Kurtulmuş ve Soylu AKP'ye katılıyor

Hüseyin Çelik, Numan Kurtulmuş'un AKP'ye katılımının MKYK tarafından olumlu karşılandığını söyledi. Çelik, "Sayın Süleyman Soylu Bey'in de partimize katılımı söz konusudur" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Hüseyin Çelik, MKYK toplantısının gündemiyle ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konuları değerlendirdi.

''Demokrasilerde eleştiri olması lazım. Eleştiri olmazsa biz kendimizi daha iyi hale getiremeyiz. Ancak ideolojik saplantıların yön ve şekil verdiği karalamalara hakaretlere, küfürlere, çarpıtmalara biz kapımızı kapatıyoruz. Bunu yapanları kendi yaptıklarıyla baş başa bırakıyoruz'' diyen Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.

AKP olarak, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün PKK tarafından kaçırılmasına verdikleri tepkiyi yineleyen Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında AKP'ye yönelik eleştirilerine cevap verdi.

''Sayın Kılıçdaroğlu'nun bize yönelik kullandığı ifadeleri tekrar kullanarak o seviyesizliğe tekrar düşmeyeceğiz, ağzımızı o kelimelerle kirletmeyeceğiz'' diyen Çelik, ''Suriye'de kardeş kanı dökülmesi için Türkiye destek veriyormuş. Zalimin diktatörü, Müslümanı, gayrimüslimi olmaz. Zalim her yerde zalimdir. Bir diktatör, demokratik hak talebinde bulunan halkına mermi yağdırıyorsa ona seyirci kalmamız, 'oh olsun' dememiz mümkün değil. Efendim, 'Suudi Arabistan'da da demokrasi yokmuş'. Biz bütün dünyaya rejim ihraç eden bir ülke değiliz. Eğer Suudi Arabistan Kralı ve başka bir ülkenin başındaki monarş, kendi halkına Esed'in yaptığını yaparsa biz ona da aynı tepkiyi veririz. Beşşar Esed da aynı şeyi söylüyor. Maliki de aynı şeyi söylüyor. İran da aynı şeyi söylüyor. Baascı rejimlerin buradaki temsilcileri, CHP'li arkadaşlar siz misiniz?'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, ''Meclis yatma yeri değildir'' sözlerine de tepki gösteren Hüseyin Çelik, şunları söyledi:
''Meclis açıkken, yasama dönemi devam ederken, başta CHP olmak üzere muhalefetin Meclis'i çalıştırmamak için nasıl akla hayale gelmez yöntemleri kullandıklarını biliyoruz. İçtüzükten kaynaklanan imkanları kullanarak, içtüzükte kesinlikle bulunmayan illegal yollara da tevessül ederek, kürsüyü işgal etmek de buna dahildir. Meclis açıkken siz, Meclis'i çalıştırmamak, geciktirmek, yavaşlatmak, sabote etmek için elinizden geleni yapacaksınız ama bir olay meydana gelecek ve bu olaydan sonra BDP, 'Meclis toplansın' diyecek. Siz de BDP'nin kuyruğuna takılacaksınız. İktidarın da sizin kuyruğunuza takılmasını bekliyorsunuz. 1984'ten beri Türkiye terör örgütüyle silahlı mücadele yapıyor. Ben geçen gün söyledim. Sağa sola çekildi, çarpıtıldı. Ben ona gerekli cevabı verdim. Dediğim şudur; bugün PKK, bir şantiyeyi basar, yarın yol keser, öbür gün güvenlik güçlerimizden birini veya daha fazlasını şehit eder. Bir başka gün havaalanında çalışan işçileri kaçırır. Bundan dolayı, tüm medyamız bütün sayfalarını bu eylemlere çarşaf çarşaf açarsa, TBMM PKK'nın eylemlerine göre açılıp kapanırsa, biz PKK'nın oluşturmak istediği psikolojik propagandanın peşine takılıp gitmişiz demektir. Türkiye'yi PKK'nın propagandasına ram olan bir ülke yapmayacaktır bu iktidar. Benim söylediğim budur.''

