"Krizin olumsuz etkisi devam edecek"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) ''İhracatımızın Gelişimi, Sorunları ve Geleceği'' raporunda, ''bazı olumlu işaretlere rağmen kriz bu yıl, diğer birçok ekonomi gibi Türk ekonomisi ve ihracatını da olumsuz etkilemeye devam edecektir'' denildi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sunduğu ve basına da dağıtılan raporunda, Türkiye'nin ihracatının gelişimi ve krizin ihracat üzerindeki etkileri anlatıldı.

Raporda, bu yılın Ocak-Haziran döneminde en fazla ihracat yapılan ülkenin Almanya olduğu ve bu ülkeye yapılan ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34,7 azalarak, 4 milyar 509 milyon dolar olarak gerçekleştiği belirtilerek, Almanya'yı sırasıyla 2 milyar 764 milyon dolarla Fransa, 2 milyar 670 milyon dolarla İtalya ve 2 milyar 392 milyon dolarla İngiltere'nin izlediği ifade edildi.

Raporda, Türkiye'nin en en önemli ticaret partnerleri hakkındaki büyüme tahminlerinin ihracat performansının 2009 yılında da bozulmaya devam edeceğini ortaya koyduğu belirtildi.

Türkiye'nin ihracat performansındaki bozulmanın AB ülkelerine yapılan ihracatla sınırlı olmadığının ifade edildiği raporda, ''Mevcut veriler, AB ülkeleri yanında Yakın ve Orta Doğu ülkelerine ve diğer Avrupa ülkelerine olan ihracatımızda da önemli düşüşler yaşandığını ortaya koymaktadır. Türkiye'nin krizden sonra ihracatını artırdığı tek ülke grubu Kuzey Afrika ülkeleridir'' denildi.

 

İhracatın gelişimi için yapılması gerekenler

Raporda, ihracatta elde edilen tüm başarılara rağmen hala bazı yapısal sorunlar bulunduğu ve bunların Türkiye'nin dünya ticareti içinde hak ettiği yeri almasını geciktirdiği ve sürdürülebilir ihracat artışı sağlanmasının önündeki en büyük engelleri oluşturduğu ifade edildi.

Küresel ekonomik krizin genelde Türkiye'nin ekonomisini, özelde ise ihracatını olumsuz boyutlarda etkilediğine işaret edilen raporda, Türkiye'de görülmeye başlayan bazı olumlu işaretlere rağmen krizin bu yıl da Türk ekonomisi ve ihracatını olumsuz etkilemeye devam edeceğine dikkat çekildi.

Raporda, bu dönemde ihracatın önemli bir toplam talep unsuru olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak yapılması zorunlu çabalar şöyle sıralandı:
''-İhracat yaptığımız ülke sayısını artırma,
-Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesini önleyici politika izleme,
-İhraç ürünlerimizin maliyetinin yükselmesini önleyecek temel girdi ve enerji fiyatlarını kontrol altında tutma,
-Vergi teşvik tedbirlerine başvurma,
-Bürokratik engelleri azaltma,
-KOBİ'leri ihracatçı olmaya özendirme,
-İhracatçılarımızın finansman sorunlarını hafifletme,
-Yerli üretime dayalı katma değeri yüksek ihracatın teşvik edilmesi,
-Gümrük Birliğinin Türk dış ticaretine ve serbest ticaret anlaşmalarına getirdiği sorunların AB nezdinde çözüme kavuşturulması.''