Kuvayı Milliye ruhuyla
‘Beka’ söylemine karşı kentin genlerine işleyen yurtseverlik duyguları öne çıkıyor.
Hakan DirikMillet İttifakı’nın adayı İsmail Ok ile Burhaniye’de Kalender Çay Ocağı’nda konuştuk.
Son dönemde siyasetin merkezi öylesine sağa kaydı ki, seçmen dengesini bulmakta zorlanıyor. Siyasal İslamdan beslenerek gelişen, sonrasında “milli gömleğini” de çıkaran AKP ile milliyetçiliğin ana temsilcisi MHP bir yanda... Onların ittifakına karşı MHP’den doğan İYİ Parti ile sosyal demokrat bir parti olduğu tüzüğünde yazmasına karşın son dönemde ülkücüleri öven, Ozan Arif’i Pir Sultan Abdal’la bir tutan söylemlerle oyunu artırmaya çalışan CHP’nin birlikteliği. Bölgesindeki yurttaşların haklarını savunmaya çalışırken zaman zaman Kürt milliyetçiliğini kullanan HDP de cabası... Üstelik sağlaşmaktan sığlaşan siyasetin çıkış noktası olarak da yine bir sağ seçenek, AKP’li küskünlerin kuracağı yeni parti umut olarak pazarlanıyor.
Ülke gibi Balıkesir de sağa çekiyor. 31 Mart’ta seçmenin seçenekleri, AKP-MHP birlikteliğinin adayı, mevcut Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile kentte 2009-2014 arasında MHP rozetiyle belediye başkanlığını yürüten İYİ Parti’den Millet İttifakı’nın adayı İsmail Ok.
Uçsuz bucaksız
Balıkesir, coğrafi olarak öylesine geniş bir alana yayılmış durumda ki, adaylar seçim çalışması için neredeyse her gün şehirlerarası yolculuk yapıyor. Sabah erken saatlerde başlayan yolculuk, bir gün Marmara Denizi’ne uzanıyor, başka bir gün Ege Denizi kıyısında oy isteniyor. Merkezdeki ve iç bölümün kırsalındaki çalışmalar, epey zaman ve güç gerektiriyor. Zaten Balıkesir’i de hem coğrafi hem sosyolojik açıdan bu üç bölümde ele almak gerekiyor. Merkez ve kırsal bölgelerde muhafazakâr seçmen oyu hayli yüksek. Ege kıyılarında hem sol seçmen hem de milliyetçi hassasiyetler yükseliyor. Güney Marmara’nın kitlesi ise diğer ikisinin karışımı gibi.
Ortak nokta
Bu yoğun program içinde Millet İttifakı’nın adayı İsmail Ok ile Kuzey Ege’de, Burhaniye’de seçim çalışmaları sırasında soluklandığı “Kalender Çay Ocağı’nda” konuştuk. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin “beka” söylemini anımsattığımızda ilk sözü “Kuvayı Milliye” oluyor:
“Balıkesir coğrafi olarak çok geniş bir alana yayılmış, farklı siyasi duruşların olduğu bir yer olabilir. Ama bu insanlar coğrafi olarak ne kadar uzak da olsalar ortak noktaları var. O da Kuvayı Milliye. Bu konuda herkes çok net ve hassas. Adına ister milliyetçilik deyin, ister ulusalcılık, ülke söz konusu olduğunda sağ sol olmaz burada. Muhafazakâr kesim de dahil herkesin birleştiği nokta Kuvayı Milliye’dir.”
