Koronavirüs ve tüp bebek tedavisi: Salgın binlerce ailenin çocuk sahibi olma hayalini etkiledi
Tüp bebek tedavisi (IVF) yoluyla anne olmayı uman dünya genelindeki on binlerce kadın, koronavirüs salgını yüzünden üreme sağlığı kliniklerinin kapanması nedeniyle artık hiç anne olamayacaklarından kaygılı. Türkiye'de ise devlet hastaneleri işlemleri askıya alırken, bazı özel klinikler sadece yumurta toplayıp, embriyo oluşturma işlemlerini yapıyor.
BBC TürkçeTüp bebek tedavisi (IVF) yoluyla anne olmayı uman dünya genelindeki onbinlerce kadın, koronavirüs salgını yüzünden üreme sağlığı kliniklerinin kapanması nedeniyle, artık hiç anne olamayacaklarından kaygılı.
Bu kadınlardan biri, İngiltere’nin Batı Sussex bölgesinde yaşayan Sian Brindlow.
Brindlow “Kocamla bir bebek istiyoruz. Bu bebeği 12 yıldır düşlüyoruz. Bu rüyaların tamamen sona ermiş olmasından korkuyorum” diyor.
40 yaşındaki Sian IVF tedavisi olmayı beklerken, koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle bu tedaviler belirsiz bir süre ertelendi.
Daha önceki iki IVF denemesi başarısız olan Sian ve eşinin psikolojileri zaten olumsuz etkilenmişken, üzerine koronavirüsün getirdiği belirsizlik durumu daha da ağırlaştırdı.
Çok sayıda ülkedeki üreme sağlığı klinikleri, salgın nedeniyle çalışmalarını durdurdu ve ne zaman yeniden açılacakları da belli değil.
Uzmanlar, üreme tedavilerini durdurmanın, koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmaya katkıda bulunacağını ve bu kliniklerdeki sağlık çalışanlarının Covid-19 ile mücadeleye yardımcı olabileceğini vurguluyor.
İNGİLTERE'DE 15 NİSAN'DA DURDU
Ancak tüp bebek tedavisi uzmanı Marco Guodin, IVF tedavisinde başarı yaş ve zamana bağlı olduğundan, bu kararların bazı kadınlar üzerinde olumsuz etkisi olacağını söylüyor.
Gaudoin, "İstatistiksel olarak 34 yaşından sonra geçen her ayda başarı şansınız yüzde 0,3 azalıyor, yani altı ay sonra yaklaşık yüzde 2 azalıyor. Tedaviye yüzde 14 gibi bir başarı şansı oranıyla başlıyorsanız, altı ay sonra yüzde 12’ye düşüyorsunuz. Bu, oransal olarak büyük bir düşüş ve hastaların gebe kalma şansında bir etkisi olacak” diyor.
İngiltere’de tedaviler 15 Nisan’da tamamen durduruldu ve İnsan Üreme ve Embriyoloji Kurumu’nun açıklamasında (HEFA) “Bu kısıtlamayı mümkün olduğunca kısa sürede kaldıracağız ama Covid 19 pandemisinin yarattığı mevcut durum nedeniyle bir tarih veremiyoruz” denildi.
ABD’de de Amerikan Üreme Tıbbi Vakfı (ASRM) yeni tedavi sikluslarını (kadınların yumurtlama döngüsü) askıya alma tavsiyesini tekrarladı.
TÜRKİYE: DEVLET HASTANELERİNDE İŞLEMLER ASKIYA ALINDI
Türkiye’deyse Sağlık Bakanlığı’nın elektif tedavileri askıya alma talimatının ardından, devlet hastanelerinde tüm tüp bebek tedavisi işlemleri askıya alındı.
Özel hastaneler ve kliniklerdeyse biraz daha farklı bir tablo var.
Sağlık Bakanlığı’nın talimatından sonra, Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği de (TSRM), “mevcut siklusların tamamlanması ve takiben yeni siklus alınmaması, ayrıca tüm transfer (embriyonun rahme yerleştirilmesi) işlemlerinin askıya alınması yönündeki tavsiyesinin, artık bir zorunluluğa dönüştüğü” açıklamasını yaptı.
Kadın hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr. Tayfun Alper, TSRM’nin açıklamasından sonra çoğu özel kliniğin hasta alımını durduğunu söyledi.
‘TİCARİ VAR OLMA KAYGILARI AÇMAYA ZORLAYACAK’
BBC Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Alper “Ama bazı merkezler devam etti, hiç ara vermeksizin devam eden merkezler var. Ama onlar da aynı hızda devam edemediler. Normalde ayda 100 hasta işlemi yapan merkezler, 15-20 hastayla devam etti ama açık kaldılar” diyor.
“Ben bir kafe açsam kime ne zararı var diyemezsiniz. Orada birçok insan birbiriyle iletişimde. Dolayısıyla, bizim de şu anda yaptığımız gibi kapalı olsalar iyi olur. Herkes evinde kalsın derken, bu elektif faaliyet biraz dursa iyi olur “ diyen Alper, yine de “kapalı kliniklerin ticari var olma kaygıları nedeniyle yavaş yavaş açılmaya başlanacağı” görüşünde;
“İnsanlar beklerken, örneğin ‘Ağustos 15, geçmiş olsun, herkes eski yerine’ gibi bir durum olmayacak. Korona varlığı devam edecek. Ona göre tedbirler alınacak, bazı hastalar bu riski göze alacak, bazıları almayacak. Ama merkezler de mısır patlağı gibi, yavaş yavaş açmaya başlayacaklar. ”
YUMURTA TOPLANIYOR, TRANSFER YAPILMIYOR
Açık kalmaya devam eden merkezlerde, tüp bebek tedavisinin bir aşaması olan yumurta toplama işleminin sürdüğü, ancak embriyonun rahme transferinin yapılmadığı belirtiliyor.
Prof. Dr. Alper, bu ayrımı da “yaşı geçtiği için yumurta rezervlerinin azalmasından korkan hastaların, yumurta toplanmasını istediklerini” söyleyerek açıklıyor.
Ancak Tayfun Alper, transfer sonrası gebelik oluşması halindeki olası komplikasyonlardan çekindiklerini anlatıyor:
“Transfer aslında anestezi de gerektirmeyen, biraz daha hafif bir işlem. Ama oradaki mesele şu; Transfer yaptınız ve gebelik oluştu. Korona artı gebelik. Ne olduğunu şimdi bilmiyoruz. Bilemediğimiz için ve ortada zaman açısından bir kısıtlama olmadığı için, hasta da doktor da erteleyebilir."
‘BU SÜREÇTE 40 YAŞINI AŞACAK KADINLAR DEZAVANTAJLI’
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tüp bebek tedavilerini kadının 40 yaşını geçmesi halinde karşılamıyor. Koronavirüs nedeniyle kliniklerin kapalı olması, bu süreçte 40 yaşını geçecek kadınları özellikle olumsuz etkileme potansiyeline sahip.
Prof Dr. Tayfun Alper de SGK’nın bu konuda bir esneklik sağlamasını beklemediğini söylüyor.
“SGK’ya verileri online olarak yazdığınız andan itibaren, hiç yorumsuz hastanın 40 yaşında olduğunu tespit ettiği anda biter. Yani o konuda bir esneklik yapmaz. Korona nedeniyle iki ay uzattım, üç ay uzattım demez. SGK’nın ‘üç ay bir sıkıntı oldu, üç ay erteleyeceğim’ diyeceğini zannetmiyorum. SGK yetkilisi değilim ama beklemiyorum.”