Krize rağmen zengin sayısı arttı
Merrill Lynch Küresel Varlık Yönetimi Grubu ve Capgemini tarafından yayınlanan 14. Yıllık Dünya Varlık Raporu'na göre, küresel krizin etkilerinin tüm dünyada yoğun olarak gözlendiği 2009'da dünyanın en varlıklı kişilerinin sayısı artmaya devam ederek yüzde 17.1'lik yükselişle yeniden 10 milyon kişiye ulaşırken, toplam servetlerinin büyüklüğü de yüzde 18.9 artarak 39 trilyon dolara çıktı.
cumhuriyet.com.trMerrill Lynch Küresel Varlık Yönetimi Grubu ve Capgemini tarafından yayınlanan 14. Yıllık Dünya Varlık Raporu'na göre, küresel krizin etkilerinin tüm dünyada yoğun olarak gözlendiği 2009'da dünyanın en varlıklı kişilerinin sayısı artmaya devam etti. Ağırlıkla hisse senedi piyasalarındaki artıştan beslenen bu zenginlik artışına karşın,2009'da, varlıklı kişilerin nüfusu ve varlıklarının toplamı ancak 2007 seviyelerini yakalayabilirken, krizin en büyük faturasını Avrupalı zenginler ile Dubai başta olmak üzere Ortadoğu'daki servet sahipleri ödedi. Çin ve Hindistan'ın başını çektiği Asya-Pasifik bölgesi zenginlik artışında 2009'da büyük bir performans göstererek, Avrupa'yı yakalarken, dünyanın en fazla varlıklı kişi sayısı bakımından Kuzey Amerika liderliğini korudu.
Merrill Lynch tarafından HNWI olarak kısaca adlandırılan ve varlıkları en az 1 milyon dolar olan dünyanın en varlıklı kişilerinin toplam sayısı yüzde 17.1 artarak 2009'da tekrar 10 milyona ulaştı, toplam finansal varlıklarının büyüklüğü de yüzde 18,9 artış göstererek 39 trilyon dolara yükseldi. Toplam varlıkları en az 30 milyon dolar olan ve Ultra-HNWI olarak nitelenen Ultra-Varlıklı Kişiler de servetlerini 2009 yılında yüzde 21,5 oranında arttırdılar. Merrill Lynch raporu en varlıklı kişilerin toplam dünya nüfusunun yüzde 1'ini oluşturduğunu, ultra varlıklıların da en varlıklılar içinde yüzde 1'lik bir paya sahip olduğu şeklinde yorumlandı.
Türkiye'de 1 milyon doların üzerinde serveti olanların sayısı arttı
Merrill Lynch raporuna göre Türkiye'de de varlıklı kişilerin sayısı yüzde 6.4 artışla 33 bin 700 kişiden 35 bin 900 kişiye çıktı. Türkiye'deki en varlıklı kişilerin varlık toplamı ve bu varlıklar içinde ne kadar ultra varlıklı olduğu ise açıklanmadı. İMKB'nin 2008 sonunda 118.3 milyar dolar olan piyasa değerinin 2009 sonunda 234 milyar dolar olduğu hatırlatılan raporda, 2009 yılında İMKB'nin değerinin yüzde 97.8 oranında yükselmesi ve bankalar arası faiz oranının 2008'de yüzde 16'dan 2009'da yüzde 9.5'e düşürülmesinin varlık artışını teşvik eden unsur olduğunu belirtildi. Varlık artışını engelleyici unsurlar olarak da "Reel GSYİH'nin 2009 yılında yüzde 4.7 daralması, ihracatların yüzde 21.4 oranında azalarak 2008 yılında 141.0 milyar dolardan 2009 yılında 110.8 milyar dolara düşmesi ve sanayi üretiminin 2009 yılında yüzde 11.0 oranında daralması" olarak gösterildi.
Raporun sonuçlarını açıklamak üzere Türkiye'ye gelen ve düzenlediği basın toplantısında dünyadaki zenginlik haritasını ve zenginlerin finansal davranış eğilimlerini değerlendiren Merrill Lynch EMEA Varlık Yönetimi Yatırım Başkanı Bill O'Neil, rakamların gelişmekte olan ülkelerdeki varlık toparlanmasının 2008 yılında verilen kayıpları neredeyse telafi ederek son olarak 2007 yılında ulaşılan düzeylere geri döndüğünü gösterdiğini söyledi. Bill O'Neil, "Son bir kaç yıl varlıklı yatırımcılar açısından önemli oldu. 2008 yılında küresel Varlıklı Kişilerin varlıklarında görülmemiş düşüşler yaşanmış olmasına rağmen, bir yıl sonra bugün, şimdiden belirgin toparlanma işaretleri olduğunu ve bazı bölgelerde de 2007 yılındaki seviyelere tamamen dönüldüğünü görüyoruz" dedi.
