"Kuralları ihlal eden bedelini öder"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın Grup Disiplin Kurulu'na sevkine ilişkin, "Kuralları ihlal eden bedelini öder" dedi.

Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin 93. yılı dolayısıyla verdiği resepsiyonda, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

MYK'da değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya Kılıçdaroğlu, "MYK'da değişikliği sizden duyuyorum. Ben de merak ediyorum, kim değişikliği yapacak diye. Yok öyle bir şey" karşılığını verdi.

Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa eden Gülseren Onanç'ın yerine kimin atanacağına yönelik bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, yeri, zamanı gelince olacağını belirtti.

Atamanın Parti Meclisi'nden önce yapılıp yapılmayacağı sorusuna karşılık ise Kılıçdaroğlu, henüz karar vermediğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin hazırladığı manifestonun çerçevesini soran gazeteciye, "İki hazırlığımız var: Birincisi demokrasi ve özgürlük bildirgesi. Daha önce 16 madde açıklamıştım. Bu metin üzerinde biraz daha çalışıyoruz. İkincisi, yaşanan süreçle ilgili bir tutum belgesi üzerinde çalışılıyor. Soru-yanıt şeklinde. Bunun da ilk taslakları bitti. Arkadaşlarımız şu anda değerlendiriyorlar. Sanıyorum o da 4 Mayıs'a yetişir, Parti Meclisi'nde görüşürüz" yanıtını verdi.

Bir gazetecinin, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resepsiyona katılmadı ancak şu anda canlı yayında konuşuyor" demesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, bunu, Erdoğan'a sormak gerektiğini, Erdoğan'ın, Anıtkabir'e de gelmediğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, "light komutanlar" açıklamasının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, gazetelere bakamadığını, bunun, İnce'ye sorulabileceğini kaydetti.

Dilek Akagün Yılmaz'ın açıklamaları

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın, Grup Disiplin Kurulu'na sevk edilmesi ve yaptığı yazılı açıklamanın anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, her partinin kuralları, kendi hukuku bulunduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "Hukukunu, tüzüğü, yönetmelikler belirler. Hiç kimsenin tüzüğü, kuralları ihlal etme hakkı da özgürlüğü de yoktur. Kuralları ihlal eden bedelini öder. Demokrasilerde böyledir" dedi.

Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, babasının vefatı nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i arayarak, başsağlığı dilediğini belirtti.

"Herkes şikayetçi ama kimse çözmüyor"

Kılıçdaroğlu, parlamentonun 93. yılında, 8 milletvekilinin tutukluluğunun doğru olmadığını, bunun kabul edilemeyeceğini belirterek, "Üstelik bir protokol yapmışız, 3 AKP Genel Başkan Yardımcısı imza atmış, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in başkanlığında bu görüşme yapılmış. Parlamenter sistemin gereği olarak, milletvekillerinin parlamentoda olmalarının asıl olduğu belirtilmiş ama gereği yapılmadı. Meclis Başkanı da açılış konuşmasında uzun tutukluluktan şikayet etti. Ondan önce de Sayın Cumhurbaşkanı, iki kez milletvekillerinin tutuklu olmaları, uzun tutukluluk sürelerine itiraz etti ve doğru olmadığını söyledi. O zaman çözüm yeri neresi, parlamento. Ama parlamento çözmüyor. Çözmüyorsa, halkın kolektif vicdanı dediğimiz beklentiyi tam karşılamamış oluyor. Sorunumuz o biraz. Herkes şikayetçi ama kimse çözmüyor. O zaman parlamento görevini yapmıyor demek" diye konuştu.

'Barış olsun! Soru şu: Nasıl olacak?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesince Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamasına gelişinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Sizin dışınızdaki liderlerden tutuklu milletvekilleriyle ilgili bir değerlendirme gelmedi. Ne söyleyeceksiniz bununla ilgili olarak?" sorusuna, "Sayın Meclis Başkanı, konuşmasında tutuklu milletvekillerine dolaylı olarak değindi. Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin Parlamento'da olmamaları zaten demokrasi adına bir ayıp. Onlar bu ülkede seçime girdiler, savcılıklardan iyi hal kağıdı getirdiler. Yüksek Seçim Kurulu seçime girebilir dedi. Hiçbirisi mahkum değil. Tamamı tutuklu. Bunlar Parlamento'da görev yapmaları gerekirken biz bunları parlamentoya getirmiyoruz. Bazı yargıçların keyfi uyarınca Parlamento'da değil cezaevinde tutuyoruz. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Doğru da değil. Doğru olanı bunların Parlamento'ya gelip görev yapmalarıdır. Çünkü halkın iradesiyle seçildi bunlar" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını, çözüm süreciyle ilgili vurgusunu nasıl bulduğunun sorulması üzerine ise şunları söyledi:

"Sayın Erdoğan barıştan söz ediyor. Karşı çıkan yok zaten. Huzurdan söz ediyor. Karşı çıkan yok ki. Yani bu ülkede ben barış istemiyorum diyen birisi var mı? 74 milyon yurttaşın 74 milyonu da bu ülkede barış ister, bu ülkede huzur ister. Aksini söyleyen yok. Barış olsun. Soru şu: Nasıl? Nasıl olacak? Sizin merak ettiğiniz kadar biz de merak ediyoruz. Nasıl olacak?"