Kuşbazların dünyasını onlardan dinleyin: 'Onlar benim en yakın dostum'
İstanbul’un güvercin besle yenleri yani nam-ı diğer ‘Kuşbazlar’ı, en büyük tutkularını bizimle paylaştı.
Kurtuluş Arı
Fatih’te Bozdoğan Su Kemeri’nin gölgesinde yaşayan 57 yaşındaki Remzi’nin de gençliğinden beri en yakın arkadaşı güvercinler. Remzi çalıştırdığı kahvenin üst katında güvercinlerine bakıyor. Remzi Ağabey hayatımda gördüğüm en kibar insanlardan. Güvercinlerine de aynı kibarlık ve şefkatle yaklaşıyor. Bize güvencinleriyle ilgili hissettiklerini anlatıyor. Remzi “Onlar insanları kırmaz, onlar insanları üzmez. Onları uçarken izlemeyi seviyorum. O yüzden en iyi arkadaşım onlar” diyor.
Kuşlarını düşünürken iki parmağını kaptırdı
Okmeydanı’nda yaşayan 51 yaşındaki Marangoz Yılmaz’ın bir ara sokaktan geçerek evine gidiyoruz. Evi apartmanın en üst katında. Kuşlarına 2 katlı bir kümes yapmış. Normalde burası ev olarak tasarlanmış ama güvercinleri için bir yaşanacak alana dönüştürmüş. Yılmaz Ağabey kuşbazların evini gezerken en etkilendiğim hikâyelerden birine sahip. Her an kuşlarını düşünüyor ve onlar için elinden gelen her şeyi yapıyor. Kendisi mahallenin en iyi marangozlarından. Bir gün işyerinde hasta kuşunun ölüp ölmediğini düşünürken 2 parmağını makineye kaptıyor. Yılmaz Ağabey o günü şöyle anlatıyor: “2 kuşum ölmek üzerelerdi. Onların ölüp ölmediğini düşünürken parmaklarımı bir anda makineye kaptırdım. Sadece bununla kalmadı akrabalarımın düğünlerini kaçırdım. Ailemin akşam yemeklerine katılamadım. Eşime ‘1 saate aşağıdayım’ dediğim zaman bir güvercini beklerken bir bakıyorum 4 saat geçmiş.”
‘Saatlerce bekliyorum’,
Okmeydanı’nda bir ara sokakta oturan Şahin 35 yaşında. O da evini kuşlarıyla paylaşıyor. Evinin merdiven boşluğunda güvercinlerine yuva yapmış. Güvercinlerini her gün terasa çıkartıyor. Şahin’i ziyaret ettiğimizde kuşlarıyla da tanıştık. Şahin terasa çıkan kapıyı açtığında kuşlar tekrar içeri gireceğini anlıyor ve tek tek içeri giriyor. Bu belki de dostluklarında en etkileyici paylaşımdı. Şahin bize güvercinleri yüzünden işine hep geç kaldığını anlatıyor: “Kuşlarım dışarı çıktığında bazen başka bir çatıya konuyor ve saatlerce inmesini beklediğim oluyor. Bu yüzden işe hep geç kalıyorum.”
Tüm vaktini güvercinleri ile geçiriyor
Kadir’in yanına giderken labirent gibi sokaklardan geçiyoruz. Uzun bir bahçeden geçtikten sonra 2 gecekondunun arasından merdivenle yukarıya çıktık. Güvercinlerini beslediği gecekondunun çatısına ulaştık. Kadir onlarca güvercinini uçurmaya başladı. Aynı zamanda yemlerini veriyordu. Kadir bize güvercinlere olan aşkını şöyle anlatıyor: “Hayatımda güvercinler için hiçbir şeyden vazgeçmedim ama güvercinlerden de vazgeçmedim. Burası kötü bir mahalle. Uyuşturucu hem satılıyor hem de kullanılıyor. Güvercinler sayesinde böyle kötü bir alışkanlığım hiç olmadı. Bütün vaktim güvercinlerle geçiyor.”
Huzur veriyor
23 yaşındaki Batuhan da kentsel dönüşümün ortasında Sarıgöl Mahallesi’nde yaşıyor. Bir gecekondunun üst katına kendi inşaa ettiği derme çatma bir kapalı alanda besliyor güvercinlerini. Onları çok seviyor ve Kadir gibi güvercinlerinin onu kötü alışkanlıklardan uzak tuttuğuna inanıyor. Batuhan’la bize sözlerden çok davranışlarıyla güvercinlerin kendi için ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Onlara aşkla, çocukları gibi bakıyor ve bize dönerek “En çok onları izlemeyi seviyorum. Bana huzurlu hissettiriyor” diyor.
BİTTİ.