En çok zengin Kuzey Amerika'da
Bill O'Neil, küresel krizin etkilerinin en çok görüldüğü Kuzey Amerika'nın toplam zengin sıralamasında en üstte yer almaya devam ettiğini belirterek, "Gelişen ülkelerdeki Varlıklı Kişilerin toparlanması genelde daha güçlenirken, dünyadaki varlıklı kişi nüfusunun ve varlıklarının büyük bir bölümünün ABD, Japonya ve Almanya'da yoğunlaştığını görüyoruz. Bu üç ülke bir arada dünyadaki Varlıklı Kişi nüfusunun 2008 yılındaki yüzde 54'ünü temsil ederken, 2009 yılında bu rakam küçük bir düşüşle yüzde 53,5 oldu. Kuzey Amerika, dünyadaki Varlıklı Kişi nüfusunun yüzde 31'ini temsil eden 3,1 milyona ulaşan varlıklı kişi nüfusu ile varlıklı kişilerin yaşadığı en büyük bölge olma özelliğini koruyor" diye konuştu. Merrill Lynch raporuna göre varlıklı kişi sıralamasında ilk 10 ülkenin 8'i Asya-Pasifik bölgesinde yer alırken, 2009'da Avustralya Japonya'yı geride bıraktı. Rapora göre 2009 sonu rakamlarıyla Kuzey Amerika'da 1 milyon doların üzerinde serveti olan kişi sayısı yüzde 16.5'lik artışla 2 milyon 866 bin kişiye, Almanya'da yüzde 6.4'lük artışla 861 bin kişiye, Çin'de yüzde 31'lik artışla 477 bin kişiye, Kanada'da yüzde 17.9'luk artışla 251 bin kişiye İngiltere'de yüzde 23.8'lik artışla 448 bin kişiye ve yüzde 50.9'luk en yüksek artışla da Hindistan'da 126 bin kişiye ulaştı.
Asya-Pasifik Bölgesi toparlanmanın lokomotifi
Bill O'Neil , yaptığı değerlendirmede 2008 yılında yüzde 14,1 düşüşle 2,4 milyona inen Asya-Pasifik'teki Varlıklı Kişi nüfusunun 2009 yılında yeniden artarak 3 milyona ulaştığını ve ilk kez Avrupa'daki Varlıklı Kişi nüfusu ile eşitlendiğini söyledi. Asya-Pasifik'teki varlıklar da yine aynı şekilde yüzde 30,9'luk hızlı bir artışla 9,7 trilyon dolara çıkarak 2008 yılındaki kayıplarını fazlasıyla geri alırken Avrupa'daki Varlıklı Kişilerin 9,5 trilyon dolarlık varlıklarını da geride bıraktı. Bill O'Neil sıralamadaki bu değişikliğin Avrupa'daki Varlıklı Kişilerin kazançlarının büyük olmakla birlikte, varlıklar açısından ekonomik ve piyasa anlamındaki itici güçlerin her ikisinin de güçlü şekilde büyüme gösterdiği Asya-Pasifik'teki Varlıklı Kişilerinkilere göre çok daha geride kalması sonucu meydana geldiğine dikkat çekti. Bill O'Neil, 2008 yılında Varlıklı Kişi nüfusu ve varlıkları açısından büyük kayıplar veren Hong Kong ve Hindistan, Asya-Pasifik'teki büyümenin lokomotifi olduğunu belirterek, "İleri bakıldığında Asya-Pasifik ve BRIC bölgelerinin, Varlıklı Kişilerin büyümesinin dinamosu olacağı görülüyor" dedi. Bill O'Neil değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "BRIC ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) Varlıklı Kişiler büyümesi açısından önümüzdeki yıllarda da kendi bölgelerinde birer itici güç olması bekleniyor. Asya-Pasifik'te Çin ve Hindistan ekonomik büyümeleri ile lokomotif olmaya devam ederken bu ülkelerdeki Varlıklı Kişiler büyümesi daha gelişmiş ülkeleri geride bırakacak ve Asya-Pasifik'teki Varlıklı Kişiler büyümesi de sonuçta dünyadaki en hızlı büyüme olacak gibi görünüyor. Latin Amerika'da da Brezilya'nın yine aynı şekilde bir büyüme motoru olmaya devam etmesi ve Rusya'nın da yine kaynak yönünden zengin ticari emtia temeli nedeniyle güç sergilemesi bekleniyor Yatırımlarda Aspa-Pasifik bölgesine 4 puanlık bir kayma olacağını öngörüyoruz."
Varlıklı kişiler piyasalara temkinli geri dönüş yaptılar
Bill O'Neil, küresel krizin yarattığı güven kaybı nedeniyle varlıklı kişilerin yatırım davranışlarında değişimler gözlendiğine vurgu yaparak şunları söyledi: "Varlıklı kişilerin yüzde 29'dan yüzde 31'e çıkardıkları sabit getirili enstrümanlara ayırdıkları varlık paylarının da kanıtladığı gibi öngörülebilir getirileri ve nakit akışını tercih ettiler. Yine aynı şekilde hisse senetleri portföy payları da dünya hisse senetleri piyasalarının toparlanması paralelinde yüzde 25'ten yüzde 29'a büyürken nakit pozisyonları küçük bir düşüş gösterdi. Latin Amerika ve Japonya'daki Varlıklı Kişiler bu konuda en muhafazakâr davranışı sergilerken bu bölgelerdeki Varlıklı Kişilerin bileşik portföylerinin yüzde 52'si artan hisse senetleri fiyatlarına rağmen ya nakit/mevduat ya da sabit getirili varlıklardan oluştu. Bizim öngörümüz nakit azalacağı, sabit getirili araçlara yapılan yatırımın yüzde 31 ile aynı kalacağı ve hisse senetlerine yönelen yatırım da artarak yüzde 35'e ulaşarak dengeli bir portföy oluşacağın yönündedir."
