Koronavirüs ile ilgili çalışma uzun süreli tahribatın sebeplerini ortaya koydu
ABD'li uzmanlar koronavirüsün vücutta yarattığı uzun dönemli tahribatları gözler önüne serebilecek bir çalışmaya imza attı. Buna göre nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kalp çarpıntısı gibi şikâyetlerin geçmemesi, virüsün kalp kaslarına verdiği zarardan kaynaklanıyor.
cumhuriyet.com.trKoronavirüs dünya genelinde etkisini sürdürürken, 31 milyondan fazla insana bulaştı. Salgında hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyona adım adım yaklaşırken, hastalığın uzun dönemli etkileri ise hâlâ bir soru işareti.
Virüsün vücutta yarattığı tahribata ilişkin ABD’nin Washington Üniversitesi Kardiyovasküler Biyoloji Merkezi’nde önemli bir çalışma gerçekleştirildi. Uzmanlar, Koronavirüsü atlatmasına rağmen bazı hastaların nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kalp çarpıntısı gibi şikâyetlerinin aylar sonra bile devam etmesini mercek altına aldı.
KALP YETMEZLİĞİNE KADAR GİDİYOR
Koronavirüsten hayatını kaybedenler ile hastalığı atlatan kişileri inceleyen araştırma ekibi, virüsün kalp kaslarına ciddi zararlar verdiğini tespit etti. Söz konusu zararın uzun dönemde ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği gibi ciddi sorunlara yol açabileceği belirtildi.
Sözcü'den Mert Yılmaz'ın haberine göre, Washington Üniversitesi uzmanları koronavirüsün kalbe verdiği zararın iki yolla gerçekleşmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Buna göre ilk ihtimal, virüsle mücadelede aşırı reaksiyon gösteren bağışıklık sistemi nedeniyle kalp kasları ve hücrelerinin zarar görmüş olabileceği.
DNA’LAR KAYBOLUYOR
İkinci ihtimal ise hastalığın bulaşmasında etkili olan vücuttaki ACE2 enzimiyle ilgili. Virüsün hücreleri ele geçirmesine olanak sağlayan ACE2 enzimiyle, kalp hücrelerinin de zarar görmüş olabileceği belirtiliyor. Araştırmacılar bazı hücrelerdeki çekirdeklerde DNA’ların da kaybolduğunu gözlemledi.
GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASAR
Çalışma sonuçlarının henüz ön bulgular olduğunu ve kesin sonuçlar için kapsamın genişletilmesi gerektiğini belirten Washington Üniversitesi Kardiyovasküler Biyoloji Merkezi Direktörü Charles Murry, “Biz temel olarak doğduğumuzda var olan kalp kası hücreleriyle ölüyoruz. O yüzden kalp kası hücrelerinin ölmesi, kalbin çalışmasında geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir” dedi.