Beka söyleminin koltuk endişesinden kaynaklandığını vurguluyor: “Türkiye’nin ve bu kentin tarımını, hayvancılığını, üretimini bitirenler, ekonomik krizin üstünü perdelemek için beka sorunundan bahsediyor. İsmail Ok, MHP’li belediye başkanıyken beka sorunu yok, Millet İttifakı’nın adayı olunca, tek adam rejimine karşı çıkınca beka sorunu oluyor. Balıkesir halkı bunu yemez. Milletin sırtından, milletten aldıkları emaneti yandaşlara hortumlayarak haksız kazanç elde edenlerin koltuk sorunu vardır. Beka sorununda Millet İttifakı adayları en ön cephede koşar, kimse merak etmesin. Beka sorunu yok, koltuk sahiplerinin ikbal sorunu var.”
Çok iddialı İsmail Ok. AKP’nin en güçlü olduğu yerlerde dahi onlardan fazla oy alacağına inanıyor. Kırsal kesimde bile birinci çıkacaklarını ileri sürüyor. Hatta oylarının yüzde 70’i bulacağını iddia ediyor. 20 ilçeden 17’sini alacaklarını savunuyor.
Balıkesir’de 2014 yerel seçimlerinde AKP yüzde 39’la belediyeyi kazanırken MHP yüzde 31, CHP yüzde 25 oy almıştı. O seçimde MHP’nin adayı olan Ok, bu kez CHP-İYİ Parti birlikteliğinin sahadaki ismi. Ok, o seçimde “AKP ile CHP yarışıyor algısı” yaratıldığı için seçimi kaybettiğini, bu kez CHP’li seçmenin doğal olarak kendisine yönelmesiyle şansının çok daha arttığını dile getiriyor. CHP’nin Balıkesir’deki oyu yüzde 33 civarındadır. 2009’da CHP seçmeninden yüzde 8 oy geldi bana ve seçimi öyle kazandım. Ahmet Akın’ın adaylığı geri çekildiğinde ilk başlarda demokratik gördüğüm bir tepki oldu. Ama CHP tabanı, elit, Türkiye’de kültür seviyesi en yüksek tabandır. Dolayısıyla olayları en iyi şekilde okuyup değerlendiriyorlar. Bu işin parti meselesi olmadığının bilincindeler. Bu yüzden benim adaylığımla ilgili soru işaretlerinin de olmadığını düşünüyorum. Seçimi farkla kazanacağız” diyor.
24 Haziran’da AKP yüzde 41, CHP yüzde 30, İYİ Parti yüzde 14, MHP yüzde 7, HDP de yüzde 4 oy almıştı Balıkesir’de. Yerel dinamiklerin çok daha etkili olduğu bu seçimde, görünen o ki çekişme zirve yapacak.
Kamil Saka bu kez Edremit’te bağımsız aday olarak yarışacak
32 yıl 7 seçimdir başkan
Balıkesir’e ilişkin seçim değerlendirmesi yapıp da Kamil Saka’dan bahsetmemek olmaz. Türkiye’deki hemen her belediye başkanı ona gıpta ediyor. Çünkü o 1987’den bu yana, kimilerinde partisi aday göstermese de girdiği her seçimi aralıksız olarak kazanıyor. Üst üste kazandığı seçimlerin sayısı 7’yi buldu. Kıyı Ege Belediyeler Birliği’ndeki bazı başkan arkadaşları onu “Liseyi bitirip başkan oldu” diye anlatıyor. İlk olarak SHP’den Güre’nin kurucu belediye başkanı oldu. CHP’nin adayı olarak seçim kazandı. Deniz Baykal yönetimindeki CHP aday göstermeyince bağımsız girdiği seçimleri ÖDP’nin meclis üyesi listesiyle kazandı. Belde belediyesi kapanınca Edremit’i CHP yönetimiyle tanıştırdı. Ancak bu kez CHP yönetiminden yine vize alamadı. O da partisinden istifa ederek bağımsız aday olma kararı aldı. Bu kez meclis üyelerini Vatan Partisi’yle birlikte oluşturmuş. Bakalım yine belediye başkanlığına devam edebilecek mi? Onun hiç şüphesi yok: “Ciddi farkla alacağız. Edremit, inşaattan rant temin eden grupların her iki ittifaktaki adayları arasında seçim yapmaya zorlandı. Geride 32 yıllık bir siyasi geçmiş var. Girdiğimiz 7 seçimden de başarıyla çıktık. Bundan başarıyla çıkacağız. Herhalde diğer 2 adayın alacağı oyların toplamından fazla oy alacağız.”
