Küresel ısınmanın silahı: Keçi

Küresel ısınmanın etkilerinin hissedildiği ülkeler arasında yer alan ve et üretiminde sorunlar yaşayan Türkiye, yoğun kuraklık senaryosunda et ihtiyacı için bugünün ''istenmeyeni'' olan keçiyi umut olarak görüyor.

cumhuriyet.com.tr

Küresel ısınmanın hissedildiği Akdeniz Havzası'ndaki ülkelerden biri olan Türkiye, bu muhtemel tehlikeye karşı çeşitli hazırlıklar yapıyor. Küresel ısınmanın kendisini Türkiye'de, zarar verici ani ve yoğun yağışlar dışında kuraklık şeklinde hissettireceği tahmin edilirken, zaman içinde iklim ve bitki örtüsünde ciddi değişimlerin yaşanabileceği, buna bağlı olarak öncelikle tarımsal faaliyetlerin sekteye uğrayabileceği üzerinde duruluyor.

Küresel ısınmanın etkisini şiddetle hissettireceği varsayılan o günler için, binlerce yıldır Anadolu'da yaşayan, vücut yapıları kuraklığa, çok çeşitli hastalıklara, kıt yem şartlarına dayanıklı yerli keçi türleri üzerinde özellikle duruluyor. Konya Tarım İl Müdürlüğü Uzmanı Ziraat Mühendisi Abdurrahman Ayan, çok yüksek rakımlı sarp arazilerde, çok az ot ve suyla yaşamını sürdürebilen yerli ırk keçilerin bugün ormana zarar verdiği gerekçesiyle adeta ''istenmeyen'' hayvan ilan edildiğini belirtti.

Ayan, bu keçileri besleyen Toroslar'da yaşayan Yörükler'in bile hayvanlarını otlatacak yer bulmakta zorlanmaya başladığını, üzerindeki denetim ve baskılardan bıkan köylülerin de son yıllarda bu keçileri elinden çıkardığını ya da çıkarmaya çalıştığını vurguladı.
 

Keçiye kesinlikle ihtiyacımız olacak

Keçi yetiştirilmesi engellenen dağ köylüsünün bir daha isteseler bile dönmemek üzere şehre yerleştiğini, oysa keçi sayısının fazla olduğu yerlerde nüfus artış hızının da arttığı gerçeğine işaret eden Ayan, ''Küresel ısınma söz konusu olursa şuanki et temini konusunda üretim ihtiyacı daha da artacak. Ağır şekilde yaşanacak kuraklıklarda ise zor şartlara dayanıklı keçiye kesinlikle ihtiyacımız olacak. Sayıları hızla azalan keçi popülasyonunun korunması gerekir. Bu gerçekleşirse büyük kentlere göç de azalacak, nüfus artış oranı azalmayacaktır'' dedi.

Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref İnal ise şuan için küresel ısınma korkusu içine girmenin yanlış olacağını ancak tedbirin de elden bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
 

Yaklaşık 100 yıl koruma altında olacaklar

''Doğal şartlar zorlaştıkça bu hayvanlara ihtiyacımız olabilir'' diyen İnal, şunları kaydetti:

''Zaten bu nedenle koyun, keçi ve büyükbaş yerli ırkların embriyo dondurma işlemleri devam ediyor. Bu proje bir TÜBİTAK projesi ve Selçuk Üniversitesinin de aralarında bulunduğu 5 üniversite ile birlikte yürütülüyor. Küresel ısınma, iklim değişikliği ya da benzer olağan üstü doğal şartlarda kullanılmak üzere; son derece kanaatkar hayvanlar olan yerli koyun, keçi ve büyükbaş hayvan ırklarımızın embriyoları saklanıyor.

Bu embriyolar (eksi) -186 derecede sıvı azot içinde, yaklaşık 100 yıl boyunca korunmaya alınıyor. Bu süre sonunda ihtiyaç duyulursa yeni embriyolar yeniden saklanacak. Burada amaç, zorlu tabiat şartlarına dayanıklı bu yerli ırkları korumak, ihtiyaç duyulduğunda bu gen kaynaklarından yararlanmak.''