Libya'daki ateşkes sonrası Fransız Total şirketi 'petrol üretimini artırmak için' devrede

Libya'da 23 Ekim'de varılan ateşkes ve seçim tarihinin belirlenmesi sonrası, Fransız Total petrol şirketi, ülkedeki doğalgaz ve petrol üretiminin yeniden artırılması için görüşmelere başladı.

Libya'nın Ulusal Petrol Kurumu (NOC), Total şirketinden yetkililerle video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda, üretim kapasitesinin artırılarak üretimin en üst seviyeye nasıl çıkarılacağını görüştü.

Görüşmelerin temelinde Total'in Libya'daki petrol üretimine yapacağı yatırımlar vardı.

Fransa, 2014'ten bu yana iç savaşın sürdüğü ülkede, Trablus hükümetine karşı savaş başlatan General Halife Hafter'e destek veriyordu.

2011'de Muammer Kaddafi'nin devrilmesinden bu yana Libya'ya yönelik yatırımlarını artırmak için çalışan Fransa, Hafter'le Trablus hükümeti arasında varılan uzlaşı sonrası harekete geçti.

Total'in Ortadoğu ve Kuzey Afrika keşif ve üretim müdürü Stephane Michel'le katıldığı toplantı sonrası NOC Başkanı Mustafa Sunallah, Libya'daki üretimin günlük 1.25 milyon varile yükseldiğini belirtti.

Michel de Total'in üretimi daha da artırmak için destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

Petrol üretimi ve akışı sekiz ay boyunca büyük oranda durmuştu

Birleşmiş Milletler'in meşru kabul ettiği Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) hükümetinin ordusu, 2020 başında Hafter'in kuşatması altında kalmıştı. Türkiye'nin UMH ile imzaladığı anlaşma sonrası verdiği askeri destek, sahadaki durumu değiştirdi. Hafter Haziran ayında geri çekilmeye başladı.

Ağustos ayında ABD başta olmak üzere Libya'daki taraflar üzerinde etkisi olan ülkelerin devreye girmesiyle uzlaşılan geçici ateşkes, Ekim ayında imzalanan anlaşmayla kalıcı hale geldi. Ülkede Aralık 2021'de de seçimlere gidilmesine karar verildi.

2014'ten bu yana Tobruk ve Trablus'taki iki farklı yönetimin farklı bölgeleri kontrol ettiği Libya'da, uluslararası pazara gönderilen petrolü, Trablus hükümetine bağlı olan Ulusal Petrol Kurumu işletiyor.

Limanlarda ve petrol üretim merkezlerinde çalışan memur ve işçiler Trablus hükümetinden maaş alsa da, Hafter'in kontrolündeki bölgelerde bulunanlar UMH'nin emirlerine karşı çıkabiliyordu. Ateşkes imzalanana kadar, Hafter'e bağlı aşiretlerin bulunduğu yollardan geçen petrol boru hatlarında zaman zaman petrol akışı duruyordu.