Lagerfeld’in kedisine Bardot’dan mektup var

Paris Couture Haftası’nda gösterilen ilk couture kürk koleksiyonu, Fendi modaevi ile tasarımcı Karl Lagergfeld’in 50 yıllık işbirliğinin bir kutlamasıydı. Brigitte Bardot, şovun öncesinde Lagerfeld’in kedisi Choupette’e bir açık mektup yazdı, tebrik değil tenkit için…

Zeynep Yapar

“Sevgili Choupette, Karl babanın kulağına mırlaman ve ona küçük tüylü kardeşlerinin kalıntılarının reklamını yaptığında maruz kaldıkları felaketi anlatman konusunda sana güveniyorum. Onlar, tıpkı senin gibi yaşam haklarından başka bir şey istemiyorlar. Onlar, derileri insanlıktan çıkmışlara dekor olsun diye ölüm cezasına çarptırılan masumlar.” 

Bu, Brigitte Bardot’nun Karl Lagerfeld’in kedisi Choupette’e yazdığı açık mektuptan satırlar. Peki ne oldu da bir zamanların ünlü Fransız aktrisi, moda tasarımcısı Lagerfeld’in kendisini değil, kedisini muhatap aldı?..

 

ORTAKLIĞIN İLK COUTURE KÜRK KOLEKSİYONU

Geçtiğimiz ay, 2015 sonbaharının haute couture koleksiyonları Paris Couture Haftası’nda tanıtıldı. Köklü İtalyan modaevi Fendi, ilk kez couture takviminde bir “haute fourrure” yani ultra lüks kürk koleksiyonuyla yer aldı. Ve koleksiyonu Karl Lagerfeld tasarladı. 

Modeller, üzerlerinde türlü kürklerden tasarlanmış teatral kostümlerle Théâtre des Champs Élysées sahnesinde yürürken, güvenlik güçleri salonun önünde yaşanan bir diğer skandalı büyümeden yatıştırmaya çalışıyordu. Hayvan hakları savunucuları şovu protesto etmek için tiyatronun önünde toplanmıştı. Protestoyu düzenleyen ise Brigitte Bardot Vakfı’ydı. “Lagerfeld kendi kedisinin üzerine nasıl da düşüyor ama tasarladığı koleksiyon için, modanın bu en abes, en avam hali için kurban edilen hayvanları bir gram düşünmüyor. Kürk bir lüks değildir: Acı ve ölüm üzerine kurulu bir endüstridir. Kürk mantoları, kürkten tasarlanan tüm aksesuarları boykot etmeliyiz. 2015 yılında, herkesin bu mevzuda net olması gereken bir zamanda, hâlâ böylesi bir savaş veriyor olmamız bile inanılmaz.” Hayvan hakları aktivisti Bardot, Guardian’a verdiği röportajda Choupette’e mektup yazarak Lagerfeld’in bağdaşmazlığını vurgulamak istediğini söyledi. Zira Choupette, Lagerfeld’in tüylü, minik kıymetlisi. 

 

Dünyanın en zengin kedisi tweet atıyor 

Lagerfeld basına sık konuşan, konuştuğunda lafı uzatan bir isim değil. Fakat söz kedisi Choupette’e geldiğinde sözleri tükenmiyor. Ona göre Choupette, tarihte bir mucize. Tasarımcı, kedisini şöyle anlatıyor: “O dünyanın en zengin, en ünlü kedisi. Geçen yıl, biri Alman araba markası, diğeri Japon kozmetik markası için iki iş yaptı ve üç milyon dolar kazandı. Öyle yiyecek reklamlarında filan yer almasına izin vermem zira Choupette böyle şeyler için fazla sofistike. Bir insan gibi ama iyi bir yanı var ki, sessiz. Her zaman yanımda, ayrıca kendisine özel iki bakıcısı var. Onunla oynuyorlar, güzel beyaz tüylerine özen gösteriyorlar, gözleri için de güzellik kürleri var. O dünyanın merkezi. Görseniz anlarsınız” diyor, Lagerfeld: “Bir nevi Greta Garbo.” 

Choupette Lagerfeld, milyon dolar kazanmakla kalmıyor, sosyal medyada da aktif. Twitter’da yaklaşık 50 bin takipçisi olan Choupette’in son tweeti de provokatif: “Bugünü göreceğim aklıma gelmezdi. PETA, Jane Birkin’le gurur duyuyor olmalı. (Hermès… O kadar da değil)” Choupette’in bu tweet’ini takiben verdiği linke tıkladığınızda karşınıza şu haber çıkıyor: Hermès’in ilham perisi Jane Birkin, moda markalarına krokodil derisi satan timsah çiftliklerinde, hayvanlara uygulanan zalim metodları açığa çıkaran PETA kampanyasını gördü. Ve AFP kaynaklı habere göre, Hermès çantalarında krokodil derisi kullanmaya devam ederse, Birkin markadan ismini çekmek istiyor. (“Birkin Bag” Jane Birkin’den ilhamla tasarlanmış, en ünlü Hermès çanta modellerinden biri.)

 

Kasap dükkanları kürkten daha beter

Fendi’nin bu yıl Paris Couture Haftası’nda ilk kürk koleksiyonunu tanıtılacağı açıklandığında, Lagerfeld, New York Times’a verdiği röportajda kürk tepkisini anlamsız bulduğunu söylemişti. “İnsanlar et yiyip deri giymeye devam ediyorsa, ben bu meselede verilmek istenen mesajı anlamıyorum. Kürke hayır, kürke hayır, kürke hayır demesi basit. Bir endüstri bu. Bu sanayiyi durdurduğunuzda onca insanın işsiz kalmasının bedelini kim ödeyecek? Kuzeyli samur avcılarının mesleği bu, başka yapacak bir şeyleri yok ki. Kürke karşı gelen bu organizasyonlar, bir Bill Gates değiller. Hayvanların korkunç bir şekilde öldürülmesi fikrinden nefret ediyorum ama işin bu kısmında da yeterince yol alındığını düşünüyorum. Bence kasap dükkanları daha beter.”

1986 yılında hayvan haklarını savunmak üzere Fransa’da kurulan Brigitte Bardot Vakfı’nın 80 yaşındaki sözcüsü Bardot, “Karl Lagerfeld’in vizon, tilki ya da çinçilla yediğinden şüpheliyim” diyor. “Meseleleri birbirine karıştırmamak lazım. Kürkleri için hayvan çiftçiliği yapmak kesinlikle korkunçtur.” Gençlik yıllarında kendisinin de kürk giydiğini söyleyen Bardot, Guardian’a verdiği röportajda “Yalnız ahmaklar asla fikir değiştirmezler” diyor. “Bunun bedelinin farkına vardığımda pırıltı ve kibir üzerine kurulu kariyerime bir son verdim, böylece hayatımı bu acil çözüm isteyen meseleye adayabildim. Karl Lagerfeld’e saygı duyuyorum. O da hayvanlara saygı duysaydı kendisi için çok daha iyisini düşünebilirdim. Aynı dünyada yaşamıyoruz.”