KüçükÇiftlik Park’ın işletmecisi Naz Kavran: Yeni kapanmalardan endişeliyiz
İstanbul’un önde gelen etkinlik mekânlarından KüçükÇiftlik Park’ın işletmecisi Naz Kavran ile yeni dönemi konuştuk.
Emrah KolukısaYaz aylarının gelişiyle, biraz da turizm sektörünü canlandırmak adına elbette, pandemi yasaklarında belirli bir gevşeme oldu ve konser, tiyatro, festival gibi etkinliklere de izin çıktı. Yine de her şey güllük gülistanlık değil, önlemler, kısıtlamalar devam ediyor hala. Biz de bu vesileyle İstanbul’un önde gelen etkinlik mekanlarından Küçükçiftlik Park’ın işletmecisi Naz Kavran ile yeni dönemi ve beklentilerini konuştuk.
Pandemi henüz tam anlamıyla bitmedi ama en azından etkinlikler için belli bir izin çıktı. KüçükÇiftlik Park için bir yaz programı hazırlarken nasıl bir yaklaşımla işe koyuldunuz?
2009’dan bu yana organizatör arkadaşlarımızın içeriklerine öncelik verdiğimiz için kendi etkinliklerimizi sınırlı sayıda gerçekleştirebiliyorduk, onlarca hayal birikti bu zaman zarfında. Geçen yıl sağlık ve güvenlik eskisinden daha da büyük öncelikler haline gelince iş başa düştü ve kiralama yapmayı durdurup 2020-2023 dönemi takvimlerini oluşturmaya başladık. Bizim mesleğimiz pratik zekâ, problem çözme becerisi ve hızlı adaptasyon gerektirir; bu kaslarımız gelişmiş olduğu için zorlanmadığımızı söyleyebilirim.
Hem kendi etkinliklerimizi yerleştirdik takvime, hem de önceki yıldan beri etkinlik yapamayan birçok organizatör arkadaşımızla ortak işlerimizin sayısını arttırdık. Bu yılki etkinliklerimizin neredeyse yarısı dostlarımızla işbirliği içerisinde gerçekleştirdiğimiz konserlerden oluşuyor. Biz yıllardır birlikte büyüyoruz zaten, safları sıklaştırmış olduk.
Etkinlik sektörünün pandemiden gördüğü zarar ne büyüklükte oldu sizce?
Tüm dünya ve tüm sektörler için olağan dışı ve yok edici bir süreç oldu. Ancak normal şartlarda bile ülkemizde her felakette ilk kapatılan kültür sanat, yeme içme ve eğlence sektörleri için fazlasıyla yıkıcı oldu. Kendi adıma konuşacak olursam; hem kendi mülkümüzde işletmecilik yapan hem de öz sermayemizle kendimizi finanse edebilen bir yapı olduğumuz için meslektaşlarım kadar şikâyet etme lüksüm olmadığını düşünüyorum. Bu süre zarfında kendimizden ziyade tek bir şey düşündük: ’KCP ekosistemi’ dediğimiz organizatör, sanatçı, güvenlik, temizlik, insan kaynağı, ses ışık görüntü, mobilya kiralama, matbaa, reklam ve halkla ilişkiler ajansları ve aklıma gelmeyen onlarca firmamızla birlikte nasıl ayakta kalırız? Geçen yıl konser, festival işleri yapamayacağımızı öngörerek mekânda kapalı işlere yer verdik ve 2 milyon lira civarı bir ekonomi yaratarak, yalnızca tiyatro organizasyonları yaparak ekosistemimizi ayakta tuttuk. Bu yıl ise açılma beklentisiyle ama yine temkinli planlarla geçen yılın 14 katı büyüklüğünde bir ekonomi dâhilinde sınırlı kapasiteli konser, tiyatro, sinema ve yeme içme etkinlikleri düzenliyoruz.
PANDEMİ ÖNLEMLERİNE DİKKAT EDİLİYOR
Tabii ki pandemi önlemleri devam ediyor. KüçükÇiftlik Park’ta hangi önlemlere dikkat ediliyor?
