Körlük onu, o kızları kurtardı

5 yaşında kör olan ve başkent Addis Ababa’ya giderek bir doktora görünmesi iki yılı bulan Nigussie, gözleri görseydi 10-11 yaşına geldiğinde zorla evlendirilecekti. Bugün ise iki ödüllü bir avukat.

Figen Atalay

Körlüğü sayesinde çocuk yaşta evlendirilmekten kurtulduğu için “başına gelen büyük bir fırsat” olarak nitelendiren Etiyopyalı insan hakları avukatı Yetnebersh Nigussie, “Ben kör olduğumda beş yaşındaydım ve yaşadığım toplumdaki herkes benim için umutların son bulduğunu düşünüyordu, çünkü kırsal Etiyopya’da bir kız çocuğunun kaderi erken yaşta evlenip ailesine çeyiz getirmekti. Bugün Etiyopya’da ve dünyada engelli bireylerin hayatını değiştirip normlara meydan okuyan bir birey olarak uluslararası bir örgüt olan Light for the World’un direktörlüğünü yapıyorum” dedi.

Sabancı Vakfı’nın “Engelsiz Yaşam Teknolojileri-Eğitim ile Güçlenme” başlığıyla düzenlediği Filantropi Semineri’ne ana konuşmacı olarak katılan engellilik ve kapsayıcılık alanındaki çalışmalarıyla Right Livelihood Ödülü (2017) ve The Spirit of Helen Keller Ödülü (2018) sahibi Yetnebersh Nigussie ile konuştuk. 

Görme yetinizi ne zaman kaybettiniz? Körlük hayatınızı nasıl etkiledi? 

5 yaşında kör oldum, ancak 7 yaşımı geçtiğimde bir doktora gidebildik. Çünkü bizim yaşadığımız yerde doktor yoktu ve başkent Addis Ababa’ya gidebilmek ve bir doktoru görebilmek iki yıldan çok zamanımızı aldı. Körlük, bağımsız bir yol çizebilmem ve eğitimim için büyük bir fırsat oldu. Yaşadığım kırsal bölgede kız çocukları çok erken evlendiriliyor. Annem evlendiğinde 11 yaşındaymış ve beni doğurduğunda da 14. Körlük nedeniyle erken evlilik için uygun değildim. Böylece eğitim görme olanağına kavuştum. Annem ve büyükannem, ülkedeki kör çocuklara yönelik üç özel okuldan birine gitmemi sağladı. Köyümdeki kızlardan biri bile eğitim görmemişti, hepsi çok erken yaşta evlendirilmişti. İşte bu nedenle körlük, benim erken evlilikten kurtulmamı ve eğitim görmemi sağlayan büyük bir fırsattı.  

Anne-babanız eğitim görmenizi destekledi mi? Etiyopya’da zorunlu eğitim var mı? Kızların eğitime erişimi nasıl? 

Annem ve büyükannemin okula gitmemde çok önemli rolleri var. Ancak eğitim masraflarımın çoğu misyonerler ve bir kısmı da devlet tarafından karşılandı. Anne-babaların engelli çocukların eğitime ilişkin yaklaşımları yanlış. Örneğin erkek çocukların okula gitme şansı kızlara göre daha yüksek. Bu durum, engelli kız çocukları söz konusu olunca daha da kötüleşiyor. Son istatistikler, Etiyopya’daki engelli çocukların sadece yüzde 8’inin okula gittiğini gösteriyor. Bu oran içinde erkeklerin sayısı daha yüksek. 

Eğitim Etiyopya’da ücretsiz ve zorunlu, ancak engelli çocukların eğitimi konusunda büyük eksiklikler var. Her çocuğun -engeli ne olursa olsun- kaliteli eğitime erişimi ve yaşam boyu eğitim alabilmesi için yerel ortaklarla birlikte çalışıyoruz. 

Etiyopya’daki engellilerin eğitim, istihdam olanağı ve günlük yaşam açılarından durumu nasıl? 

Engelli kadın ve erkeklerin tüm alanlarda görünür olmasını destekleyen yasalar ve politikalar bulunmasına rağmen eğitimde büyük bir eksiklik var. Politik taahhütlerle bütçe ayırma arasında da çok açık bir bağlantısızlık var. 

Engellilerin istihdam oranının yüzde 3 olduğu söyleniyor. Veriler konusunda da hükümet rakamları ile Dünya Engellilik Raporu arasında büyük bir uçurum ve tutarsızlık var. Biz güçlü bir şekilde ihmal edildik ve değerli görülmedik. 

BİLGİ BİZİ ÖZGÜR KILAR

Neden insan hakları avukatı olmak istediniz? 

Karşılaştığım engellilik temelli ayrımcılık biçimlerinin insan hakları ihlali olduğunu düşünüyorum. Engelliliğin bir “hayırseverlik meselesi” olduğuna ilişkin yanlış inanış, engelli kişilerle ilgili önyargıların altında yatan nedendir. Bu nedenle hukuk okumaya ve insan haklarına odaklanmaya karar verdim.   

Nerede yaşıyorsunuz? Gelecek planlarınız nedir? 


Geniş bölgesel ve uluslararası çalışma alanı içinde Etiyopya’da yaşıyorum. Erken çocukluk gelişimi ve eğitimi üzerine bilinçli bir toplum yaratmaya çalışıyoruz. Engeli olan ve olmayan çocuklar eğer birlikte büyür, oynar ve öğrenirse böyle olması gerektiği konusunda ayrıca bir eğitime gerek yok. Bu yaşam biçimi haline gelir. Umut ediyorum ki bilgi bizim neslimizi -kimseyi dışlamadan- özgürleştirir, tek bir kişiyi bile geride bırakmayan, herkes için adil bir toplumumuz ve gezegenimiz olur.