Kuyt: 'Böyle bir başkan görmedim'

Gerçek bir istikrar abidesi, Fenerbahçe’nin sahada bitip tükenmeyen enerjisi... Giydiği forma için tekmeye kafa uzatmaktan çekinmeyen, üstün meziyetleri olmasa da her şeyini vermekten kaçınmayan bir futbol emekçisi, işinin ehlisi... Evet bu adam Dirk Kuyt’ın ta kendisi...

Hollandalı yıldız belki de camia için büyük önem taşıyan 19. şampiyonluğu yorumladı, A’dan Z’ye yaşananları anlattı, çarpıcı tespitler yaptı. Kuyt, büyük başarının ardından çocuklarıyla birlikte sezona damga vuran “Zafer Pozu”nu verirken, bu şampiyonlukla Türkiye ve Avrupa’ya, dürüst bir kulüp, iyi bir kulüp olduklarını gösterdiklerini belirtti.

Hollandalı oyuncu, takımda Ronaldo gibi sezonda 25-30 gol atan bir ismin bulunmadığını da kaydetti, “Biz takım olarak bu şampiyonluğu kazandık” ifadelerini kullandı.
İşte Kuyt’ın açıklamaları...

EKSİK KALIRDI

“Hayatım boyunca futbol oynadım. Lig şampiyonluğu kazanmak için çalıştım. Bu benim ilk şampiyonluğum. Ligi kazanmak için her sezon büyük bir heyecan duydum. Feyenoord ve Liverpool ile buna yaklaştım, bunun için mücadele verdim. Ne yazık ki hiç kazanamamıştım. Tabii ki bugüne kadar.

Benim için lig şampiyonu olmak duygusal anlamda da kariyerim için de önemliydi. Eğer kazanamasaydım mutlaka kariyerimde eksik bir durum olurdu...”

MÜKEMMEL KULÜP

“6 yıl Liverpool’da oynadım. Her sene kupalar için mücadele ettik. Şampiyonlar Ligi finali oynadık, yarı finaller oynadık. Ligi ikinci bitirdik. Liverpool kariyerim bitince çok fazla kulüpte oynama şansım oldu. Ama ben futbolu tutku ve heyecan ile oynamayı seviyorum. Ve her zaman birşeyler kazanmak için mücadele etmeyi seviyorum. Fenerbahçe benimle iletişime geçince mutlu oldum. Çünkü Fenerbahçe bu tip başarılar için her zaman mücadele etmiş bir kulüp. Ve benim için mükemmel bir kulüp.”

HEDEF 4. YILDIZ

“Bu iki yıldan son derece memnunum. İlk yıl şampiyon olamadık ama kupayı kazandık. Kulüp tarihinde ilk kez Avrupa’da yarı final oynadık. Geçen iki yıl çok pozitifti. Ama benim şimdiki hedefim 4. yıldızı formaya eklemek. 20. lig şampiyonluğunu kazanırsak gelecek sezon benim için müthiş bir üç yıl geride kalmış olur.”

SAHADA CEVAP

“Bu ailenin bir parçası olduğunuzda burada futbolcu olmanın ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz. Son yıllarda neler olduğunu herkes biliyor. Çok fazla problemler yaşadık. Kazanarak bu tip şeylerin üstesinden gelebilirsiniz. Bu sezon şampiyon olmak bizim için çok önemliydi. Avrupa’da oynamama cezası aldık. Ama biz bu cezanın doğru olmadığını biliyoruz. Bundan şikayet ederek ya da sürekli konuşarak bu durumu atlatamazsınız. Verebileceğimiz tek cevap sahada olacaktı. Şampiyon olarak, gücümüzü göstererek olacaktı. Sezon sonuna kadar puan farkı daha da artabilir.

Bu şampiyonlukla Türkiye’ye ve Avrupa’ya “Biz dürüst bir takım ve kulübüz. Biz şampiyonuz ve güçlüyüz” dedik. Türkiye’nin en iyi takımı olduğumuzu da sanırım herkese gösterdik.”

‘VÜCUDUM KARAR VERECEK’

“Kısa dönemde hedefim gelecek sezon şampiyon olmak ve 4. yıldız. 34 yaşındaki biri için gelecekten bahsetmekten konuşmak zor. Vücudunuza göre konuşmanız gerekir. Futboldan çok eğleniyorum. Daha uzun yıllar üst seviyede oynamak istiyorum.”

Hatalar bizi güçlendirdi

“Şampiyonluğu kaybedeceğiz endişesi hiç yaşamadık. Mental olarak çok güçlüydük. Zor zamanlarımız oldu. Herkes hatalar yapar. Ben de yapıyorum. Hakemler de yapar. Hakemlik dünyanın en zor işlerinden. Bu hatalar bizi mental olarak daha da güçlü kıldı.
Kırmızı kart yüzünden Galatasaray’a, Elazığ’a ve Sivas’a kaybettik. Beşiktaş ile berabere kaldık. Benim için hata problem değil. Galatasaray maçında kırmızıyı belki hak ettik ama Sivas ve Elazığ maçlarındaki kartlar doğru değildi. Sivas’ta hentbol oynandı hakem devam dedi. Futbolu kontrol edemiyorsunuz. Arka arkaya kaybettiğimiz iki maçın ardından yine karakterimizi gösterdik ve kazanmaya devam ettik.”