Pandeminin başından itibaren ilgili bakanlıkların ve resmi kurumların açıklama ve yönlendirmeleri doğrultusunda aldığımız önlemleri aynı hassasiyetle sürdürüyoruz, hatta genelgeler yayınlanmadan önce mantık ve vicdan doğrultusunda kendi önlemlerimizi aldığımızıda söyleyebilirim. Prosedürlerimizin belediye ve özel kurum etkinliklerine örnek teşkil etmesi ve uygulanması da bizi çok mutlu ediyor. Ortak alanlarımızda misafirlerimiz için dezenfektan üniteleri bulunuyor, her etkinlik öncesi ve sonrasında tüm alanların dezenfeksiyonu ile hijyen prosedürlerimizi gerçekleştiriyoruz. Girişte misafirlerimizin HES kodu kontrolü ben dahil KCP ekibi, ateş ölçümü ise sağlık görevlileri tarafından yapılıyor. Kapıda bilet satışı yapmıyor, temassız bilet kullanıyoruz. Maskelerin konusunda ısrarımızı sürdürüyor, misafirlerimize yeni maskeler temin ediyoruz. Sık sık sesli anonslarla misafirlerimizi yönlendiriyor, tedbirleri hatırlatıyoruz.
İzleyicinin ilgisi nasıl oldu etkinliklere (konserler mi daha çok ilgi gördü, oyunlar mı mesela) ve önlemlere herkes uyuyor mu?
Geçen sezon sadece KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu programıyla 10 bine yakın tiyatroseveri ağırladık. Bu sene de 9 Temmuz’da Duman ile açılışımızı yaptığımızdan beri etkinliklerimizin yüzde 75’inin biletleri günler öncesinden tamamen tükendi. Pandemi sebebiyle herkesin açık havada sosyalleşmeyi özlediğini gözlemliyoruz. İlerleyen günlerdeki programımıza ilgi ve bilet satışı da oldukça fazla; KüçükÇiftlik sever dostlarımız tiyatro, sinema, konser ayırt etmeden tüm işlerimize rağbet gösteriyor. Bu yıl da açıldığımız günden beri şehrin en çok bilet satan etkinliklerin ev sahipliği unvanını koruyoruz. Kültür sanat meraklıları zaten bilinçli ve eğitimli insanlar, özellikle 30 yaş üzeri misafirlerimiz tedbirlere harfiyen uyuyorlar. Genç kitlemiz bizi biraz daha zorluyor ama ikna yoluyla anlaşıyoruz diye düşünüyorum.
AJDA PEKKAN KÜÇÜKÇİFTLİK PARK’TA
Sırada hangi sürprizler var? (ilk kez açıklanacak bir etkinlik var mı mesela)
Bu yaz KüçükÇiftlik Park’ta dolu dolu geçiyor. Temmuz basında misafirlerimize kapılarımızı özlediğimiz konserlerle açtık. Rock müzik severler için Park’ta Rock konserleri yapıyoruz; Duman, Manga ve Pentagram ve Gripin konserleriyle başlayan seri 20-21 Ağustos’ta Büyük Ev Ablukada, 22 Ağustos’ta ise Yüzyüzeyken Konuşuruz ile devam edecek.
KüçükÇiftlik Bahçe Olduğu Gibi Sunar konserlerine de zorunlu pandemi arasından sonra devam ediyoruz. 1 Ağustos’ta Sattas, Bosphoroots ve AtlasRB, 8 Ağustos’ta Khontkar ve Güneş ile açtığımız seri 15 Ağustos’ta da Hey! Douglas ve Kerkayas ile devam ediyor.Yine KüçükÇiftlik Bahçe’de metal müzik tutkunlarının açık havada konser özlemine %100 Metal ile son vereceğiz. 27 Ağustos’ta Metalium, Sülfür Ensemble, Diabolizer sahnemizde.