''Nöbet bekleriz''

''Biz şehitliğin ve gaziliğin ne anlama geldiğini biliriz'' ifadesini kullanan Çelik, ''Bu meseleyi adeta en önemli meselelerden biri haline getiren bir başka iktidar mı var? Dolayısıyla şehit edebiyatı yaparak, bir kaç ulusalcı hackerin peşine takılarak, sanal medyada akla hayale gelmeyecek şeyleri yazıp bize hakaret edenlere, biz diyoruz ki siz kusura bakmayın, her seçimde yenilmiş olmanın, tezlerinizin halk tarafından karşılık bulmamasının verdiği bir aşağılık kompleksi içindesiniz. Hüseyin Çelik, bir şey dedi. Oradan bir kelimeyi cımbızlayıp oradan veryansın edeceksiniz. Biz ne dediğini bilen insanlarız. Kelimelerin altındaki manayı bilen insanlarız. Ben gönül yarası olan, oğul, evlat yarası olan şehit ailelerini incitecek onları en ufak şekilde rahatsız edecek bir şey söylersem, bin kere toplum içinde onlardan özür dilerim. Şehitlerimizi kimse günlük siyasi emellerine alet etmesin. Biz terör örgütünün, terör örgütünün uzantılarının ve onlara eklemlenmiş CHP'nin oluşturduğu bir gündemle Türkiye'yi yönetmeyeceğiz. Tek şehidimizin hayatını kurtaracağını bilsek 365 gün 24 saat o Meclis'te nöbet bekleriz'' şeklinde konuştu.

Kurtulmuş ve Soylu'nun AKP'ye katılımı

MKYK toplantısında partiye katılımlarında ele alındığını kaydeden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Numan Kurtulmuş'un AK Parti'ye katılımı söz konusudur. Daha önce MYK'mızda bu değerlendirildi arkadaşlarımız bunu olumlu olarak değerlendirdiler ve Sayın Kurtulmuş partisinin kendi kurullarında bu meseleyi ele aldı ve AK Parti'yle bütünleşme konusunda onların da olumlu bir bakışı var. MKYK'da da bu bir kez daha değerlendirildi. MKYK'mız tarafından da olumlu karşılandı. Dolayısıyla Sayın Numan Kurtulmuş'un ayrıca Demokrat Parti eski Genel Başkanı Sayın Süleyman Soylu Bey'in de partimize katılımı söz konusudur. Bu konuda MKYK üyelerimiz arasında bir fikir bütünlüğü vardır. Bu konuda herkes aşağı yukarı bu olaya olumlu yaklaşmıştır.''

Hüseyin Çelik, HSP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu'nun AKP'ye katılımlarına ilişkin soru üzerine, ''HAS Parti artı AK Parti eşittir yeni bir parti diye bir şey yok'' dedi.

Kurtulmuş'un arkadaşlarıyla istişarede bulunarak AKP ile bütünleşme kararı aldıklarını ifade eden Çelik, MKYK'de bu kararın değerlendirildiğini söyledi. AKP'nin belde, ilçe ve il kongrelerini tamamladığını, 30 Eylül günü büyük kongreyi toplayacaklarını anımsatan Çelik, şöyle devam etti:
''Bizde bir eş başkanlık sistemi falan yoktur. Ankara'daki HAS Parti'nin değerli il başkanı bizim il başkanımızın yanına bir sandalye atılacak orada oturacak böyle bir şey söz konusu değil ama HAS Parti'nin tabanı aslında netice itibarıyla AK Parti'nin tabanıyla üç aşağı, beş yukarı aynı hassasiyetleri olan insanlardır. Önümüzde büyük kongre var, Numan Bey ve birlikte gelecek bazı arkadaşlar büyük kongrede değerlendirilebilir. Bu konuda bir pazarlık söz konusu değil, taahhüt söz konusu değil, tamamen gönüllü bir bütünleşmeden söz ediyoruz. 2013 sonbaharında yapılırsa, muhalefet bunu kabul ederse mahalli seçimleri öne alacağız, burada yine HAS Parti'den gelen bazı arkadaşlarımız Partimizin çatısı altında belediye başkanlıklarına, belediye meclisi, il meclisi üyeliklerine aday olabilirler ama bu konuda şu kadar kişi, şu kadar kontenjan böyle bir şey asla söz konusu değil. Böyle bir pazarlık, hesap kitap içine asla girilmemiştir. Onun dışında da yine önümüzde 2015'de milletvekilli seçimi var, bu esnada da bu tekrar arkadaşlarımız değerlendirilebilir ama 'HAS Parti'den şu kadar kişi MKYK'ya girecek, büyük kongrede şu kadar kişi dahil olacak, şu kadar belediye başkanlığı adaylığı verilecek' şeklinde bir şey konuşulmamıştır, bunun pazarlığı olmamıştır. Sadece HAS Parti kendi içerisinde değerlendirmesini yapmıştır, AK Parti'de tabanıyla beraber AK Parti ile birleşme kararı almıştır. Sayın Soylu da şu anda bir partinin genel başkanı, üyesi değil. O bizim de sevdiğimiz bir arkadaşımız. O da AK Parti'ye katılacaktır. İşin özeti budur.''