‘Laik hukukun kemirilme süreci başladı’

Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler, yayımladığı makalede Resmi Gazetede Kuran’dan ayetler yayımlayarak Türkiye’ye “İslam hukuku”nun getirilemeyeceğini belirtti.

Alican Uludağ

Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler, yayımladığı makalede Resmi Gazetede Kuran’dan ayetler yayımlayarak Türkiye’ye “İslam hukuku”nun getirilemeyeceğini belirterek “Ama bunlarla Türkiye’de laiklik ilkesi içten içe kemirilir, çürütülür ve çökertilir. Laiklik ilkesinin çökmesi Türkiye’ye İslam hukukunun geldiğini göstermez. Ama laiklik ilkesinin çökmesi, Türk hukukunun iç tutarlılığının bozulması anlamına gelir. Türkiye’de İslam hukuku, pek muhtemelen laik hukukun içten içe çürütülmesiyle adım adım gelecek” dedi. Gözler, “müftülere verilen evlendirme yetkisi”, “helal gıda sertifikasyonu”, “faizsiz bankacılık” düzenlemeleriyle Türkiye’de laik hukukunun kemirilmesi sürecinin çoktan başladığını kaydetti.

TEHLİKE BÜYÜK 

Prof. Dr. Kemal Gözler, “İslam Hukukunun Değeri-2. Laik Hukukun Kemirilmesi, İslam Hukukunun Eleştirisi ve Savunulması” adıyla yeni bir makale yayımladı. “Faizsiz Finans Kuruluşlarının Bağımsız Denetimini Yürüten Denetçiler İçin Etik Kurallar” isimli bir düzenleyici işlemin Resmi Gazetede yayımlanması dolayısıyla laiklik tartışmasının Türkiye’de tekrar alevlendiğini belirten Kemal Gözler, makalede özetle şunları kaydetti:

Sahte bir hukukla: Türkiye’de İslam hukuku tehlikesinin olduğunu, Türkiye’de İslam hukukuna, belki daha doğru bir deyimle, İslam hukuku görünümlü sahte bir hukuka geçilebileceğini düşünüyorum. Bu geçiş, adım adım, laik hukuk sistemi kemirilerek, laik hukukun kurumları tedrici bir şekilde İslami veya sözde İslami kurumlarla değiştirilerek olacaktır. Nasıl laik eğitim sistemimiz, belli bir ölçüde dini eğitim sistemiyle adım adım değiştirilmiş ise, pek muhtemelen hukukumuz da adım adım bu sözde İslam hukuku ile değiştirilecek. 

TARTIŞMA VAR

Laik hukukun kemirilmesi başladı: Türkiye’de laik hukukumuzun kemirilmesi süreci çoktan başladı. Ben bu sürece aşağıda üç örnek vereceğim. Bunlardan birincisi “müftülere verilen evlendirme yetkisi”ne, ikincisi “helal gıda sertifikasyonuna”una, üçüncüsü ise “faizsiz bankacılık”a ilişkin. Türkiye’de müftülere verilen evlendirme yetkisi, helal gıda sertifikasyonu ve faizsiz bankacılık gibi İslam hukuku görünümlü uygulamalar var. Bunların gerçekte İslam hukuku ile uzaktan yakından bir ilgisi yok. Hatta bunlar İslam hukukuna aykırı uygulamalar. 

Laiklik ilkesinin çökmesi: İslam hukuku, müftülere evlendirme yetkisi verilerek, helal akreditasyon kurumu kurarak, faizsiz bankacılık sistemi getirilerek, Resmi Gazetede Kuran’dan ayetler yayımlayarak Türkiye’ye getirilmez; ama bunlarla Türkiye’de laiklik ilkesi içten içe kemirilir, çürütülür ve çökertilir. Laiklik ilkesinin çökmesi Türkiye’ye İslam hukukunun geldiğini göstermez. Ama laiklik ilkesinin çökmesi, Türk hukukunun iç tutarlılığının bozulması anlamına gelir. 

İslam hukuku soruları çözemiyor: İslam hukuku bırakın modern toplumun sorunlarını çözmeyi, kendi içindeki sorunları dahi çözmeyi başarabilmiş bir hukuk değildir. İslam hukukunda pek çok konuda belirsizlik, işin içinden çıkılamayacak ölçüde tartışma vardır. Örneğin İslam hukuku, faiz meselesini çözmüş bir hukuk değildir. Bu mesele bizzat İslam hukukunun kendi içinde tartışmalıdır. Kendi sorunlarını dahi çözememiş bir hukuk sisteminden modern toplumun sorunlarını çözmek için medet ummak ne büyük bir saflıktır! l ANKARA