'Kumluca ve Ardasan yangınlarında hasar, resmi açıklamanın en az 3 katı'
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof.Dr. Tuncay Neyişçi, Kumluca yangınında en az 1000-1200 hektar, Adrasan'da ise en az 450-500 hektar alan yandığını öne sürdü.
DHA
Antalya'da geçen hafta meydana gelen orman yangınlarıyla ilgili basın açıklaması yapan Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Kumluca ve Adrasan'daki yangınlar sonrasında alanı yerinde incelediklerini belirterek, izlenimlerini gazetecilerle paylaştı.
Antalya eski Orman Bölge Müdürü Gürel Şirin ile orman mühendisi Necati Baş'ın da yer aldığı açıklamada çarpıcı detayları aktaran Prof.Dr. Neyişçi, resmi olarak açıklanan rakamların en az 3 katı daha büyük alanın yandığını iddia etti. Yangın yerine gittiklerinde gördükleri manzara karşısında üzüldüklerini belirten Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, 20 yıl önce orman yangınları ile ilgili basılan kitapta belirtilen kuralların uygulanmadığına tanıklık ettiklerini söyledi.
"YANAN ALANLARLA İLGİLİ VERİLEN BİLGİLER YANLIŞ"
Yangın bölgesinde ateşten etkilenmeyen yön levhaları olmadığını, bölgeyi bilmeyen ekiplerin yangına müdahale ettiğini, ayrıca yangına giden personelin 3 gün aralıksız görev yaptığını belirten Prof.Dr. Neyişçi, “Yanan alanlarla ilgili verilen bilgiler yanlış. Kumluca yangını 350 hektar değil, en az 1000-1200 hektar. Adrasan yangını 150 hektar değil, en az 450-500 hektar. Bu mühendislik toleransının çok üzerinde bir sapmadır. Sonuçta Orman ve Su İşleri Bakanı yanlış bilgilendirilmiştir" dedi.
350 hektar olduğu iddia edilen bir alana 2 uçak, 6 helikopter, farklı şehirlerden gelen 100'e yakın arazözle müdahale edilmiş olmasının çelişkili olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünyada ilk kez bu yangında kullanıldığı ileri sürülen 'karşı ateş', avcı-toplayıcı kavimlerin bile kullandığı çok eskiden beri bilinen ve kullanılan bir tekniktir. Ancak bunun akıl edilmesi de önemli ve desteklenmesi gereken bir sıçramadır. Yangınla ilgili teknik elemanların bölge, bölge iklim özellikleri ve bölge halkına yabancı olmasının, yangının büyümesi ve organizasyon bozukluğunda önemli bir etken olduğu dile getirilmiştir. Orman yangınları, uçak ve helikopterden çok deneyimli ve bölgeyi tanıyan teknik eleman gerektirir. Bu elemanlar rotasyon adı altında farklı coğrafyalara tayin edilebiliyor. Kumluca bunun tipik bir örneği. Söndürülmüş ve kaçma olasılığı çok düşürülmüş Adrasan yangın alanında helikopterle soğutma çalışması yapılıyor. Arazözler yol kenarında bekliyor. Bu çok büyük bir çelişki ve kaynak israfı olarak değerlendirilmeli."
Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, orman yangınlarında emir ve komuta zincirinin önemli olduğunu, ancak bir köylünün yanmak üzere olan evini kurtarma talebine boşta bekleyen bir arazöz şoförünün kayıtsız kalmasının da düşündürücü olduğunu sözlerine ekledi.
Antalya eski Orman Bölge Müdürü Gürel Şirin ise yangına sera atıklarının yakılmasının değil, orman içinde ahşap direkler kullanılarak dağıtılan enerji hatlarından kaynaklanan kısa devrenin neden olmasını güçlü bir olasılık olarak gördüklerini söyledi. Şirin, bir rüzgarda kolaylıkla devrilebilen ve yangına neden olabilecek ahşap direklerin değiştirilmesi konusunda köylülerin yetkililere başvuruda bulunduklarını da hatırlattı.