Kural değil cezaya sadığız

Sağlıklı ekonomik politikalar için nasıl stratejiler gerekiyor sorusuna yanıt arayan Bilgi Üniversitesi iktisat laboratuvarının araştırmalarından ilginç sonuçlar çıkıyor. Türklerin kurallara da birbirine de güvenmediği ve vergileri cezayla ödediği de deneyle kanıtlandı.

Pınar Yıldız

İskandinav ülkelerinde insanlar birbirlerine daha fazla güvenirken; bu oran Türkiye ve Yunanistan’da oldukça düşük. Bu sonuca Bilgi Üniversitesi bünyesinde kurulan iktisat laboratuvarında yapılan bir deneyle varıldı. Laboratuvarın işleyişi ve yapılan deneyler hakkında gazetemize konuşan laboratuvarın direktörü Yrd. Doç. Dr. Ayça Ebru Giritligil, deneyle toplumların güven mekanizmasının farklı işlediğini ortaya koyduklarını kaydetti. Buna göre deney kapsamında laboratuvarda işbirliği ve güven üzerine bir oyun oynandı. Oyunda herkesin onar lirası vardı ve ortada da havuz bulunuyordu. Deneklere “On liradan bir kısmını havuza koyabilir ya da kendinize ayırabilirsiniz” denildi. Deneklere havuzda toplanan paranın dört ile çarpılacağı ve bu paranın -havuza kimin ne kadar para koyduğundan bağımsız olarak- tüm oyuna katılanlar arasında paylaştırılacağı söylendi. Bu oyunun aslında vergisini veren insanların verdikleri parayla yapılmış yolların herkes tarafından kullanılmasına benzediğini söyleyen Giritligil’e göre en iyi sonuç o havuza herkesin katkı sağlamasıyla elde edilebilirdi. Bununla beraber İskandinav ülkelerinde herkes havuza katkı sağlarken; Türkiye ve Yunanistan’da deneklerin çok az bir kısmı havuza para koydu. Katkı sağlamasa da dörtle çarpılıp elde edilen paradan herkesin faydalandığını kaydeden Giritligil, “Oyunu değiştirip para koymayana ceza mekanizması geliştirdik, böylece havuza para koymayanların da koymaya başladığını gördük” diye konuştu.

 

İnsanı tanı, vergini topla

Bu ve pek çok deneyin yapıldığı BELIS (BİLGİ Economics Lab of İstanbul), İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin idari ve mali desteğiyle hayata geçen bir laboratuvar. Amacı, insanların bireysel ve ortaklaşa karar verirken iktisadi ortamlara göre şekillenen davranış biçimlerini araştırmak ve iktisadi kurumların tasarımına rehberlik edecek deneysel araştırmalar yapmak. Laboratuvarda birbirine bir sunucu aracılıyla bağlı bilgisayarlar bulunuyor. Denekler burada birbirinden farklı oyunlar oynuyor ve bu oyunlar sırasında nasıl karar verdikleri, hangi durumlara nasıl tepkiler gösterdikleri gözlemleniyor. Giritligil’e göre insanların hangi durumlarda nasıl karar aldığı bilinirse, onlardan daha kolay vergi toplanabilir.

 

İşe yarar yasalar için...

Ebru Giritligil, araştırmalardan çıkan sonuçlara

ilişkin şunları söyledi:

4 İktisatın malzemesi insan. İktisat politikaları

yaparken, nasıl vergi toplanacağına veya

nasıl ihale yapılacağına dair kurallar konuluyor.

Her bir kural da teşvik veya caydırıcılıkla

oluşturuluyor. İnsanların kurallara nasıl farklı

tepkiler verdiğini bilmiyorsanız koyduğunuz

kural, çıkardığınız vergi yasası işe yaramaz.

4 İnsan stratejik olarak fare gibidir. Başını

bir yerden geçirdiyse vücudunu da oradan geçirir.

Nasıl hareketler yapacağını önceden bilirseniz,

onu güdebilirsiniz.

4 Ekonomide vergi konulması ve ihale yapılmasında

önümüze gelen kuralların pek çoğu

tecrübeyle ve el yordamıyla oluyor. Zaten

isabetli olsaydı çok daha başarılı sonuçlara

ulaşılırdı. Bu yapılamıyorsa insanın tanınmamasından

kaynaklanıyordur.

4 Avrupa’da insanların nasıl karar aldıkları

incelenip, piyasa mekanizmaları tasarlanıyor.