Köylüler termik santrale karşı tek yürek
Topraklarına termik santral istemediklerini belirterek ÇED toplantısını yaptırmadılar.
Hazal OcakKırklareli’nde tarım alanlarına kurulmak istenen termik santral alanına en yakın köy Dokuzhöyük. Bu aralar termik santralla gündemde olan köy aslında santralla değil, sütüyle, peyniriyle ve ayçiçeğiyle anılıyor. Köylüler burada geçimini hayvancılıktan ve tarımdan kazanıyor. Mesela Dokuzhöyük Tarımsal Kalkınma Kooparatifi yaklaşık 50 yıldır köylünün besledikleri ineklerden sağdıkları sütü onlardan satın alarak peynir yapıyor ve satıyor. Köylüler de dün köylerine sahip çıkmak, tarımla ve hayvancılıkla nasıl iç içe olduğunu anlatmak için santralın dün yapılması planlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) halkın katılım toplantısına geldi.
Salça fabrikası yapsınlar!
Termik santral istemediklerini haykıran köylüler toplantıyı da yaptırmadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerine tepki gösteren köylüler “Biz tarım ve hayvancılıkla geçiniyoruz. Santral yapılırsa burada hayat biter. Nefes alamayız. Biz nefes almak istiyoruz. Her şeyimiz var. Termik santral değil salça fabrikası yapsınlar. Bizim çapamızdan başka mesleğimiz yok” diyor.
‘İnsan eksen, insan çıkar’
Dokuzhöyük köyüne doğru giderken çevremizi ayçiçek, domates, karpuz ve mısır tarlaları sarıyor. Santral alanına yakın konumdaki tarlaların birinde duruyoruz. Bizi burada karşılayan 32 yaşındaki Samet Gökçe bu köyde doğmuş. Gökçe bize geçimini tarımdan sağladığını anlatıyor. Gökçe, “Topraklarımız çok verimli. Burada insan eksen, insan çıkar. Termik santralın kurulacağı alanda benim tarlam da var. Ben de üstelik santral kurulacağını basından öğrendim” diyor.
‘Süt biter’
Tarların ardından Dokuzhöyük köylülerinin çalıştığı Dokuzhöyük Tarımsal Kalkınma Kooparatifi’ne gidiyoruz. Bizi karşılayan gıda mühendisi Vildan Biçer, kooparatifi gezdirerek sütü nasıl işleyip peynire dönüştürdüklerini anlatıyor. Burada günlük 40 teneke peynir yapılıyormuş. Kooparatifin başkanı Recai Ergün, “Köylümüzün sütünü toplayıp köylümüzün köyünden doğal peynir üretiyoruz. İstanbul ve Kırklareli’ne satıyoruz. Termik santral olursa köyümüz de hayvancılık da biter, 50 yıllık bir kooparitifimiz var. Eee sütümüz de biter” ifadelerini kullanıyor.
‘Cehenneme çevirme’
Köyü gezdikten sonra ÇED halkın katılımı toplantısının yapılmasının planlandığı İnece Belediyesi Çok Amaçlı Kültür Merkezi’nin salonuna doğru gidiyoruz. Toplantıya, CHP Kırklareli milletvekili Vecdi Gündoğdu da katıldı. Köylüler Trakyamı cehenneme çevirme”, “Elektriğin bedeli canım olmasın”, “Ne termik ne kömür Efe ister uzun ömür” yazılı pankartlarını alıp gelmiş. 7’den 77’ye çok sayıda kişi yanlarında tencere ve tavalarını da getirmiş. Jandarma kapının önüne barikat kurmuş. Köylüler, bu bölgenin meyvesi ve sebzesinin her yere gittiğini ve Kırklareli ovasının önemini anlatıyor. O sırada bize dönen 50 yaşındaki Mehmet Cebeci, “Çoluk çocuğumuz ne yapacak? Geleceği kararacak” diyor.
'Toprağın çocuğuyum’
54 yaşındaki Semiha Ergün ise bize şöyle konuşuyor: “Topraktan geldim, toprağa gideceğiz. Yeşilliğimizi karartmasınlar. Benim diplomam yok, ben toprağın çocuğum. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Benim bir çapam var başka bir mesleğim yok. Termik santral yapacaklarına salça fabrikası yapsınlar. Atalarımız babaannelerimiz bu topraklarda çalıştı ama biz çalışamayacağız böyle olursa.”
‘Nefes almak istiyoruz’
Sevim Gedik 67 yaşında... “Nefes almak istiyoruz. Boğulmak istemiyoruz” diye haykırıyor. Elinde ayçiçeğiyle gelen 76 yaşındaki Sabriye Ersan ise torununu göstererek, “Bu yavrum için termik santral istemiyorum” diyor. Tepkilerin sürmesi üzerine yetkililer jandarma eşliğinde alanı terk ediyor. Trakyalılar da termik santral istemediklerini ve toplantıyı yaptırmadıklarına dair tutanak tutarak alandan ayrılıyorlar...
Gökten ‘zehir’ yağacak
Greenpeace İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Onur Akgül, kömürlü termik santralın çevre ve sağlığa olası etkileriyle ilgili şunları söyledi: “Kırklareli santralı için belirlenen yer, Büyük Ova Koruma Planı’nda yer alıyor. Proje alanının yüzde 84’ünü tarım, yüzde 16’sını ise orman arazisi oluşturuyor. Trakya’nın gıda ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor. Çeşit çeşit sebze ve meyvenin yetiştiği bölgede kurulacak santral, yaratacağı hava kirliliği, tüketeceği yeraltı suyu ve neden olabileceği asit yağmurları ile bölgedeki tarım olumsuz etkilenecek. Santralda kullanılacak linyitte, çevre ve sağlık için tehlikeli bir ağır metal olan cıva bulunuyor.”
‘Ömrümüz kısalır’
-Dokuzhöyük Muhtarı Nazmi Kavçin: “Termik santralın yapılacağı alan tarım alanı ve buna rağmen santralın buraya kurulması havamızı karartacak ve ömrümüzü kısaltacak. Tüm köy olarak bunun karşısındayız.”
-İnece Belediye Başkanı Şebahettin Vardar: “Bizim topraklarımız birinci sınıf tarım arazisi, bu topraklarda ne ekersen biçersin. Topraklarımızın kirletilmesini, yeraltı sularımızın yok olmasını çevremizin katledilmesini istemiyoruz, bu yüzden bölgemizde termik santral istemiyoruz. Verimli topraklarda termik santral olur mu? Ova burası. Ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. İkisi de bitecek.”