Koronavirüs hastası yoğun bakımdan uyardı: Bu işin şakası yok
Hayatı boyunca sadece dört kez doktora giden 61 yaşındaki emekli memur Mehmet Sezer, koronavirüs yüzünden yoğun bakıma kaldırıldı. Ailesinden hiç ayrı kalmadığını ancak bu hastalık yüzünden bir yoğun bakım odasında bayramı tek başına geçireceğini söyleyen Sezer, “Ne olur bayram ziyaretlerine gitmeyin, bu bayram da el öpmeyiverin. Evinizde kalın. Ben şu yaşımda bir bayramı çoluğum çocuğumdan uzak tek başıma bir hastane odasında geçiriyorum. Bu işin şakası yok” dedi.
(DHA)Mehmet Sezer, bir akrabasının düğününe katılıp memleketine tatile gittikten sonra geçtiğimiz hafta İstanbul’a döndü. Nefes darlığı ve halsizlik şikayeti başlayınca Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan testlerde Covid pozitif olduğu ortaya çıkınca 4 gün önce hastaneye yatırıldı ve tansiyonu da yüksek seyrettiği için yoğun bakım servisine alındı. Burada yüksek akım oksijen tedavisi ile bir nebze de olsa nefes darlığı şikayeti azalan Sezer, hayatı boyunca neredeyse hiç doktora gitmediğini söyleyerek “Benim başıma gelmez diyip hafife almayın. Ben maske takmaya mesafemi korumaya aşırı özen gösteren biriydim. Ateşimi ölçmeden evden çıkmazdım. Ama sokaklar maskesiz dolaşan insanlarla dolu. Siz korunsanız da maskesiz biri sizi riske atabiliyor” diye konuştu.
“HAYATIMDA DOKTOR NEDİR BİLMEZDİM”
“25 yıl önce emekli oldum. Emekli olduktan sonra dahi doktor yüzü görmedim” diyen Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne olacak canım dememek lazım. Demek ki oluyormuş. Ne kadar biz tedbirimizi alırsak alalım, yanınızda elini kolunu sallayarak oturan, dolaşan duyarsız bir vatandaş yüzünden belki, hastanede çile çekiyorum şu an. Ben nerede kaptığımı bilmiyorum gerçekten. Çocuklar iki haftadır köyde. Ben burada yalnızdım. Ama düğünümüz vardı. Ailemle beraberdik ama ailemde kimse pozitif çıkmadı. Hepsi kontrolünü yaptırdı. Nereden kaptım inanın ki bilmiyorum”
“KANSERİ GRİBİ BİLİYORSUN AMA BU, BİLMEDİĞİN BİR HASTALIK”
Tedbirine çok dikkat eden biri olduğuna işaret eden Sezer, “Bir basamak çıkıyordum ikinci basamakta mutlaka ve mutlaka oturuyordum, nefes nefese kalıyordum halsizlikten. Sonra buraya geldik, muayenelerimi kontrollerimi yaptılar ve bana acı gerçeği söylediler. Dünyam yıkıldı. Bilmediğim bir hastalık, kanser olsa biliyorsun, grip olsa biliyorsun. Ama koronayı bilmiyorsun Türkiye’ye yeni geldi, dünyaya yeni geldi kimse bilmiyor ki ne olacağını? Dünyanın sonu gibi. Bayramdasın ailenden sevdiklerinden uzaksın. Sesini bile duyamıyorsun sevdiklerinin. Ziyaret zaten yasak. Hayallerin var geleceği düşünüyorsun, her şeyi düşünüyorsun şurada yatarken. Hayal etmediğim aklımın ucundan geçmeyen bir şey. Bu yaşıma kadar ağlamadım, şu yoğun bakıma girdiğimden beri ağlıyorum o kadar kötü hissediyorsunuz psikolojik olarak” dedi.
“BU BAYRAM GÜNÜ TEK BAŞIMA BİR HASTANE ODASINDAYIM”
Hastaneye ilk yatırıldığı güne kadar konuşmakta dahi zorlandığını anlatan Mehmet Sezer, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bundan sonra koronasız hayat yok. Buna alışmamız gerekiyor. Ciğerlerim parçalanıyor gibiydi ilk geldiğimde. Nefesim kesiliyordu. Allah'a şükür iki üç gündür buradaki tedaviler sayesinde toparladım daha iyiyim. Hemşirelerimiz, doktorlarımız burada canla başla çalışıyorlar, hakları ödenmez. Allah bu hastaneyi yapandan razı olsun, nasıl iyi bakıyorlar. Türk milletine sesleniyorum, ne olursa olsun evde kalın. Bu bayram da el öpmeyiverin. Ananız babanız da olsa yakın temasa geçmeyin. İki metre uzak mesafede durun, telefonla haberleşin gitmeniz şart değil. Sevdiklerinizle göz göze gelince elini öpmüş gibi oluyorsunuz zaten. Bayram diyip bir şey olmaz demeyin ne olursunuz ziyaretleri kesin. Bakın işte, ben bu bayram günü çoluğum çocuğumdan uzak tek başıma bir odadayım. En zoruma giden de bu.”