Gerçek bir iyiliksever

“Futboldan kazandıklarımı ihtiyacı olan insanlara aktarmak istedim. Bunun için de bir vakıf kurdum. Çok yakından ilgileniyorum. Paylaşmayı, yardım etmeyi seviyorum.”

Başka yerlerde bırakıp giderler
“Feyenoord’ta oynarken çok sıcak bir taraftar grubu vardı. Liverpool’da da öyle. İngiltere’nin en iyi taraftarına sahiptik. Her zaman tarihi ve sıcak taraftarı olan kulüplerde oynadım. Burada da aynı durum geçerli. Fenerbahçe taraftarının diğer takım taraftarlarından bir farkı var. Hayatları Fenerbahçe. Yaşanan sıkıntılardan sonra takıma verdikleri destek inanılmaz. Normal olan bu tip sıkıntıların yaşandığı yerlerde bazılarının bırakıp gitmesi. Ama burada aile daha da büyüdü.”

‘Böyle başkan görmedim’

Dirk Kuyt sohbetimiz sırasında Başkan Aziz Yıldırım’ı yere göğe sığdıramadı.

“Başkan çok özel biri. Kulüp için yaptıkları çok önemli. Fizik olarak mental olarak her şeyini kulübe veriyor. Sporcuları destekliyor. Bize büyük güç verdi. Bunu bizim başarılı olmamız için yaptı. Benim için çok özel biri.

Bu şampiyonluk onun için çok önemliydi. İlk günden son güne kadar kendisi ne olursa olsun sürekli yanımıza geldi, motive etti. Bu durum bizi hiç rahatsız etmedi. Başkan’ı tanıyorsanız bu kulübün onun için ne anlam ifade ettiğini anlarsınız. Böyle bir başkan hayatımda görmedim. Bu başarıda büyük katkısı oldu.”

Kaybedince ağlıyorlar

“Çocuklarım burada çok mutlular. Her yere geliyorlar. Maçın ardından sahaya girip bizimle birlikte kutlama yapmayı seviyorlar. Her ülkede tuttukları bir takım var. Her maçımızı izliyorlar. Heyecanlanıyorlar. Kaybedince ağlıyorlar. Kulübü çok seviyorlar. Liverpool maçı olunca destekliyorlar. Burada olmadığımız dönemde de ileride Fenerbahçe taraftarı olacaklar.”

En zor durumda olan bizdik

“Rakipler kötü olduğu için Fenerbahçe’nin rahat şampiyon olduğu yorumuna katılmıyorum. Sezonda en zor durumda olan bizdik. Avrupa’ya gitmiyorduk. Sonra “gidiyorsunuz” dediler. 10 gün içinde Salzburg maçına hazır olmadın çıktık ve geçtik. Arsenal’e kaybettik, Avrupa Ligi’nde devam edecekken, tekrar ceza aldık. Konya maçında 2-0 önde gidiyoruz sonra maçı kaybediyoruz.

Başkan’ın yaşadığı süreçler. Tekrar cezaevine gireceğini öğreniyoruz. Takım, herkes bu şampiyonluğu hak etti. Biz en iyisiyiz ve en çok zorluğu biz yaşadık. Bu takım haftada 2 defa oynamaya alışmış ve buna göre bir takım yapılmış. Tek maç oynayınca birçok futbolcu oynama şansı bulamadı. Ama kimse şikayet etmedi. Herkes işini yaptı.”

"BİZ DE RONALDO YOK"

“Şampiyonluktaki en büyük rol takıma ait. Başkan, teknik direktör, oyuncular ve taraftarlar. Hep birlikte bir takım olduk. Bizde Ronaldo gibi 25-30 gol atan oyuncu yok. Herkes gol attı. Webo sonradan girdi. Kritik goller attı. Caner asist yaptı. Emre saha içi ve dışında çok önemliydi. Bekir, Selçuk sürekli 11’de olmasalar da ihtiyaç olduğunda oradaydı. Her antrenman çok çalıştık. Teknik direktör, başkan, taraftar... Hepimiz bir takımı oluşturduk ve başarı geldi.”

17 yaşından bu yana birlikteyiz

“Hollandalı bir aileye göre fazla çocuğumuz var. Ama çok seviyoruz çocukları. 17 yaşında Gertrude ile tanıştık. Daha o günler konuşuyorduk ileride çok çocuğumuz olsun diye. Devamında evlendik. Benim başarımdaki en önemli pay sahiplerinden. Bana her zaman destek veriyor.”

Çok şeyden vazgeçtim

“Futbol benim için her şey. Bir maçtan çok öte. Maç öncesi fit olmak için her şeyi yapıyorum. Futbol için çok şeyden vazgeçtim. Vücuduma bakıyorum ve korumaya çalışıyorum.”

Kararlara inanmadık

“Avrupa’da olmamak tabii ki üzücü. Oyuncular, kulüp yapabileceğimiz her şeyi yaptık. Alınan kararların haksız olduğunu gösterdik. Bu durumu kabul ettik ama hiçbir zaman bu cezaya inanmadık. İnsanlara alınan bu yanlış kararı göstermek için sahada kalitemizi ortaya koyduk.” (Milliyet)