"Kul hakkı yiyenler affedilmez"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bir Anayasa değişikliği, halkın çıkarları için bir şey getirmiyorsa, demokrasi getirmiyorsa, Kenan Paşa'nın Anayasası'nın bir uzantısıysa o zaman 12 Eylülde referandumda 'Hayır' diyeceğiz'' dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, ''Yüce Divan'da beraat etseniz de Allah katında affedilmeyeceksiniz. Çünkü kul hakkı yiyenler affedilmez'' söyleminde bulundu.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir, Bilecik, Bursa ve Yalova'yı kapsayan 4 günlük gezisinin ilk gününde, Polatlı Ticaret Borsa'sını ziyaret etti. Borsa Başkanı Yahya Toplu, Kılıçdaroğlu'na Borsa çalışmaları hakkında bilgi verdi ve Polatlı Ticaret Borsası'nın en kısa sürede ''Ürün İhtisas Borsası''na dönüşmesini dilediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu da, Polatlı Ticaret Borsası'nın iş hacmine dikkati çekerek, Türkiye'nin en önemli borsalarından biri olduğunu ifade etti. Borsa'nın önemli bir işlev üstlendiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, İhtisas Borsası'na dönüşme dileğine katıldığını belirterek, bunun borsayı canlandıracağını ve geliştireceğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Borsa önünde, parti otobüsündenyurttaşlara hitap etti ve Polatlı'nın tarımın başkenti olduğunu ancak AKP'nin 8 yılık iktidarında ciddi kan kaybettiğini söyledi. Üreticinin büyük sıkıntılar içinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Yapılması gereken, herkesin ürettiği ürünün karşılığını alması, alın terinin karşılığının kendisine teslim edilmesidir. CHP iktidarının varlık nedeni budur. Bunun için mücadele ediyoruz'' diye konuştu. Türk çiftçisinin en pahalı elektriği, gübreyi ve mazotu kullandığını belirten Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında mazottan Özel Tüketim Vergisi'ni kaldıracaklarını söyledi. AKP'nin, 8 yıllık iktidarında işsizliğin önüne geçemediğini, üreticinin sorunlarını çözemediğini savunan Kılıçdaroğlu, 'Bu iktidar, bunları yaptı. Bizim de yapacağımız bir şey var. Bu iktidardan bunların hesabı sorulacak' dedi.
Öte yandan yurttaşların ''Halkın umudu Kılıçdaroğlu' şeklinde slogan atmaları üzerine, Kılıçdaroğlu da, ''Sizler benim umudumsunuz'' karşılığını verdi. İktidardan hesap sormak için halkın kendisine yetki vermesini isteyen Kılıçdaroğlu, sorunların mutlaka çözülmesi gerektiğini, bu sorunları çözecek olanın da CHP olduğunu söyledi. 12 Eylül'de yapılacak referanduma da değinen Kılıçdaroğlu, alanda bulunanlara, ''Ankara'nın her yerinde bilbordlar var. '12 Eylülde evet oyu kulanın' diye çağrı yapılmış. Bu Anayasa değişikliği çiftçinin sorunlarını çözüyor mu? Dokunulmazlıkları kaldırıyor mu? yolsuzlukları kaldırıyor mu? İşsizliği bitiriyor mu?' diye sordu.
Kılıçdaroğlu, yurttaşların ''hayır'' cevabı vermesi üzerine, ''O zaman oyunuz da hayırlı olsun diyeceğiz. Bir Anayasa değişikliği halkın çıkarları için bir şey getirmiyorsa, demokrasi getirmiyorsa Kenan Paşa'nın Anayasası'nın bir uzantısıysa o zaman 12 Eylülde referandumda hayır diyeceğiz'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, konuşmasını ''Hepinize hayırlı günler diliyorum'' diyerek tamamladı. Daha sonra, buğday yüklü kamyonların bulunduğu bölüme geçen Kılıçdaroğlu, burada üreticilerle sohbet eti ve sorunlarını dinledi.