Bill O'Neil gayrı menkul yatırımları ile ilgili olarak da, "Varlıklı Kişilerin maddi varlıkları tercih etmesi ve gayrimenkul fiyatlarındaki düşüşle birlikte bazı kelepir fırsatları değerlendirmek istemeleri nedeniyle 2009 yılında konut tipi emlak yatırımları cazibesini kısmen geri kazandı. Tüm gayrimenkul varlıkları arasında, dünya genelinde fiyatların toparlanması paralelinde konut tipi emlak yatırımlarının payı yüzde 45'ten yüzde 48'e çıktı. Ancak sektördeki kiraların düşmesi, zayıf talep ve artan arz nedeniyle ticari gayrimenkul portföyleri bir miktar küçülerek yüzde 28'den yüzde 27'ye geriledi" dedi.
Varlık dağılımlarında belirgin bir coğrafi çeşitlilik görülüyor
Varlıklı Kişilerin portföylerinde genelde daha yüksek getiri ve daha fazla coğrafi çeşitlilik peşinde olduklarından Varlıklı Kişilerin 2009 yılındaki varlıklarının coğrafi dağılımında yine kaymalar olduğunu ifade eden Bill O'Neil bu konuda şu yorumda bulundu: "Genelde Latin Amerika dışında hemen tüm bölgelerdeki Varlıklı Kişiler 2009 yılında kendi bölgelerindeki piyasaların dışında tuttukları portföy paylarını göreceli olarak artırdılar. Bu kayma daha çok, yatırımların önümüzdeki yıllarda en çok büyüme beklenen bölgelere ve piyasalara yönelmesi sonucu Varlıklı Kişilerin gelişmekte olan pazarlara ayırdıkları portföy paylarındaki büyüme olarak kendini göstermektedir. Yine bu kayma, kriz döneminde yaygın şekilde görülen varlıkların bölgelerine geri çekilme trendinin aksi yönde bir gelişmedir. 2011 yılında Varlıklı Kişilerin kendi bölgelerindeki yatırımlarını daha da azaltması ve büyümenin en güçlü olacağı tahmin edilen bölgelere yönelmeleri beklenmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş ekonomilerdeki Varlıklı Kişilerin daha fazla getiri arayışıyla Asya-Pasifik bölgesine yönlendirdikleri yatırım paylarını artırması beklenirken, Avrupa'daki Varlıklı Kişilerin de daha çok portföylerinin istikrarını dengelemek açısından Kuzey Amerika'ya ayırdıkları portföy paylarını artıracağı düşünülmektedir." Bill O'Neil, bu eğilime paralel Türkiye'deki zengin yatırımcıların portföylerini belirli bir oranda yurtdışı piyasalara kaydırma yönünde bir davranış değişikliğine gidebileceklerini söyledi.
Zenginler finansal getiri beklentisiyle sanata yatırıma yöneldi
Varlıklı Kişilerin, kriz sonrasında finansal piyasalara temkinli bir şekilde tekrar girerken aynı anda tutku yatırımlarına da geri döndüklerine dikkat çeken Bill O'Neil "Kriz öncesi düzeylerle karşılaştırıldığında 2009 genelinde lüks otomobiller, yatlar, jetler gibi ürünlerin yer aldığı Lüks Koleksiyonlar ile Sanat Eserleri, Mücevherat, Değerli Taşlar ve Saatler dahil toplam talep birçok kategoride daha zayıf kalırken yılın ikinci yarısından itibaren talepte bazı artışlar olduğu görüldü" dedi.
Varlıklı kişilerin kriz ortamında tutku yatırımlarında da değişimler ortaya çıktığını ve sosyal sorumluluk nitelikli hayır işlerine yönelen varlıklı kişi sayısında artış olduğunu belirten Bill O'Neil, genel tabloyu "Küresel çapta Varlıklı Kişilerin tutku yatırımlarının yüzde 30'una ulaşan payıyla lüks otomobiller, yatlar ve jetler gibi Lüks Koleksiyon ürünleri, 2009 yılında Varlıklı Kişilerin tutku yatırımlarının en büyük bölümünü oluşturmaya devam etti. Varlıklı kişiler için sanat eserleri, bir tutku yatırımı ve sağlam bir yatırım olarak kilit rol oynamaya devam ediyor. Varlıklı kişiler başta sağlıklı yaşam ve seyahat olmak üzere yaşam tarzı harcamalarına geri döndü" sözleriyle özetledi.