Kullanılmayan aşılar, adaletsizlik ve bitmeyen salgın
Bizlerin, dünya liderlerinin Covid aşılarını kendi ülkeleri için satın aldığını, gelişmekte olan ve yoksul ülkelere aşı dağılımının kolayca yapılamayacağını ve de uzunca bir zaman “pandemi dönemi”nin sonlanmayacağını bilmemiz gerekiyor.
Özge Mumcu Aybarsİngiltere Başbakanı Boris Johnson, Muhafazakâr Parti liderleriyle yaptığı bir toplantı sırasında, Birleşik Krallık’ın aşılama sürecindeki başarısının arkasında “kapitalizmin ve açgözlülüğün” olduğunu söyledi. Johnson, bu sözleri söyledikten hemen sonra geri aldı ancak bu sözler yine de basında yer aldı. Bunun diğer adı ise “aşı milliyetçiliği”. Zengin bir ülkenin vatandaşıysan “şanslı”, yoksul bir ülkenin vatandaşıysan “kadersiz.”
Bir de işin diğer boyutu var. Gelişmiş ülkelerde işe yaramayan aşıları başka ülkelere satmak veya “bağışlamak”. Kanda pıhtılaşma riskini artırdığı iddia edilen AstraZeneca aşısı bunlara bir örnek. Danimarka, 2.4 milyon doz AstraZeneca aşı siparişini iptal etti.
ŞU AN YETERLİ AŞIMIZ YOK
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sorumlusu Hans Kluge, Danimarka’nın elindeki AstraZeneca aşılarını yoksul ülkelerle paylaşma seçeneğine hazır ve de değerlendirme aşamasında olduğunu söylemiş. Diğer yandan da Danimarka’nın komşusu Litvanya Başbakanı bu aşıya talip olduğunu belirtmiş. Litvanya Başbakanı Ingrida Simonyte “Bizim elimizde hâlâ aşı olmak isteyen nüfusa yetecek aşımız yok. O nedenle Danimarka da paylaşmaya hazır olduğu için Litvanya ihtiyaç duyduğu miktarda AstraZeneca aşısını almaya istekli olduğunu bildirdi” diyen Simonyte’ye Çek Cumhuriyet’i de eklenmiş. İçişleri Bakanı Jan Hamacek “Danimarka’nın elindeki tüm AstraZeneca aşılarını satın almak istediklerini bildirmek üzere” bir diplomata talimat vermiş.
Daha önce de COVAX’tan söz etmiştim. COVAX, aşıların zengin ve yoksul tüm uluslar arasında adil bir şekilde dağıtılmasını hedefleyen uluslararası bir proje: Başında Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Aşı İttifakı (GAVİ) ve Salgınlara Hazırlık Buluşları Koalisyonu (CEPİ) bulunuyor. COVAX’ın hedefi, 2021 yılının sonuna kadar 190 ülkeye iki milyardan fazla doz ulaştırmak. Projenin ayaklarından birini zengin ülkelerin bağışlayacağı fazla aşıların da yoksul ülkelere iletilmesi oluşturuyor. Ancak, İngiltere dahil, hangi ülkelerin ne zaman yoksul ülkelere bağış yapacağı belli değil. Avrupa Birliği ülkelerinde de aşılama süreci çok yavaş ilerliyor.
AB içindeki gelecek bir kırılmanın öncüsü, birlik içindeki ülkelerin aşı savaşları olacak gibi görünüyor. Bir de yeni bir kavram “aşı diplomasisi” olabilir. Farklı alanlarda işbirliği içinde olunan ülkelere, binli sayılarla aşı göndermek gibi. Türkiye henüz 20 milyon aşılanmışken Libya ve KKTC’ye de aşı gönderdi misal.
ÇOCUKLARIMIZIN ‘KADERİ’NE DÜŞEN
Bizlerin, dünya liderlerinin Covid aşılarını kendi ülkeleri için satın aldığını, gelişmekte olan ve yoksul ülkelere aşı dağılımının kolayca yapılamayacağını ve de uzunca bir zaman “pandemi dönemi”nin sonlanmayacağını bilmemiz gerekiyor.
Çocuklarımız henüz hayatlarının başında dünyanın adaletsiz bir yer olduğunu anlıyorlar ve de zengin bir ülkede doğarlarsa anne-babalarının ve aile büyüklerinin yaşayabileceğini de görüyorlar. Onların “kader”ine de bu düştü. İyi pazarlar.