30 Ağustos Bayram tatilini de uzun bir hafta sonu olarak kurguladık. 28 Ağustos’ta İstanbul Trip’ten dostlarıyla XIR, 29 Ağustos’ta Dolu Kadehi Ters Tut ve Evdeki Saat, 30 Ağustos’ta ise Sakiler ve İkilem ana sahnemizde olacaklar.
İlk kez açıklayacağım, 18 Eylül Ajda Pekkan ve 2 Ekim Stavroz konserlerimizin müjdesini de Cumhuriyet aracılığıyla vermiş olayım.
Tiyatro oyunlarından da bahsedelim mi biraz?
Elbette… Mey Diageo’nun destekleriyle gerçeklesen proje kapsamında bu yıl 21 günlük bir program hazırladık. Hazırladığımız seçkide hem prömiyerler hem de seyircilerimizin izlemeye doyamadığı en sevilen tiyatro oyunları yer alıyor. 12-13 Temmuz’da Erdal Beşikçioğlu’nun muhteşem performansını izlediğimiz Bir “Delinin Hatıra Defteri” ve 14 Temmuz’da Genco Erkal’ın yeni oyunu Ahmed Arif “Sahdamarım" ile kapalı gişe başlayan programımız, Kumbaracı50’nin prömiyer oyunu “Cyrano de Bergerac”, çok sevgili Oya Başar’ın “Plastik Aşklar”ı, canım arkadaşım Cem Davran’ın “Üçü Bir Arada”sı ve geçen sezon kapalı gişe oynayan “Cimri” ile devam etti. Önümüzdeki günlerde 24-25 Ağustos’ta Bahçe Tiyatrosu projesinin mimarlarından Şevket Çoruh’un “Bir Baba Hamlet”’, 1 Eylül’de Dasdas’tan “Batının Sonu”, 2 Eylül’de Tiyatro Hemhal’ın popüler oyunu “Sevgili Arsız Ölüm Dirmit", 8 Eylül’de Caner Cindoruk Melis Birkan’lı moda sahnesi oyunu “Yeni Bir Şarkı” var programımızda.
Ardından 9 Eylül’de çok sevdiğimiz Hakan Altıner’in “Çamlıca’nın Üç Gülü” prömiyeri, 15 Eylül’de Uygur Tiyatrosu’nun benim de heyecanla beklediğim “Hey Gidi Günler” oyunu, 16 Eylül’de programımızda yeniden yer vermekten mutluluk duyduğum Emre Kınay’ın “İki Bekar”ı, 17 Eylül’de Bülent Emrah Parlak’ın 2018-2019 tiyatro sezonunda Direklerarası Seyircileri'nin oluşturduğu “Halk Jürisi” tarafından “Özgün Yeni Oyun” ödülünü kazanan ve tek başına oynadığı “Bülent Bey’in Hikayesi” adlı oyununa yer vereceğiz. Oyunda Parlak’a Burcu Biricik, Barış Arduç, Sarp Apak, Şahin Irmak, Ersin Korkut, Onur Buldu, Uğur Bilgin, Necip Memili, Melis Birkan, Gülhan Tekin, Haki Biçici, Erdem Baş ve Murat Eken dijital konuk oyuncular olarak eşlik edecek. KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nun sezon finalini ise 23 Eylül’de pandemi döneminde risk alıp kendi tiyatrosunu açan Cem Davran’ın “Üçü Bir Arada”sıyla yapacağız. Önümüzdeki yaz yeniden Mey Diageo’nun da desteğiyle İstanbulluları açık havada, yıldızların altında tiyatronun iyileştirici gücüyle buluşturmaya devam edeceğiz.
Sinema gösterimleri de olacak yanılmıyorsam.