Kılıçdaroğlu, deprem simülatöründe
Borsa'dan ayrılan Kılıçdaroğlu, Cuma selasının okunduğu sırada parti otobüsünden inerek güzergahında bulunan Çarşı Camisi avlusunda namaz vaktini bekleyen vatandaşlarla sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Polatlı Cumhuriyet Meydanı'nda Ak Sigorta ve AKUT tarafından hazırlanan gezici deprem simülatörünü de ziyaret etti. Burada yaptığı konuşmada AKUT'un kurtarma çalışmaları sırasında dil, din, ırk ayrımı yapmadan insanlara yardım ettiğini belirterek, CHP'nin de topluma bu anlayışla yaklaştığını ve hiç ayrım yapmadığını vurguladı. AKUT'un gönüllü bir sivil toplum örgütü olduğunu, hiçbir çıkar gözetmeksizin ihtiyaç bölgelerine yardıma koştuğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bu nedenle çalışanları kutladı ve başarılar diledi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra bir oda şeklinde hazırlanan simülatöre girdi. Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu odada 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremdeki 7.4 şiddetinde sarsıntı oluşturuldu. Deprem simülasyonunun andından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüz yüze olduğunu hatırlatarak, üzücü olaylar yaşanmadan önlem almanın gerekliliğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''Sarsıntı sırasında çaresizlik hissettiniz mi?'' sorusuna da ''Evet, tabiki hissediliyor'' yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, daha sonra AKUT'un ziyaret defterini imzaladı. Kılıçdaroğlu, Polatlı'dan önce Temelli'de de parti otobüsünden kendisini karşılayan yurttaşlara seslendi. 'Temelli ilçe olacak, özgürlüğüne kavuşacak'' diyen Kılıçdaroğlu, Temelli'nin Sincan ilçesine bağlanmasını ve ilçe statüsünden çıkarılmasını eleştirdi.
'Helvayı yaptı, millete ne kaldı? Boş tencere'
Kılıçdaroğlu, Eskişehir'in Odunpazarı Meydanı'nda düzenlenen mitingde yurttaşlara hitap etti.
Sözlerini, ''Türküde diyor ki, 'Göründü yalanın, talanın sonu'. Yalanın, talanın sonunu getirmeye hazır mısınız?'' diye başlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi AKP'nin karanlığından el birliği ile çıkarmak için yola çıktıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, vatandaşın AKP'ye ülkeyi yönetmek için iktidar gücü verdiğini ancak sorunlarına çare bulamadığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Recep beye soruyoruz: Helvayı yapmak üzere bu millet seni mutfağa soktu. Helvayı yaptın, bu millet helvayı yedi mi? Helvayı, akrabana, eşine dostuna, yandaşlarına, ihaleye fesat karıştıranlara verdin. Şimdi zamanı geldi. Recep beyi mutfaktan çıkaracağız. Bu mutfakta milletin alın teri var, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Recep Bey gibiler o mutfağa yakışmıyor. Mutfaktan çıkaracağız, sokağa bırakacağız. Helvayı yaptı, millete ne kaldı? Boş tencere.''
'Terörü ancak CHP önler'
Odunpazarı Meydanı'nı dolduranların arasında gençlerin ve kadınların yoğunluğunun kendisini sevindirdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin umudunun gençlerde ve kadınlarda olduğunu söyledi. CHP'nin, köhneleşmiş siyaset anlayışını bir tarafa bıraktığını belirten Kılıçdaroğlu, kendilerini değil yurttaşı düşünen bir anlayış ile hareket ettiklerini söyledi. Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderler ile yaptığı görüşmelere de değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın görüşmelere ilişkin bugün açıklama yapacağının duyurulduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: ''Dün bizi ziyaret etti. Bugün bir açıklama yapacağını söyledi. Biz de bekledik. 'Belki bizi de tatmin eden bir açıklama yapar, yeni bir yol haritası çizer. Biz de terörü bitirecekse destek oluruz' dedik. Ama diyor ki Sayın Başbakan, 'İktidara geldiğimiz günden itibaren kararlı bir siyasi irade ortaya koyduk.' Sevsinler kararlılığını. Bunların kararlılığı hikaye. Madem kararlı bir irade ortaya koydun, açılımın adını üç kez değiştirdin, neden gelip duvara çarptın? Bunlar terörü önleyemezler. Terörü ancak CHP önler. Çünkü bizim kalbimizde insan sevgisi var. Bir de diyor ki 'Terörün bu hale gelmesinin nedeni doğru teşhis konulmaması'. Gözünü seveyim Sayın Başbakan bu ülkeyi sen yönetmiyor musun? 8 yıldır yönetiyorsun, teşhisi hala koyamadın. Daha teşhis koyamamışlar, 'doktor' diye geziyorlar. Bunlar teşhis de koyamazlar, tedavi de yapamazlar.''
