Krizin izi kaldı
ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize krizi aşıldı. Ancak iki ülke arasındaki ilişkilerde krizi yaratan unsurların sürdüğü belirtiliyor.
Duygu GüvençABD ile Türkiye arasındaki vize krizinin aşılmasında 5 Aralık’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li muhatabı Rex Tillerson ile yaptığı iki görüşme kilit rol oynadı. Ancak vize krizi aşılsa da iki ülke ilişkilerinde bahar havası beklenmiyor. Vize rejiminin normale dönmesi için iki Bakanın Brüksel’deki görüşmesinde belli bir yumuşama sağlandı. Yaklaşık 20 dakika süren, 5 Aralık’taki resmi görüşmenin aksine gayri resmi görüşme Türk tarafına göre çok daha olumlu geçti. Ardından da oluşturulan komisyon, sorunu çözmek için çalışmaya başladı. Washington ile mutabakat sağlandığı haberi Ankara’ya ulaştığında Türkiye, saat farkının avantajını kullanarak haberi duyurabilirdi. Ancak kasım ayında yaşanan ‘güven krizi’ nedeniyle bu defa Ankara ilk duyuruyu yapmamaya karar verdi. Çünkü görüşmelerde kamuoyuna yapılacak açıklamalarda ortak bir dil benimsenmesinde yine mutabakat sağlanamamıştı. ABD’nin yaptığı açıklamanın hemen ardından Türkiye hem güvence verilmediğini belirten hem de ABD’de Türk vatandaşlarıyla ilgili süren davalara ilişkin kaygılarını da içeren açıklamasını paylaştı.
Söz var güven yok
Edinilen bilgiye göre, iki ülke, kendi vatandaşları ya da personeli ile ilgili olası bir gözaltı veya tutuklama halinde muhatabını önceden bilgilendirme sözü verdi. Ancak bu bilgilendirmenin ne zaman yapılacağı ve hangi bilgilerin paylaşılacağı konusunda belirsizlik devam ediyor. Örneğin Türkiye gelecekte, gözaltına alacağı bir ABD personeli ile ilgili bilgilendirmeyi, kararın uygulamasından 5 dakika önce yapabilir. Ankara, bu mutabakatın Türk hukuk sistemi üzerinde sınırlayıcı olmadığını düşünürken, ABD’nin tutumunda değişim olduğu görüşünde. Bir yetkili, “Bizim tutumumuzda bir değişim yok. ABD bu kararının sürdürülebilir olmadığını gördü” değerlendirmesini yaptı. ABD’nin vize kısıtlama kararında yerel personelin tutuklanmasının diplomatik misyonların güvenliğini riske atması oluşturuyordu. Güvenlik durumunda sağlanan belirgin iyileşmenin ardından önceki gün akşam 17.00 itibarıyla ABD misyonlarında Türk vatandaşlarına yönelik vize süreci normale döndü, ilk randevuların ocak ayının ilk haftasında başlayacağı öğrenildi.
Bahar görünmüyor
ABD ile Türkiye arasında vize krizinin aşılmasına karşın iki ülke arasındaki ilişkilerde bir bahar havası beklenmiyor. Bunun en önemli nedeni de iki ülke arasında güven krizini yaratan temel unsurların değişmemesi. Diplomasi kulislerinde, iki ülke arasındaki gerilimin önümüzdeki günlerde farklı alanlarda yeniden tırmanması bekleniyor. Kriz yaratabilecek bazı unsurlar ise şöyle:
-Hakan Atilla davasında bir mahkûmiyet kararının çıkması ve buna paralel olarak başta Halkbank olmak üzere Türk bankalarına cezai yaptırım uygulanması
-ABD’de aralarında Erdoğan’ın korumalarının da olduğu bazı Türkler hakkında verilen tutuklama kararları
-Türkiye’nin Fethullah Gülen’e yönelik iade talebine karşı tutuklu bulunan Papaz Andrew Brunson’ı bir koz olarak kullanmak istemesi
-Suriye’de sahada, Türkiye’nin terörist olarak tanımladığı PYD/YPG ile ABD’nin devam eden işbirliği
-Türkiye’de hukukun üstünlüğü alanında kısa dönemde adım atılmasının beklenmemesiTürkiye’nin S-400 füzelerinnde Rusya ile imzaladığı mutabakatı hayata geçirme olasılığı
-Türkiye’nin Kudüs ve İsrail politikaları