LGS öğrencilerine son hatırlatmalar

Bu sene 1 Haziran Cumartesi günü yapılacak olan Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS), 3 hafta kaldı. Öğrencilerin, kalan zamanı doğru değerlendirmesi için önerilerde bulunan Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç, “İyi bir planlamayla bu 20 günü çok verimli bir şekilde geçirebilirler. Eğer konu eksikleri varsa mutlaka konu eksiğini tamamlayarak gitmeleri gerekiyor. Bol soru çözünce hem bu hataları fark etme, hem hız kazanma hem de test tekniklerini geliştirme şansları var” dedi.

cumhuriyet.com.tr
Liselere Geçiş Sınavı (LGS), bu sene 1 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirilecek. Öğrencilere ve velilere kalan süreci doğru yönetmek için tavsiyelerde bulunan Bilfen İlköğretim Kurumları Rehberlik Bölüm Başkanı Tuğçe Kılıç, doğru planlama yapmanın önemine değindi. Bu sene sınav sisteminde bir değişiklik yapılmadığını, sadece sayısal kısmın süresinin uzatıldığını belirten Kılıç, ailelere de sakin kalmaları ve çocuklarına yardımcı olmaları noktasında uyarılarda bulundu.

“SORU ÇÖZERKEN HATALARI DEĞERLENDİRMELİLER”

Kalan zamanın çok kıymetli olduğunu belirten Tuğçe Kılıç, “Sene başından beri yeni konuları öğrendiler ve bu sınav 8’inci sınıf kazanımlarından sorumlu oldukları bir sınav. Şimdi öğrendikleri konuları tekrar etme ve pekiştirme zamanı. İyi bir planlamayla bu 20 günü çok verimli bir şekilde geçirebilirler” dedi.

İyi planlama yapmanın sadece çok soru çözmek olmadığını belirten Kılıç, “Yüzlerce hatta binlerce soru çözüp yol kat edemeyen çok fazla öğrenci görüyoruz. Çünkü çözdükleri sorularda çıkan hataları, hataların ne olduğunu ve eksik konunun kalıp kalmadığını kontrol etmeliler. Soru çözerken sadece çözmüş olmak değil yaptıkları hataları iyi değerlendirmek ve iyi analiz etmek gerekiyor. Eğer konu eksikleri varsa mutlaka konu eksiğini tamamlayarak gitmeleri gerekiyor. Bol soru çözünce hem bu hataları fark etme, hem hız kazanma hem de test tekniklerini geliştirme şansları var” diye konuştu.

“Eğer kendilerine uygun bir çalışma sistemi geliştirirlerse, bu 20 gün onların birkaç adım ilerlemesini sağlayacaktır” diyen Kılıç, “Sadece soru çözmeye ya da çalışmaya o kadar fazla odaklanıyorlar ki uyumayı ve yeme içmeyi unutabiliyorlar. Hatta bu duruma yeterince önem vermiyorlar. Ama sağlıklı olamazlarsa veya yeterince dinlenemezlerse sınav anında dezavantajlı durumlar yaşayabilirler” ifadelerini kullandı.

“ANNE BABALARIN OLABİLDİĞİNCE NÖTR OLMASI GEREKİYOR”

Sınava az bir süre kalmışken ailelerin de daha sakin olması gerektiğinin altını çizen Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Aileler tabi ki çok heyecanlı, hele ki çocukları ilk defa sınava giriyorsa daha büyük bir heyecan duyuyorlar. Ama mümkün olduğunca kendi duygularını çocuklarına yansıtmamaları çok önemli. Çünkü onlar artık yoruldu. Zaten kendileri gelecekleri ile ilgili bir heyecan duyuyor, kafalarında bir takım soru işaretleri var. Dolayısıyla bir de anne ve babalarının beklentilerini bunun üzerine eklerlerse çok da kaldırılabilir bir duygu oluşmuyor. Onun için anne babaların olabildiğince nötr olması gerekiyor. Çocuk onların çocuğu, çocuklarını sınav başarısına bağlı olarak sevmiyorlar. Dolayısıyla koşulsuz sevgilerini göstermeye devam etmeleri gerekiyor. Sınavın sonucu ne olursa olsun bizim için önemli olan çocuğun elinden geleni yapması. Elinden geleni yapan bir çocuk ise her koşulda takdiri hak ediyor demektir. Çocuk çabalamıyor ise o zaman biraz daha gayret etmesi ve eksiklerini beraber bulma noktasında destek olabilirler. Ama özellikle zaman daraldığı için sıkıştırmaya başlamak, biraz telaşlandırıcı ebeveyn rolü üstlenmek maalesef dezavantaj olarak yansıyor. Çünkü kaygılarını artırıyor kaygı ise planlama becerilerinin zayıflaması demek. Bu da zamanı iyi kullanmamak demek.”

“45 DAKİKALIK ARA İÇİN VELİLER ENDİŞE DUYMAMALI”

Sınavın sözel ve sayısal bölümleri arasında 45 dakikalık bir molanın olduğunu belirten ve ailelerin bu konuda çocukların o süreyi nasıl değerlendireceğine dair endişe duyduğunu da dile getiren Kılıç, “Bu bir sınavın bitmesi öteki sınavın başlaması arasındaki total zaman. Yani öğrencilerin 45 dakikalık bir boşluğu olduğu anlamına gelmiyor. Sözel bölümün bitmesinin ardından kitapçıkların toplanması ve öğrencilerin sınıftan çıkması gibi bir süreç olacak. Sınıftan çıkınca hepsi ilk etapta ihtiyaçlarını karşılayacak ve zaten bu belli bir süre alacak. Sayısal bölüm başlamadan önce ise zaten yerlerinde olmaları gerekiyor; dolayısıyla aslında arada 10-15 dakika gibi bir boşluk kalıyor. Yani 45 dakika gibi çok uzun kaygılanmayan gerektirecek bir ara olmayacak. Dolayısıyla velilerin de endişe etmeleri gerekmiyor” dedi.

“SÜRECİ İYİ YÖNETEN BAŞARILI ÖĞRENCİLER İYİ OKULLARA YERLEŞTİ”

Sınavın Türkiye’deki toplam 8’inci sınıf öğrencilerinin yüzde 10’unu yerleştirmeye yönelik olduğunu ifade eden Kılıç, “Bu sınava giren yüzde 10’luk bir kısım yerleşti. Ve bize onlarla ilgili çok büyük bir sıkıntı yansımadı. Çünkü belli bir başarının üzerinde olan ve sınav sürecini iyi yöneten öğrencilerdi. Yerel yerleştirmelerle ilgili kaygılar vardı. O konuda ise bir kısım öğrencinin memnuniyet duyduğunu ama bir kısım öğrencinin ise maalesef bu yerleştirmelerden memnun kalmadığını duyduk” dedi.

“SAYISAL BÖLÜMÜN SÜRESİ UZADI”

Bu sene sınav sisteminde büyük bir değişiklik olmadığını da kaydeden Kılıç, “Henüz tercih ve yerleştirme takvimi belirlenmedi. Belli lokasyonlarda okulların sınırlı sayıda olması sebebiyle bazı sıkıntılar oldu. Bu sene nasıl bir önlem alınacağını henüz bilmiyoruz. Kılavuz muhtemelen Haziran ayının ortasında yayınlanacak. Sınavda çok değişiklik yapılmadı zaten, bir tek sayısal bölümün süresi uzadı. Bir soruya ayrılan süre 1 buçuk dakikadan 2 dakikaya çıkarıldı. Tercih ve yerleştirme kılavuzunda da bir değişiklik olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.