Saka, 32 yıldır olduğu gibi belediye başkanlığı koltuğunda oturmaya devam mı edecek, yoksa adaylığıyla birlikte Edremit’in Cumhur İttifakı’na gitmesine mi yol açacak, yanıtını 31 Mart akşamı öğreneceğiz.
İğneli koltuk
Aslında Balıkesir’e bırakın başkan olmayı, başkan adayı olmak bile macera. AKP’liysen “Saray”, CHP’liysen “ittifak” insanı yerinden ediyor. Kentin seçilen son belediye başkanı Ahmet Edip Uğur, görevi başındayken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından istifa ettirilmişti. Onun koltuğuna talip olan CHP milletvekili Ahmet Akın ise bu partide büyükşehirler arasında adaylığı ilan edilen ilk isimdi. O koltuğun “iğneli” olduğunu bilmeden, ismi açıklanır açıklanmaz sahaya indi. 1 ay 20 gün süreyle de CHP’nin Balıkesir adayı olarak sahada çalıştı, partisine oy istedi. Ancak İYİ Parti’yle yapılan ittifak kapsamında CHP, Akın’ın adaylığını geri çekti ve bu partinin milletvekili İsmail Ok’un adaylığını destekleme kararı aldı. Böylece, Balıkesir’in bir köyünde yaşlıca bir amcanın heyecanla söylediği “Ahmet Akın, zafer yakın!” sloganı havada asılı kaldı.
Seçim emanetti
Ayrıca bu Akın’ın ilk fedakârlığı değil. Daha önce de İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için buraya “yönlendirilen” milletvekilleri arasında yer almıştı. Şimdi de adaylığı İYİ Partili adayla değiştirildi. CHP’nin Balıkesir tarihinde ilk kez onunla seçim kazanmaya yakın olduğunu söyleyenler hiç de az değil. Akın, üzgün ve kırgın olduğunu gizlemiyor, ama adaymış gibi çalışmaya, ittifakın adayı Ok’a oy istemeye devam ediyor. Kendi durumunu ise “Kazandığımız seçimi şimdilik emanete verdik” diye değerlendiriyor. İYİ Parti macerasının ardından boynuna taktığı ikinci bir “madalya” olduğunu söylüyor: “3.5 senedir Balıkesir’de karış karış çalışıyordum. Hazır bir aday olduğum için beni açıkladılar. İlgi de tahminimizin üzerinde oldu. Adaylığım geri çekilince tabii ki üzüldüm, kırıldım. Ama bu bizim kişisel meselemiz değil, memleket meselesi.”
Tencere kaynamayınca
Çalışma yürüttüğü özellikle kırsal bölgelerde insanların çok sıkıntıda olduğunu, verilen sözlerin tutulmadığını anlatıyor Akın. Aynı söylemin son 19 yıldaki hemen her seçimde dile getirildiğini, ama sandığa yansımadığını hatırlattığımızda, “Bu defa farklı olacak” diyor, “Çünkü tencere kaynamıyor!”
“Şimdiye kadar insanları bir şekilde kandırdılar. Ama ekmek, iş, aş derdi yalana dolana sığacak gibi değil. Tencere kaynamadığı için insanlar gerçek anlamda ders verecekler. Benim çalışmalarda gördüğüm bu iş bitmiş, film kopmuş. İnsanlar AKP’ye ‘Artık buraya kadar’ diyorlar. Sıkıntılı olduğumuz, çok düşük oy aldığımız yerlerde bile bize şans vereceklerini söylüyorlar. Çekişmeli olacaktır, ama biz bu işi kazanacağız.”