'Yolsuzluktan beslenenler bizden korksun'
Başbakan Erdoğan'ın ekonomik krizin Türkiye'yi teğet geçtiğine ilişkin sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, krizin ve yansımalarının vatandaşı kalbinden vurduğunu savunarak, ''Sandıkta ekonomik krizi de, yolsuzluğu da, yoksulluğu da Recep beye hatırlatmak bizim temel görevimiz olacaktır'' dedi. Yurttaşlardan ''Halkçı bir iktidarı başa getirerek Anadolu ihtilalini hayata geçirmelerini'' isteyen Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının dokunulmazlıkların arkasına saklanan bir iktidar olduğunuz ve bu iktidardan sandıkta kurtulunması gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, ''Sandıkta oy kullanacak, 12 Eylülde bir şamar indireceğiz. Sonra seçimde ikinci şamarı indireceğiz. Ondan sonra bu ülkede Deniz Feneri olayının olmadığı, yolsuzluğun, yoksulluğun, haksızlığın olmadığı bir ülke olacağız. Yalandan dolandan beslenenlerin bütün hortumlarını keseceğiz. Halkın iktidarında, halktan beslenen bir iktidar kuracağız. Yolsuzluktan beslenenler bizden korksunlar, onlardan hesap soracağız. Bunların bir sloganı vardı: 'Büyük Düşün Türkiye''. Türkçesi ne bunun biliyor musunuz? Büyük götürün. Büyük götürenlerden, bunlardan hesap soracağız'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında Eskişehirspor atkısı taktı. Konuşmasının ardından da meydanda bulunanlara otobüsün üzerinden kırmızı karanfiller attı. Kılıçdaroğlu'na gezisi sırasında Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, bazı parti yöneticileri ve milletvekilleri eşlik etti.
"Hükümet uzaktan kumandayla yönetiliyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bu ülkenin hükümeti uzaktan kumandayla yönetilen bir hükümettir. Seçimlerden sonra kurulacak hükümet, uzaktan kumandayı reddedecek, tek kumandanı olacaktır, o da halktır'' dedi.
Kılıçdaroğlu, yurt gezileri kapsamında Bilecik'te partisinin il binası önünde vatandaşlara hitap etti.
Bilecik'e gerçekleştirdiği son ziyarette CHP'nin Grup Başkanvekilliği görevini yürüttüğünü ve burada partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunu öğrendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bilecik'in benim siyasi hayatımda bu yüzden önemi büyük. Şimdi CHP Genel Başkanı olarak geldim. Bir dahaki sefere buraya başbakan olarak geleceğim'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2002'de Bilecik'e yaptığı ziyaretteki konuşmasından bir bölüm okuyan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın o dönemde, ''İnsanların patlama noktasına geldiğinden, Meclisin çatısına çıktığından, Başbakanlık'ın önünde yazar kasa fırlatarak protesto gösterisi yaptığından ve Türkiye'nin büyük sıkıntılar içerisinde olduğundan'' bahsettiğini hatırlattı.
"Halkın iktidarından yanayız"
Bugüne gelindiğinde AKP'nin 8 yıllık iktidarına rağmen durumun değişmediğini, Erdoğan'ın o gün şikayet ettiği koşulların bugün daha da ağırlaşarak sürdüğünü ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Eskiden yazar kasa atıyorlardı, şimdi intihar ediyorlar. Bir gazimiz açlıktan öldü. Recep Bey bunları biliyor mu? Bunları hatırlatmak bizim boynumuzun borcudur. Bilecik'ten ilk şamarı indireceğiz. Ya halkın iktidarı ya halkın iktidarı. Biz halkın iktidarından yanayız'' dedi.
Meydandakilerin, ''Şehitler ölmez, vatan bölünmez'' şeklinde slogan atmaları üzerine, ''Elbette şehitler ölmez, vatan bölünmez'' şeklinde karşılık veren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bu konuda tek yürek olduğunu söyledi. CHP lideri, sözlerine şöyle devam etti:
''Bayrağımız sonsuza kadar dalgalanacak ve bu ülke, onurlu bir ülke olacak. Bu ülkenin hükümeti uzaktan kumandayla yönetilen bir hükümettir. Seçimlerden sonra kurulacak hükümet, uzaktan kumandayı reddedecek tek kumandanı olacaktır, o da halktır. Biz yapacaklarımızı söylüyoruz, Recep Bey, 'nasıl yapacaksınız' diyor. Cevabı basit, ilk seçimlerde oyunu CHP'ye ver, bak bakalım nasıl oluyor.''
Konuşmasında 12 Eylül'de yapılacak referanduma da değinen Kılıçdaroğlu, yetim hakkını savunanların yapılacak Anayasa değişikliklerine ''hayır'' demesi gerektiğini söyledi. Alandaki bir vatandaşın taşıdığı, ''Recep'in suyu kaynadı, çayı demleyelim'' pankartını işaret eden Kılıçdaroğlu, ''O çayı hep birlikte demleyeceğiz. Kenan Paşa'nın anayasasına da Recep Paşa'nın anayasasına da son vereceğiz. Ona da ret verdik, buna da ret vereceğiz'' diye konuştu.
