Kurun üzerinde köpük var

DenizBank Genel Müdürü Ateş, TL’nin şu anda bulunması gereken seviyenin altında olduğunu belirterek “Kurun üzerinde köpük var” dedi. Ateş yılın ikinci yarısından sonra faiz ve kurda düşüş bekliyor.

Pelin Ünker/Cumhuriyet

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “TL’nin bugünkü seviyesine baktığımızda bulunması gereken değerin altında olduğunu görüyorum. TL’nin biraz fazla devalue edildiğini ve bir ölçüde köpük olduğunu düşünüyorum” dedi. Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinin TL’nin nispeten daha değerli ve faizin daha düşük olmasını gerektirdiğine işaret eden Ateş, yılın ikinci yarısında TL’nin daha değerli hale geleceğini ve faizlerin de daha düşük olmasını beklediğini söyledi.

Ateş, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayında faizleri artıracağının konuşulduğunu belirterek “Bence faiz artışı aralık ayını da geçer. ABD’nin parası değerlendi. Bir de üzerine faizi yükseltirse dolar uçup gidecek. O nedenle Fed Başkanı Janet Yellen’in dikkatli ve muhafazakar davranmasını bekleriz. Bu da bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini etkiliyor" değerlendirmesini yaptı.

 

Borçlanmada sorun yok

Hakan Ateş, Denizbank’ın ana sponsoru olduğu CEV DenizBank Voleybol Erkekler Şampiyonlar Ligi dolayısıyla Berlin’de düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunun olumlu olduğu sürece bankaların dış borçlanmada sorun yaşamayacağını ifade eden Ateş, “Ancak Türkiye ekonomisi tasarruf üretemiyor. İç tasarruflar yeterince büyüyemiyor. Kredi/mevduat oranı yüzde 117’lere çıkmış durumda. Hiçbir banka ilanihaye sadece dışarıdan borçlanamaz” diye konuştu.

 

İhracat artmazsa cari açık riskli

Ateş, Türkiye’nin ihracat yaptığı çevre ülkelerinde sorunlar yaşandığına, AB, Rusya ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu üç bölgenin de ekonomik ve jeopolitik riskleri nedeniyle çok iyi durumda olmadıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’nin cari açığı 76 milyar dolarlara kadar yükselmişti. İhracatı ise 150 milyar dolara kadar çıkmıştı. Şimdi ihracat rakamında biraz düşüşler oldu ve 140 milyar dolarlarda seyrediyor. İhracatımızda yeniden artış grafiğini yakalayamazsak, cari açık 40 milyar dolarların altına gelse bile bu düzeydeki cari açık da riskli olacaktır” dedi. Bu durumun Türk bankacılık sisteminin büyümesini etkileyebileceği öngörüsünü aktaran Ateş, “Sadece iç tüketimle büyüme olmuyor. Bizim mal ve hizmetlerimizi sattığımız ülkelerde daralma var. Dolayısıyla kredilerimizde yüzde 35’leri bulan büyümeler varken, şimdi yüzde 12-14’lerde bir büyümeden bahsediyoruz. 2009 yılından bu yana alınan tedbirler nedeniyle banka karlılıkları ciddi oranda daraldı” diye konuştu.

 

Spora 20 milyon dolar destek

DenizBank’ın spora verdiği destekle ilgili bilgi veren Hakan Ateş, banka olarak spora sponsorluk bedelleri ve bu yönde yürütülen çalışmalar dahil yıllık 20 milyon dolara yakın bir kaynak harcadıklarını anlattı. Ateş, CEV sponsorluğunun toplam olarak 5 milyon dolar civarında bir bütçe oluşturduğunu söyleyen Ateş, “Spor kulüplerinin yatırımlarına finansman sağlamanın yanı sıra Türkiye’nin 4 büyük takımının sermaye piyasası işlemlerini de biz gerçekleştiriyoruz” dedi. Ateş, şöyle devam etti: “Spor kulüpleri hep kısa vadeli finanse edildiği için çok ciddi faiz ve likidite yükleriyle karşılaşıyorlardı. Borçlanmalar kısa vadeli olduğu ve ödemesiz dönemleri de olmadığı için bu takımlar hiç spor tesisi yatırımına girişemediler. Hem İstanbul takımlarının hem Trabzospor’un kısmen de Bursaspor’un yeni tesislerinde tuzumuz var.” Ateş, spor kulüplerine sağladıkları 897 milyon TL’lik kredi hacmi ile sektör lideri konumunda bulunduklarını sözlerine ekledi.