Kül olan hayatlar
Cizre’deki bodrumlarda hâlâ yanmış insan kemikleri duruyor. Ölen iki oğlunu isteyen anne, ‘Bana bir avuç kül verdiler’ dedi.
Mahmut OralŞırnak’ın Cizre ilçesinden geriye savaştan çıkmış gibi yanmış yıkılmış bir kent kalmış. Yanık kokan Cizre’de cenazelerin çıktığı birinci bodrumda hala yanmış insan kemikleri duruyor.
Bodrumda ölen Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç ve kardeşi Orhan Tunç annesi Esmer Tunç, “bana bir avuç kül verdiler ‘Al bu senin oğlun’ dediler. İki elim Erdoğan’ın yakasındadır. Neydi günahımız, Cizre’de doğmak mı Kürt olmak mı?” diyor. İkram Budak, “Biz beraber Çanakkale’de savaşmadık mı? Burası düşman yurdu mu ki böyle yıkıp geçtiler üstümüzden. Ne istediler?” diye soruyor. Cafer Makar, bütün ailenin 20 yıl çalışarak yaptıkları apartamının yıkıldığını anlatarak, “Bir kardeşim kanser tedavisi görüyor. Bana ‘beni evime götür’ derse ben ne yaparım ona ne cevap veririm. Bu kadar yaktılar, yıktılar, kim kazandı? Hendek mi kazandı, vatandaşını öldüren devlet mi, kim kazandı bu savaşı? Kimse. Ama kaybeden Cizre oldu” diye tepki gösteriyor.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 80 gün süren sokağa çıkma yasağı ve operasyonların ardından acı, öfke ve umutsuzluk var. İlçenin birçok yerinde taziyeler kabul edilirken, kimlikleri belirlenemeyen 90 kadar cenaze hastanelerde bekliyor. Savaştan çıkmış gibi duran ilçede evler yanmış ve yıkılmış. Yıkılmış evlerinin önünde duran Cizreliler, devlete, medyaya, sessiz kalan herkese tepkili. Sokaklarda dolaşırken gördüğünüz çocuklar alaycı bir şekilde, “Yaz yaz, en büyük Türkiye” diye sesleniyor.
Cudi mahallesi Bostancı sokak 23 numaralı o evin önündeyiz. Yaralıların günlerce ambulans beklediği en sonunda yanmış cenazelerin çıktığı o bodrumda güçlükle giriyoruz. Yanık kokan bodrumda insan kemikleri duruyor. Cizreliler kokunun yakılmış insan bedenlerinden kaldığını söylüyor. Konuşmak istediğimiz Cizreliler tepkili. Anlattıklarına göre ev sahibi bina için emniyete, savcılığa gitmiş, ona “Senin evinin dibinde Suriye’ye kadar tünel kazılmış efendi” diyerek göndermişler. Yasak kalktıktan sonra oraya giden savcı bir tünel bulamamış. Biraz ileride ise Narin sokakta 62 cenazenin çıktığı ikinci bodrumun bulunduğu bina adeke akordeon gibi çökmüş. Buraya girmek mümkün değil.
Devlet hangi yüzle gelecek?
Hemen arkasındaki üçüncü binanın bulunduğu yere gidiyoruz. 6 katlı bina tamamen yerle bir edilmiş.Bir grup insan endişeli bir şekilde oturuyor. Çöken binanın sahibi Abdulcabbar Değer, amcasının oğlu Mehmet Sait Değer’in emekli bir general ve eski millevkeli olduğunu belirterek, ”Amcamın oğlu general ama bir şey ifade etmiyor. Evimi yıkmışlar. 8 dairem vardı oradan gelen kira ile geçiniyordum. Yimdi kiracı oldum” diyor. Grubun içinden bir başkası ise “Devlet hangi yüzle gelecek, yıkıp ne kadar güzel yıktığına mı gelip bakacak?” diye tepki gösteriyor.
Burası düşman yurdumu yakıp yıktılar?
Biraz ileride 35 yaşındaki İkram Budak yıkılan evinin önüne endişeyle duruyor. 16 nüfuslu ailenin bu evde yaşadığını anlatan Budak,“ Biz beraber Çanakkale’de savaşmadık mı?Ben çocuklarımın başına bir şey gelmesin diye Samsun’a gönderdim akrabalarımın yanına. Çocuklarım bugün Çanakkale’ye gidecekler, bu vatan için birlikte ölenlerin mezarlarını ziyaret etmek için. Bburası düşman yurdu mu ki böyle yıkıp geçtiler üstümüzden. Ne istediler?” diye konuşuyor.
Kim kazandı bu savaşı?
Bir sokak ileride bir çökmek üzere olan bir binanı önünde oturan Cafer Makar, bütün ailenin kardeşler, amca çocukları 20 yıl çalışarak yaptıkları apartamınn yıkıldığını anlatarak, “. Bir kardeşim kanser tedavisi görüyor. Onun dairesi giriş katındaydı. Bana ‘beni evime götür’ derse ben ne yaparım ona ne cevap veririm. Bu kadar yaktılar, yıktılar, kim kazandı? Hendek mi kazandı, vatandaşını öldüren devlet mi, kim kazandı bu savaşı, kimse. Ama kaybeden Cizre oldu” diye tepki gösteriyor
Bana bir avuç kül vurdular al bu senin oğlun dediler
İlçenin birçok yerinde taziyeler var. Onlardan biri de bodrumda yaşamını yitiren Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç ve kardeşi Orhan Tunç’un evi. 2 çocuğu ölen anne Esmer Tunç, “bana bir avuç kül verdiler ‘Al bu senin oğlun’ dediler. Diğer oğlum için de mahkeme tedbir kararı vermişti ama uygulanmadı. Onu da canlı canlı yaktılar. Bu acıyla nasıl yaşayacağım, nasıl alışacağım onlar olmadan bu hayata. İki elim Erdoğan’ın yakasındadır. Dilerim ki o da Kürt anaları gibi evlat acısı çeksin. Ben Kürt doğduğum için suçlu mu oldum? Neydi günahımız, Cizre’de doğmuş Kürt olmak mı?” diyor.
Sarıyıldız: bu halka ölüm kusturdular