok'' diye konuştu.
AKP'nin seçim sloganlarına gönderme yapan Gürsel Tekin, ''İstikrar devam etsin Malatya büyüsün. Malatya büyüdü mü? Malatya'nın büyümesi için mitingde Sayın Başbakan'ın söylediği lafları siz biliyorsunuz. Kadınlarımıza çağrı yapıyor. Sayın Başbakan kadınlara çağrı yapma, burada kapattığın iş yerlerinin, burada kapattığın fabrikaların hesabını sor. İşsizlik, yoksullukla insanları terbiye edeceksiniz sonra döneceksiniz nüfus artışını kadınlara bağlayacaksınız'' ifadesini kullandı.
400 gün içerisinde, Türkiye'nin 50 yılda çözemediği sorunları çözmek istediklerini ifade eden Tekin, hükümeti eleştirdi.
Gürsel Tekin, şöyle dedi:
''Kafalar faşist kafa. Öyle bugünden yarına demokrasiyi kavramak kolay değildir. Benden olmuyorsan bertaraf olacaksın. Bizde tam tersine diyoruz. Biz CHP iktidarında, basın da, iş dünyası da, sivil toplum örgütleri de, sendikalar da kendisini özgür hissedecek, düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilecek. Haberler yapılabiliyor mu? Yolsuzluk anlatıyoruz. Gazete sayfalarına girebiliyor mu? İmar yolsuzlukları Türkiye'nin dört bir yanına yayılmamış mı? İhale yolsuzlukları, bir bakın. AKP'ye oy veren bütün seçmenlere soruyorum; elinizi vicdanınıza koyun. Seçmiş olduğunuz AKP'li bakanlara ve bakanların çocuklarına bir bakın. Bu kısa sürede bu ne zekadır? Herkes mal mülk sahibi oluyor. Vatandaş Ahmet'in, Mehmet'in çocuğu geri zekalı mı?''
"Genel Merkezin önünde bile saldırı oluyorsa bunun arkasında önemli bir güç vardır"
Öte yandan, asistanı Özgür Kurt'un CHP Genel Merkezi önünde saldırıya uğramasını değerlendiren Gürsel Tekin, "Genel Merkezin önünde bile böyle gözükara, fütursuzca bir saldırı oluyorsa bunun arkasında önemli bir güç vardır diye düşünüyorum" dedi.
Tekin'in asistanı Özgür Kurt ve CHP Yenimahalle seçim bürosunda görevli Abdülkadir Koçak, önceki gece CHP Genel Merkezi'ne asılı bayrakları indirmeye çalışan iki kişinin saldırısına uğradı. Polisin yakaladığı saldırganların savcılığa sevk edilmesi bekleniyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, saldırıyla ilgili yaptığı değerlendirmede saldırıyı, MOBESE kameralarından karşıdaki iki taksicinin yaptığı tespit edildiğini belirterek, "Kimdir, nedir, niçin bu saldırıyı yapmışlar, doğrusu bilmiyoruz ama inanıyorum ki yargı gereğini yapacaktır. Savcılık soruşturmasını bekliyoruz. Hangi güçle, hangi amaçla yaptılar doğrusu ben de çok merak ediyorum. Ama arkasında hangi güç olursa olsun yargı önünde hesabını soracağız. Umut ediyorum ki münferit bir şeydir" dedi.