Kumpasçılara dokunulmadı!
Askeri casusluk davasına bakan hâkim ve savcıların soruşturulmasına izin yok!
Hakan DirikHâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İzmir’deki askeri casusluk davasına bakan ve FETÖ bağlantıları ortaya çıkan hâkim ve savcıların soruşturulmasına izin vermedi. Başvuruyu yapan kumpas mağduru Dursun Çiçek’in kızı avukat İrem Çiçek, karara itiraz ettiklerini belirterek “HSK 1. Dairesi, oybirliğiyle ‘FETÖ’cülere soruşturma yapılmasın’ kararı vermiştir. Kararda, savcı Zafer Kılınç’ın evindeki aramada bir şey bulunamadığı söyleniyor. Karşımızda kocaman bir örgüt var. Olayların üzerinden aylar, yıllar geçtikten sonra evde yapılan aramada ne bulmayı bekliyorlardı ki? Biz böyle bir örgüte mensup kişinin evinden bir şey çıkmasını beklemiyorduk. Verilen karar, bir noktada FETÖ’ye arka çıkmaktır. Çünkü İzmir askeri casusluk davası, kumpas olduğu belli olmuş, bu yönde soruşturma açılmış bir davadır. HSK de olsa kimse buradaki işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunamaz” dedi.
HSK 1. Daire’den veto
Dönemin Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele’nin de aralarında bulunduğu 88’si muvazzaf 357 kişi, müebbete varan hapis cezalarıyla yargılandıkları İzmir askeri casusluk kumpası davasında, “mahkeme heyeti değiştikten sonra” beraat etmişti. “Özel yetkili mahkemeler” döneminde iddianameyi hazırlayan savcı Zafer Kılınç başta olmak üzere o dönemdeki mahkeme heyeti, 15 Temmuz sonrasında ya yurtdışına kaçmak isterken yakalandı ya da “örgüt üyeliği” suçlamasına muhatap oldu. Ergenekon ve Balyoz kumpas davaları mağduru babasının da avukatlığını yapan İrem Çiçek, müvekkilinin bulunduğu askeri casusluk dosyasının hâkim ve savcıları için HSK’ye başvurdu. Ancak HSK 1. Dairesi, FETÖ’cü isimlere soruşturma izni vermedi.
Kusursuzlarmış!
İzmir’den sonra gönderildiği Eskişehir’deyken görevden alınan savcı Kılınç’ın yanı sıra FETÖ’den yargılanan savcı Mehmet Sedat Erbaş, davaya bakan mahkeme heyetinden Yunanistan’a kaçmak isterken yakalanan Atilla Rahman, İstanbul Anadolu hâkimiyken meslekten ihraç edilen Dilek Öztürk, Yunanistan’a kaçarken yakalanan İsmail Kurt, Gaziantep’e gönderildikten sonra görevden alınan Serdar Ergül, İzmir’de tutuklanan Mustafa Kayın, gönderildiği Erzurum’da meslekten ihraç edilen Ali Çelik, Ordu’dayken meslekten çıkarılan Cahit Kargılı, İzmir’de meslekten çıkarılan Mehmet Ayan’a ilişkin HSK değerlendirmesinde, kumpas davasına bakan isimlere neredeyse arka çıkıldı. Çiçek’e gönderilen yanıtta FETÖ’cü olduğu ortaya çıkan isimlerin delil toplama ve yargılama sürecindeki tutumlarına “kusur izafesinin mümkün olmadığı” yönünde görüş bildirildi. Şikâyetin de “muahezeyi gerektirmediği” kaydedildi. Bu isimlerin yaptığı işlemlerde yasaya aykırılık olmadığı aktarıldı. Yargıtay’ın 2 yıl önce aldığı karara atıfta bulunularak, “Her hukuka aykırılık, delil olarak yok sayılamayacaktır” görüşü dile getirildi. Ayrıca Kılınç’ın mahkeme kararı bulunmaksızın, üstelik gecikmesinde sakınca bulunan hale de girmemesine karşın yaptırdığı arama ve el koymalar da “non bis in idem” (Aynı suçtan iki kere yargılama yapılamayacağını anlatan Latince terim) kuralına bağlanarak mazur görüldü. Kılınç’ın evinde yapılan aramada da delil bulunamadığı dile getirildi.