Erdoğan'ın, ''her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bir şey yok'' şeklinde bir ifadesi olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, sözlerini, ''Sevgili Recep Bey, herkesin çocuğu senin çocukların kadar şanslı mı? Birine gemi aldın, biri Dünya Bankasında çalışıyor. Çok uzun bir askerlik yaptığını biliyorsunuz. Başka bir ülkede bir Başbakan bunu söylese o koltukta kalamazdı'' diye sürdürdü.
CHP'nin yurttaşların sorunlarını bildiğini ve bunlara çözüm ürettiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Devletin, hükümetin rantına değil, milletin sorunlarına talibim ben'' dedi.
"Kene" benzetmesi
Kılıçdaroğlu, Bilecik'e gelmeden önce Eskişehir'in İnönü ve Bilecik'in Bozüyük ilçelerinde kendisini karşılayan yurttaşlara hitap etti.
İnönü'de, AKP'nin Anayasa değişikliği ile kendisini hesap vermekten kurtarmaya çalıştığını öne süren Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin ayak seslerini duyuyorlar, hesap vermekten kaçmak için Anayasa değişikliği yapmaya çalışıyorlar ama buna asla izin vermeyeceğiz'' diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin, AKP'den mutlaka hesap soracağını belirterek, ''Recep Bey'in ağzında hep millet, millet. İyi de milletten niye kaçıyorsun. Bunun hesabını soracağız. Önümüzde seçim var. Önce 12 Eylül, sonra seçim'' dedi.
Bozüyük ilçesinde ise CHP'nin herkesin düşüncesine, inancına ve etnik kimliğine saygılı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, yoksulluğun, yolsuzluğun, sıkıntıların önüne geçmek için iktidara talip olduklarını kaydetti.
''Bu hükümet, telekulak hükümetidir'' diyen Kılıçdaroğlu, yurttaştan, iktidardan sandıkta hesap sormasını istedi. Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının yurttaşın sorunlarına çözüm getirmediğini, sıkıntıların artarak devam ettiğini savunarak, ''Bu ülkeyi yöneten ve Kırım Kongo kenesi gibi canını ve kanını emen bir AKP iktidarı var'' diye konuştu.
"Affedilmeyeceksiniz. Çünkü kul hakkı yiyenler affedilmez"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidardan yanlış politikalarının hesabının mutlaka sorulacağını belirterek, ''Yüce Divan'da beraat etseniz de Allah katında affedilmeyeceksiniz. Çünkü kul hakkı yiyenler affedilmez'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Bursa'nın İnegöl ilçesinde Hükümet Meydanı'ndaki mitinge, programının uzaması nedeniyle 1,5 saat geç başladı.
CHP liderinin bulunduğu otobüsün meydana girişi ve çıkışında kalabalık nedeniyle güçlük yaşandı. Kılıçdaroğlu, parti otobüsü üzerinden yaptığı konuşmaya, gecikme nedeniyle özür dileyerek başladı.
''Herkesin hakkını korumak için, millete hizmet için yola çıktım. Emrinizdeyim'' diyen Kılıçdaroğlu, CHP iktidarının tek hedefinin halkın zenginleşmesi ve refahı olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, inançlara ve etnik kimliğe saygılı olduklarını, halkın sorunlarıyla ilgilendiklerini vurguladı.
AKP'nin, halka hesap vermekten korktuğu için Anayasa değişikliği ile yargıyı yeniden yapılandırmaya çalıştığını savunan Kılıçdaroğlu, ''Halka hesap vermekten niye korkuyorsun, gizli kapaklı işin mi var? Halka hesap vermekten korkan bir siyasi partinin mutfağında hazırlanan Anayasa değişikliğine hayır diyeceğiz'' diye konuştu.
İktidardan yanlış politikaların hesabının mutlaka sorulacağını belirten Kılıçdaroğlu, ''Yüce Divan'da beraat etseniz de Allah katında affedilmeyeceksiniz. Çünkü kul hakkı yiyenler affedilmez'' dedi.
Miting meydanındaki ''Kalmadı süt, et, AKP'yi defet'' yazılı pankarta dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''AKP'yi sandıkta beraber götüreceğiz. Demokratik yollardan götüreceğiz. Birinci ulusal Kurtuluş Savaşı'nı savaş meydanlarında verdik. Şimdi ikinci ulusal kurtuluş savaşını sandıkta vereceğiz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Bursa'ya gelişinden önce de Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde kendisini bekleyen topluluğa hitap etti.