Kültür sanat, bütün ilçelere yayılacak
Başkan İmamoğlu, yaptıklarını anlattı, yapacakları için müjde verdi.
Yazgülü Aldoğanİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “16 milyon İstanbulluya hesap veriyoruz” başlığı altında, arkasına bütün çalışma arkadaşlarını da alarak, medyaya iki saati aşkın bir sunum yaptı. Altı aylık icraat dönemini ve yapmayı tasarladığı hizmetleri anlatmasının iki saat sürmesi, çok iş yapıldığının kanıtı. Bunu ayrıntılarıyla haber sayfalarımızda okuyacaksınız. Biz kültür sanat sayfalarında bizi ilgilendiren çalışmaları aktarmak istedik. Ekrem İmamoğlu, belediyenin kültür ve sanat etkinliklerinin sadece 8 ilçede toplandığını, bunun diğer ilçelere haksızlık olduğunu vurgulayarak bu etkinliklerin 39 ilçeye yayılması için çalışacaklarını müjdeledi. Bu şu demek: Sultanbeyli’de de, Tuzla’da da, Bağcılar’da da İBB’nin tiyatro ve konser etkinlikleri olacak! Ayrıca başkan, İstanbul’un festivaller şehri olması için de çalışacaklarını ve deniz ve çocuk festivali gibi iki büyük etkinliğin yolda olduğunu da söyledikten sonra “onlarca yeni festival de tasarlanıyor” dedi. İstanbul Kültür Sanat Platformu da kurulmuş ve bununla ilgili çalışmalar yapmaktaymış. Biz de en kısa zamanda bu platform üyelerini ve çalışma konularını size tanıtacağız.
İSTANBUL’UN TAŞI TOPRAĞI ALTIN
Başkana sormayı çok istediğim halde sıra gelmediği için iki soruyu da buraya sıkıştırayım ki basın danışmanı iletsin: İstanbul’un taşı toprağı altın. Bu rant kavgası yüzünden İstanbullu büyük sıkıntı çekiyor: yayalar kaldırımda yürüyemiyor, kaldırımlar dükkânlar tarafından sergi alanı halinde kullanılıyor. Paris’te bir keyif olan kaldırımda masa ise İstanbul’da yayalar için başka bir eziyete dönüşüyor; çünkü bizde kaldırımlar Paris’teki gibi 3-4 metre değil, yayalara bile yetmiyor! Özellikle turistik bölgelerde avuç içi gibi yerlere açılan kafe ve lokantalar, mekân olarak yayaların olması gereken kaldırımları işgal ediyor. Ya meydanlar? İstanbul’a Ocak’tan itibaren 15 meydan müjdesi veren İmamoğlu, Ortaköy Meydanı’nı gördü mü? Mahmutpaşa’dan hiç farkı kalmamış, meydan yok, pazaryeri! İkinci sorum ise yerde değil gökteki rantla ilgiliydi: Laz müteahhitin bütün kârı oradadır hesabı, 5 katlı bina yapılıyor, son kat teras. Sonra terasın etrafı kapatılıyor, al sana 6. kat. Üzerine de klima, ıvır kıvır yerleştiriliyor, arkadaki binaların deniz ve gökyüzü görme şansı bitiriliyor! Lafın özü: Zabıta görevini yapsın, kaldırım ve gökyüzü işgallerine izin vermesin!