Doğru. Yepyeni bir proje olan KüçükÇiftlik Film Kulübü ile sinemaseverleri bahçemizde ağırlamaya başladık. Türk Tuborg desteğiyle hayat bulan serimizde İstanbullular yemyeşil huzurlu bahçe ortamında çok keyifli bir seçkiyle farklı bir sinema keyfi yaşayacak. KüçükÇiftlik Film Kulübü Sunar: Bahçe Sineması, kapılarını 3 Ağustos’ta 2021 Oscar Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film, 2021 BAFTA Ödülleri’nde Yabancı Dilde En İyi Film, 2021 EFA Ödülleri’nde En İyi Avrupa Filmi, En İyi Avrupalı Yönetmen, En İyi Avrupalı Erkek Oyuncu, En İyi Avrupa Senaryosu ödüllerini toplayan “Another Round" ile açtı. DJ setup’ın başında Kaan Sezyum ve Play Tuşu’ndan tanıdığımız Club Bangkok’un olduğu gece çok eğlenceli geçti.
Geçen Salı ise 400’e yakın sinemasever Fotr Alper & Friends’in blues müziği eşliğinde Guy Ritchie’nin son filmi “The Gentlemen”i izledi. Sinema severler 17 Ağustos’ta filmin müziklerini de yapan Da Poet eşliğinde ‘kadın’ yönetmenlerimizden Nisan Dağ’ın “Bir Nefes Daha” filmini, 24 Ağustos'ta yeni vizyona giren “Suicide Squad"ı, 31 Ağustos’ta 2011’de konserini yaptığımız Elton John’un hayatını anlatan “Rocketman”i, 7 Eylül'de ‘erkek yönetmenlerimizden’ Tolga Karaçelik’in mükemmel filmi “Kelebekler”i, 14 Eylül’de ülkemizde ilk gösterimini yapacak olan İlker Çatak’in “Söz Senettir” filmini, 21 Eylül’de “Capharnaum”u, 28 Eylül’de ülkemizin en büyük ‘erkek’ yönetmenlerinden NBC ile Doğu Demirkol’u buluşturan “Ahlat Ağacı”nı, 5 Ekim’de ise yine 2012’de konserini yaptığımız Charlotte Gainsbourg’lu “Lux Aeterna”yı KüçükÇiftlik Bahçe’de seyredebilecek. Film Kulübü de önümüzdeki yılın Temmuz-Ağustos aylarında yine Türk Tuborg desteğiyle her Salı gecesi geri dönecek.
‘KAPANMALAR RASYONEL DEĞİL’
Yakın vadede ne öngörüyorsunuz, pandeminin gidişatına göre nasıl planlar yaptınız?
Sonbahar veya kışın geri gelmesi konuşulan kapanma bizi bir hayli endişelendiriyor ve rasyonel bulmuyoruz. 2 yıla yakın zamandır maddi manevi kayıplarla boğuşan sektörümüz için bu, kaldırılabilecek bir durum değil zaten. Umudum ve tercihim kapanma yerine aşı olmayan kişilerin çeşitli alanlara girişlerinin kısıtlanması yönünde. Kış için yarı kapalı alan kuracak, etkinliklerimize tedbirleri üst düzeyde sürdürerek devam edeceğiz. Aşı ile ilgili umduğum kısıtlama gelmese bile hastalığın yayılım sürecini takip ederek biz uygulamayı düşünüyoruz. Önümüzdeki yaza ise eski günleri aratmayacak bir program hazırlıyoruz, sabırsızlıkla güzel günlere geri dönmeyi sevdiklerimizle sarılmayı bekliyoruz.
NELER İZLEYECEĞİZ
Konser…
- 22 Ağustos Yüzyüzeyken Konuşuruz
- 18 Eylül Ajda Pekkan
- 2 Ekim Stavroz
Tiyatro…
- 2 Eylül “Sevgili Arsız Ölüm Dirmit”
- 9 Eylül “Çamlıca’nın Üç Gülü”
- 17 Eylül “Bülent Bey’in Hikayesi”
- 23 Eylül “Üçü Bir Arada”
Sinema…
- 17 Ağustos “Bir Nefes Daha”
- 7 Eylül “Kelebekler”
- 14 Eylül “Söz Senettir”
- 28 Eylül “Ahlat Ağacı”