Kriz ve depresyon
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Dr. Halis Ulaş, ''ekonomik krizin temel sonucu olan işsizlik ve yoksulluğun depresyona neden olduğunu'' söyledi.
cumhuriyet.com.tr''Ekonomik krizin ruh sağlığı üzerindeki etkileri'' konusunda İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında bilgi veren Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Dr. Halis Ulaş, dünyanın bir çok ülkesinde yapılan araştırmalara göre yoksul kesimin zengin kesime göre daha fazla depresyona girdiğini söyledi.
Ulaş, geçen yılın eylül ayında ABD'den patlak veren ekonomik krizin toplumun ve bireylerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve olmaya da devam edeceğini belirterek, ''Ekonomik krizin temel sonucu olan işsizlik ve yoksulluk depresyona neden oluyor'' dedi.
İşsizliğin hem depresyonun başlaması, hem de sürmesinden sorumlu olduğunu ifade eden Ulaş, işsizlerde depresyon oranının 2 kat fazla görüldüğünü, yoksulluğun da depresyona en az 2 kat fazla neden olduğunu kaydetti. Ulaş, ''İşsizlik ve yoksulluğun intiharla da direk ilişkisi var. İşsizlik intihar riskini 2-3 kat artırıyor. Yoksul ve işsiz olan bireyler zenginlere göre daha fazla intihara bağlı ölümle karşılaşıyor'' şeklinde konuştu.
Halis Ulaş, 1997 Güneydoğu Asya krizi sonrası Kore ve Tayvan'da yapılan çalışmalara göre; her iki ülkede de intihar oranlarında çok ciddi bir artış gözlendiğini vurguladı.
Ekonomik kriz nedeniyle psikiyatrik hastalıklarda artış görüleceği ve psikiyatrik hastalığı bulunan bireylerin sağlık hizmetlerine ulaşımında güçlük olacağını düşündükleri için genel bütçeden finanse edilecek toplum ve koruyucu psikiyatri uygulamalarının çok önemli olduğunu kaydeden Ulaş, ''Temel önerimiz; toplum, okul ve iş yeri temelli toplum koruyucu psikiyatri hizmetlerinin ülke çapında örgütlenmesi, bunun genel ve vergiden karşılanmasıdır'' dedi.
Savaşların ruh sağlığı üzerindeki etkileri
Savaşların ruh sağlığı üzerindeki etkileri konusunda konuşan dernek yöneticisi Burhanettin Kaya da, savaşlarda hep kayıplar, ölenler ve zararlar üzerinde konuşulduğunu vurgulayarak, insanlarda savaşa bağlı yaşanan travmanın çok önemli olduğuna işaret etti.
Kaya, savaşın özellikle sivil halk ve çocuklar üzerindeki etkisinin çok büyük olduğunu ifade ederek, Gazze'deki insanların psikososyal travma yaşadıklarını ve bunun uzun sürebileceğini söyledi.
Yapılan bir araştırmalara göre; 2. Dünya Savaşı gazileri ile Vietnam gazilerinde ruhsal bozukluğun büyük oranda devam ettiğini anlatan Kaya, savaş travmasına bağlı ruhsal bozuklukların uzun yıllar sürdüğünü belirtti.
Kaya, sosyal destek sistemlerinin çalışması, finansal destek verilmesi ve yaşamsal olanakların sağlanmasının insanlardaki ruhsal bozuklukların iyileşmesini hızlandırdığını vurguladı.
Gazze'ye yönelik olarak kamusal nitelikli bir politikayla travmanın sonuçlarını ortadan kaldırmak için uluslararası ölçekte çalışmak gerektiğine dikkat çeken Kaya, ''Uluslararası anlamda Gazze ve benzeri yerlere destek vermek, yardım etmek, ambargoyu kaldırmak oranın yapılaşması, kurumsallaşması ve sağlık imkanlarının gelişmesine imkan vermek gerekir. Yoksa bu travmanın izleri çok ağır olacak'' diye konuştu.
Burhanettin Kaya, ekonomik kriz ve ruh sağlığı ilişkisine de değinerek, ekonomik krizin zamanla sosyal krize dönüştüğünü ve sonra da insanda bedenin ve ruhun krizi olarak devam ettiğini belirtti. Bu krizlerin de insanda zamanla davranış sorunlarına yol açtığına dikkati çeken Kaya, insanların stresle başa çıkma yollarını öğrenmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Kaya, ''Bir olumsuzluk karşısında 'Ben bittim mahvoldum' diye üzülüp dövünmek yerine, 'Şöyle de olabilir, başka bir imkan doğabilir' şeklinde düşünmenin yollarını öğrenmek lazım'' şeklinde konuştu.